Davacı dava dilekçesinde; “davalı ile evlendikleri günden bu yana şiddetli geçimsizlik yaşadıklarını, aralarında uyumsuzluk olduğunu, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını ve çekilmez hale geldiğini, birlikte yaşama koşullarının ortadan kalktığını, aralarındaki geçimsizlikten dolayı davalının üç ay önce müşterek konutu terk edip gittiğini, bu sebeple boşanma davası açılmasının zaruri hale geldiğini” ileri sürerek boşanmalarına karar verilmesini istemektedir. Dava dilekçesinde, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına yol açan maddi vakıalar tek tek gösterilmemiş, birliğin ortak hayatın devamına imkan bırakmayacak derecede temelinden sarsıldığı belirtilmekle yetinilmiştir. Ön inceleme duruşmasından sonra 18.06.2012 tarihinde vekili tarafından verilen delillerin gösterildiği dilekçede ise geçimsizliğe yol açan bir kısım vakıalara yer vermiştir. Kuşkusuz davacı, dava dilekçesinde davasının temeli olan bütün vakıaların açık özetlerini bildirmelidir (HMK md. 119/1-e)....
Dosya kapsamındaki bilgi, belge ve tanık beyanlarından evlilik birliğinin temelinden sarsıldığının sabit olduğu, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalı erkeğin ağır kusurlu olduğu, buna karşılık davacı kadının ise hafif kusurlu olduğu bu halde taraflar arasında birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut olmakla bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık mümkün görülmemesi ve evlilik birliğinin devamında korunmaya değer bir yarar kalmamamış olması sebebi ile davacı kadının boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar vermek gerekmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 21/12/2021 NUMARASI : 2020/255 ESAS - 2021/585 KARAR DAVA KONUSU : BOŞANMA (EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI NEDENİ İLE BOŞANMA (ÇEKİŞMELİ)) KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ve davalı eş arasında bulunan yaş farkının davacı müvekkilinin evlilik birliğinde defalarca ezilmesine, hor görülmesine, şiddete uğramasına neden olduğunu, davalı eşin müvekkilinin canına dahi kastettiğini, müvekkilinin işe girene kadar ailesinin evlilik birliğinin tüm giderlerini karşıladığını, davalının çağ dışı uygulamalarla müvekkilini delirtmeye çalıştığını, müvekkili için büyü-muska yaptırdığını, davalı eşin evlilik birliği içerisinde üzerine düşen görev ve sorumluluğu yerine getirmediğini, evlilik birliği içerisinde...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 18/06/2020 NUMARASI : 2019/483 ESAS - 2020/176 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen davanın kabulü kararına karşı, davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı asil dava dilekçesinde özetle; davalının kusurlu davranışları nedeni ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, bu sebeple tarafların boşanmalarına, lehine 1.000,00 TL tedbir-yoksulluk, 25.000,00 TL maddi, 25.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 01/08/2022 NUMARASI : 2022/829 2022/866 DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : İlk derece mahkemesince verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olması nedeniyle dosya ve ekleri incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, evlilik birliğinin temelinden sarsılması, zina, fiziksel ve psikolojik şiddet nedeni ile tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin davacıya verilmesine, çocuk için 1.500,00- TL ve davacı için 1.500,00- TL olmak üzere toplamda 3.000,00- TL tedbir-iştirak ve yoksulluk nafakasına, 100.000,00- TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davaya bakan İstanbul Gaziosmanpaşa 4. Aile Mahkemesi davaya, İzmir Aile Mahkemesince bakılması gerektiğinden bahisle yetkisizlik kararı vermiş, bu karar davalı vekilince süresince istinaf edilmiştir....
No:84/16/25 Tire/ İZMİR DAVA TARİHİ : 08/03/2019 DAVANIN KONUSU : Evlilik Birliğinin Sarsılması Nedeni İle Boşanma İSTİNAF KARAR TARİHİ : 28/02/2022 İSTİNAF KARARININ YAZILDIĞI TARİH : 28/02/2022 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı davalı erkek tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı erkek dava dilekçesinde özetle; davalının kusurlu davranışları nedeni ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, uzun yıllardır ayrı yaşadıklarını, bu sebeple tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1138 KARAR NO : 2021/1132 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : RİZE AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 27/05/2021 NUMARASI : 2020/188 ESAS - 2021/242 KARAR DAVA KONUSU : BOŞANMA (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 19/12/2019 tarihinde evlendiklerini, davalının davalının üzerine düşen evlilik birliğinin gerektirdiği yükümlülükleri yerine getirmediğini, davacıya yeterince sevgi ve saygıyı göstermediğini, evlilik birliğinin çekilmez hale geldiğini, davalının zorlayıcı maddi isteklerinin olduğunu, davalının evliliğin yürümeyeceğini belirterek müvekkilinin evlenirken taktığı 17.000,00....
DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile boşanmalarına, müşterek reşit olmayan çocukların velayetinin tarafına verilmesine, yargılama giderlerinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA:Davalı cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini, yargılama masraflarının davalı üzerine bırakılmasına, lehine tazminata ve nafakaya hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER:Tarafların nüfus aile kayıt tablosu, tanık beyanları, yaptırılan zabıta araştırmaları ve dava dosyası....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından; tazminat miktarları ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Toplanan delillerden davacı kocanın, eşini babaevine gönderdiği, hamileliği ve çocuğun doğumuyla ilgilenmediği, evlilik birliğinin yüklediği yükümlülükleri yerine getirmekten kaçındığı ve böylelikle, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında ve boşanmaya neden olan olaylarda tam kusurlu olduğu; davalı kadının ise kusurlu bir davranışının ispatlanamadığı anlaşılmaktadır....
Hükmün davacı-davalı kadın tarafından istinaf edilmesi üzerine bölge adliye mahkemesince kadının istinaf talebinin kabulü ile "Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda her iki tarafın da eşit kusurlu olduğunun tespitine" karar verilmiş, hüküm davalı -davacı erkek mirasçılarından ... kayyımı ... tarafından temyiz edilmiştir. Somut olayda, bölge adliye mahkemesince, Türk Medeni Kanunu'nun 181/2 maddesi gereğince sağ kalan eş ...'nın boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olduğunun tespitine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken "Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğunun tespitine" şeklinde hüküm kurulması doğru değil ise de bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün bu yönden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HMK m. 370/2)....