WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Asıl davanın Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılmasına Dayalı, karşı davanın Hayata Kast, Pek Kötü veya Onur Kırıcı Davranış ve Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılmasına Dayalı olan karşılıklı boşanma davasında davalı-karşı davacı tarafından kararın tamamı yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....

Maddesi kapsamında; dava tarihinden itibaren kadın lehine aylık 200,00 TL tedbir nafakası hükmedilmesine tedbir nafakasının boşanma hükmü kesinleşinceye kadar DEVAMINA, boşanma hükmü kesinleştikten sonra ortadan kalktığının tespitine, yoksulluk nafakası talebinin şartları oluşmadğından REDDİNE, Fazlaya ilişkin istemlerin REDDİNE, II-1- BİRLEŞEN DAVANIN KABULÜNE, tarafların Türk Medeni Kanunun 166/1. maddesi gereğince EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI NEDENİYLE BOŞANMALARINA, Davalı - davacı kadının tazminat taleplerinin 4721 sayılı TMK'nın 174. Maddesinde ki şartlar oluşmadığından REDDİNE, Davalı - davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin 4721 sayılı TMK'nın 175. Maddesinde ki şartlar oluşmadığından REDDİNE, "karar verilmiştir....

Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından davanın zinadan kabul edilmemesi ve tazminatların miktarı yönünden; davalı erkek tarafından ise tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak görülen boşanma davasında ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı erkek tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi yapan bölge adliye mahkemesince “Davalı erkeğin sadakatsiz olduğu” gerekçesiyle davanın kabulüne ve ferilerine hükmedilmiştir. Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir....

    "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda davalı erkekten kaynaklanan boşanmayı gerektirir kusurlu bir davranışın varlığı kanıtlanamamaştır. Türk Medeni Kanununun 166. maddesinde "evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerin her birinin boşanma davası açabileceği" hükme bağlanmıştır. Bu hükmü, tamamen kusurlu eşin de dava açabileceği ve yararına boşanma hükmü elde edebileceği biçiminde yorumlamak ve değerlendirmek doğru değildir. Çünkü böyle bir düşünce, kimsenin kendi eylemine ve tamamen kendi kusuruna dayanarak bir hak elde edemeyeceği yönündeki temel hukuk ilkesine aykırı düşer....

      bunun Hukuki olarak da tescil edilmesinin zorunluluğu doğduğunu, evlilik birliğinin devamında yarar ve umut görülmediğinden ve evliliğin sürdürülmesinde tarafların hiç bir menfaati kalmadığından işbu davanın açılması zaruriyeti hasıl olduğunu belirterek, şiddetli geçimsizlik ve evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeniyle davalı eşinden boşanmalarına, küçük çocuklarının velayetinin davalı anneye verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Davalının, eşine fiziki şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, evlilik birliğine ilişkin sorumluluklarını yerine getirmediği, tarafların yedi yıldır fiilen ayrı yaşadıkları yapılan soruşturma ve toplanan delillerle gerçekleşmiş ise de; davacının da ayrılık süresi içerisine bir başka erkekle karı-koca gibi birlikte yaşadığı, dava dilekçesindeki açıklamalar ve bunu teyit eden kolluk araştırmasına ilişin tutanaktan anlaşılmaktadır. Bu halde, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davacı da kusurlu olup, birini diğerinden baskın kusurlu kabul etmek mümkün bulunmamaktadır. Evlilik birliği her iki tarafın aynı oranda kusurlu tutum ve davranışları ile temelinden sarsıldığına göre, verilen boşanma kararı bu sebeple sonucu bakımından doğru bulunmuştur....

        Yine Türk Medeni Kanunu'nda evlilik birliğinin sarsılması başlığı altında; “Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir.Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir(TMK m.166/1-2)” şeklinde genel boşanma sebebi yer almaktadır. Türk Medeni Kanunu'nda fiili ayrılık adı altında özel/ayrı bir boşanma sebebi ise düzenlenmemiştir. Ancak olayın özelliğine göre, çok uzun süreli fiili ayrılıkların, genel boşanma sebebi olan evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166/1-2) hukuki sebebiyle açılmış davalarda değerlendirilmesi gerekir. Buna engel olacak yasal bir düzenleme yoktur....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Tarafların tekrar evlendikleri 17.06.2002 tarihinden sonra biraraya gelmedikleri, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığına ilişkin bir olayın kanıtlanamadığı, terk nedenine dayalı bir davada bulunmadığı anlaşılmaktadır. * Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca; Boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir....

            Türk Medeni Kanununun 166. maddesinde "evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerin her birinin boşanma davası açabileceği" hükme bağlanmıştır. Bu hükmü, tamamen kusurlu eşin de dava açabileceği ve yararına boşanma hükmü elde edebileceği biçiminde yorumlamak ve değerlendirmek doğru değildir. Çünkü böyle bir düşünce, kimsenin kendi eylemine ve tamamen kendi kusuruna dayanarak bir hak elde edemeyeceği yönündeki temel hukuk ilkesine aykırı düşer. Diğer taraftan gene böyle bir düşünce tek taraflı irade ile sistemimize aykırı bir boşanma olgusunu ortaya çıkarır. Boşanmayı elde etmek isteyen kişi karşı tarafın hiçbir eylem ve davranışı söz konusu olmadan, evlilik birliğini, devamı beklenmeyecek derecede temelinden sarsar, sonra da mademki birlik artık sarsılmış diyerekten boşanma doğrultusunda hüküm kurulmasını talep edebilir. Öyle ise Türk Medeni Kanununun 166....

              ve davacı kadına müşterek çocuğun ihtiyaçlarına kullanılmak üzere ÖDENMESİNE, Davacı kadının YOKSULLUK NAFAKASI İSTEMİ İLE FAZLAYA DAİR İSTEMLERİN REDDİNE, B-BİRLEŞEN DAVANIN KABULÜNE, tarafların Türk Medeni Kanunun 166/1. maddesi gereğince EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI NEDENİYLE BOŞANMALARINA, "karar verilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu