AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 22/03/2022 NUMARASI : 2022/55 ESAS-2022/182 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle taraflar arasında düzenlenen anlaşmalı boşanma protokolü doğrultusunda tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; davanın reddine, dava tarihi olan 31/01/2022 tarihinden itibaren aylık 400,00- TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, nafakanın kararın kesinleşmesine kadar devamına, hükmolunmuştur....
CEVAP Davalı erkek vekili süresinde sunduğu cevap dilekçesi ile ... isimli kadın ile son 5 yıl içerisinde ilişkisinin olmadığını, daha önceden bu kadınla birlikte bir süre yaşadığını, bu durumun davacı kadın tarafından affedildiğini, eldeki davada hak düşürücü sürenin geçtiğini, bu davanın ortak çocukların müvekkilinin mallarını paylaşılamaması nedeni ile davacıya açtırıldığını, asıl kusurun davacı kadında olduğunu, evlilik birliği içerisinde hakaret, tehdit, fiziksel şiddete maruz kaldığını, davacı tarafına zina sebebine dayalı davasının reddi ile müvekkiline kusur izafe edilmeksizin tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, davacının maddi taleplerinin ise reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Evlenmenin İptali - Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı erkeğin evliliğin iptali davası ( TMK m. 150) ve akıl hastalığı sebebi ile boşanma (TMK m. 165) davasına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2- Davacı-davalı erkek tarafından öncelikle evliliğin iptali ( TMK m. 150) olmadığı taktirde akıl hastalığı sebebi ile boşanma ( TMK m. 165) , bunun da kabul edilmemesi halinde evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebi ile ( TMK m.l66/1) boşanmaya karar verilmesi talep edilmiş, kadın tarafından da birleşen dava ile evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı...
Bahsedilen olayların ise evlilik birliği içinde vuku bulduğu kabul edilse dahi, sonrasında tarafların bir arada yaşama iradeleri karşısında affa uğramış olduğu aşikardır. Yargıtay 2.HD'sinin yerleşmiş içtihatlarında da görüleceği üzere, evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma davasında olayları hoşgörü ile karşılama sayılan davranışlardan olan, birlikte olmak, aynı evde birlikte olmayı da kapsamaktadır. Davacı tanıklarının bahsettiği olaylardan sonra tarafların aynı evde hoşgörüye yönelik olarak birlikte oturmaları, evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma davasında olayları hoşgörü ile karşılama sayılan davranıştır. Boşanmaya neden olarak gösterilen olaylardan sonra evlilik birliğinin makul süre sürdürülmesi, evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma davasında af niteliğinde davranışlardan olduğundan, böyle bir durum gerçekleşmişse, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma davasının (TMK 166/I-II) reddi gerekir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 08/10/2019 NUMARASI : 2018/38 ESAS-2019/725 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı erkek, dava dilekçesinde özetle; davalı ile evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı olarak boşanmalarına (TMK md. 166/1,2) hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince; davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle TMK'nın 166/1. Maddesi uyarınca boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk için aylık 300,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, taraflar için tedbir nafakasına hükmedilmesine yer olmadığına hükmedilmiştir....
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; ortak hayatı sürdürmelerinin eşlerden beklenmeyecek derecede evlilik birliğinin temelinden sarsıldığının tanık beyanları ile ispatlanıp ispatlanamadığı noktasında toplanmaktadır. Uyuşmazlığın çözümü için öncelikle ilgili yasal düzenlemelerin değerlendirilmesinde yarar vardır: 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu (TMK)’nun “Evlilik birliğinin sarsılması” başlıklı 166/I- II. maddesi; “Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hallerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir.” Hükmünü içermektedir....
CEVAP Davalı-davacı erkek vekili, cevap-karşı dava dilekçesinde özetle; davacının sürekli suratını astığını, sık sık müşterek haneyi terkettiğini, müvekkilinin, evin muhtelif yerlerinde sürekli muskalar bulduğunu, davacının hurafe ve saçma saplantılarının olduğunu, sürekli olarak müvekkiline bağırdığını, aşağıladığını, hakaret ettiğini davacının üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirmediğini, baskı kurduğunu, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını bu nedenle asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, yararına 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. III....
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; iddiaların doğru olmadığını, davacının sürekli davalıyı eleştirdiğini, beğenmediğini, yatakları ayırdığını, aşırı kıskanç olduğunu beyanla davacının kusuru ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, kadının maddî taleplerinin reddine, mal varlığına müvekkilinin katkısının fazla olduğu dikkate alınarak tasfiyeye karar verilmesini talep etmiştir. III....
Bu sebeple davacı-davalı erkeğin katılma yoluyla temyiz isteğinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davalı -davacı kadının temyiz iitirazlarının incelenmesine gelince: Davalı- davacı kadın, karşı davasıyla zina (TMK m.161) ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166/1) hukuksal sebeplerine dayalı olarak boşanma talep etmiş, mahkemece kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm fıkrasında hangi kanun maddesine dayanarak boşanma hükmü kurulduğu belirtilmeksizin ’’asıl dava ile birleşen davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına" karar verildiği halde, gerekçeli kararın hüküm kısmında; her iki davanın da evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle (TMK m.166/1) kabul edildiği belirtilmiştir, ancak kadının birleşen davasının zina (TMK m.161) ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166/1) hukuki sebeplerine dayandığı dikkate alındığında, kısa kararda hangi hukuki sebebe dayanılarak boşanma kararı verildiği belirtilmeyerek ayrıca velayeti davalı-davacı anneye bırakılan ortak çocuk ile baba arasında...
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir. Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince erkeğin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, kanuna uygun boşanma hükmü kurulmak üzere dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanmalarına, kadın yararına aynı miktarda tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddi ve manevî tazminata karar verilmiştir. Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir....