WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; İlk derece mahkemesince, "tüm dosya kapsamından; taraflar arasındaki evlilik birliğinin devamı eşlerden beklenemeyecek kadar temelinden sarsıldığı kuşkusuz ise de ,bunun sebebi davacı kadının sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışlarının olduğu,davalıya atfı kabil hiç bir kusur gerçekleşmediği" kabul edilmiştir. Davacının davanın reddi ve kusur tespiti yönünden TMK'nun 166. maddesinde "evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir," aynı yasanın 6. maddesinde de "kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür." hükmüne yer verilmiştir. Buna göre; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve bu durumun eşlerden biri için ortak hayatı çekilmez hale getirmiş olması gerekmektedir....

Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Mahkemece, “tarafların 7-8 yıldır ayrı yaşadıkları, kadının eşine sert davranıp bağırdığı, erkeğin de fiili ayrılıkta başka kadınla gezip tozduğu, sadakate aykırı davrandığı” gerekçesiyle boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin kadına nazaran ağır kusurlu olduğu kabul edilerek tarafların evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1-2) sebebiyle boşanmalarına karar verilmiş ise de; dinlenen davacı tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir. Davalı kadının kusurlu bir davranışı ispatlanamamıştır....

    Mahkemece evlilik birliğinin davalının kusurlu tutum ve davranışları ile temelinden sarsıldığı kabul edilerek boşanma kararı verilmiş, davacıya bir kusur atfedilmemiş, hüküm davalının temyizi üzerine Dairemizce onanmıştır. Davalı, karar düzeltme talebinde bulunmuştur. Davalının, eşine fiziki şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, evlilik birliğine ilişkin sorumluluklarını yerine getirmediği, tarafların yedi yıldır fiilen ayrı yaşadıkları yapılan soruşturma ve toplanan delillerle gerçekleşmiş ise de; davacının da ayrılık süresi içerisine bir başka erkekle karı-koca gibi birlikte yaşadığı, dava dilekçesindeki açıklamalar ve bunu teyit eden kolluk araştırmasına ilişin tutanaktan anlaşılmaktadır. Bu halde, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davacı da kusurlu olup, birini diğerinden baskın kusurlu kabul etmek mümkün bulunmamaktadır....

      Eşlerden herbiri evlilik birliğinin mutluluğunu sağlamak için evliliğin kendilerine yüklediği yükümlülükleri iyi niyetle yerine getirmeli, huzursuzluk yaratacak davranışlardan da kaçınmalıdırlar. Tüm tanık anlatımları birlikte değerlendirildiğinde, tarafların dava açılmadan önce ayrı yaşamaya başladıkları, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı sabitttir. Yapılan yargılama ve toplanan kanıtlar sonucunda mahkememizde oluşan vicdani kanaate göre, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte geçimsizlik mevcut ve sabit olup bu durum karşısında eşler arasındaki evlilik birlikteliğinin devamında gerek taraflar açısından gerekse toplum açısından bir faydanın kalmadığı anlaşılmakla tarafların taleplerinin kabulüyle boşanmalarına karar vermek gerekmiştir....

      , evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla TMK.nun 166/1. maddesi gereğince boşanmalarına, TMK.nun 174/1- 2. maddeleri gereğince lehine 80.000- TL maddi, 80.000- TL manevi tazminata karar verilmesini talep etmiştir....

      Gerçekleşen bu olaylara göre evlilik birliği temelinden sarsılmıştır. Tarafların gerçekleşen bu kusurlu davranışları dikkate alındığında, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında ve boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu anlaşılmıştır. Açıklanan nedenlerle; davalı erkeğin tam kusuru nedeniyle taraflar arasında müşterek hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabit olmakla olayların akışı karşısında bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine ve de evlilik birliğinin devamında taraflar ve toplum (kamu) için bir fayda kalmadığı anlaşıldığına göre, davanın kabulü ile tarafların 4721 s....

      Asıl dava; evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma, boşanmanın ferileri ile çeyiz eşyası alacağına, karşı dava ise evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve ferilerine ilişkindir....

      CEVAP Davalı-davacı erkek vekili, cevap-karşı dava dilekçesinde özetle; kadının, müvekkiline yönelik kıskanç tavırlar sergilediğini, kendisine saldırdığını, her tartışmadan sonra çocukları da alıp akrabalarının evine gittiğini, müvekkilinin evlilik boyunca kadının darp, hakaret ve tehditine uğradığını belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını bu nedenle asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin babaya verilmesine, erkek yararına yasal faiziyle birlikte 5.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. III....

        Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı kadının iddialarının asılsız olduğunu, tarafların davacı kadının kusurlu davranışları nedeniyle ayrı yaşadıklarını ve evlilik biriliğinin davacı kadının kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığını belirterek, asıl davanın ve birleşen davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

        DAVA ... kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde; evlilik birliğinin erkeğin kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığını iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; evlilik birliğinin kadının kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığını iddia ederek; kadının davasının reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine ve çocuk yararına aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. III....

          UYAP Entegrasyonu