I hükmüne göre aile mahkemesi hakiminin müdahalesi istenebilir; - Evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin (TMK. m. 185-186) yerine getirilmemesi, - Evlilik birliğine ilişkin önemli bir konuda uyuşmazlığa düşülmesi. O halde davacı kadın eş TMK. m. 195 f. I hükmüne göre aile mahkemesi hakiminin müdahalesini isteyebilecektir. Davalı erkek eşin boşanma davasının bulunması ortak konutun belirlenmesi isteyen kadını kötü niyetli mi kılar? Kadın eş ortak konutun belirlenmesini isteyebilmesi için yıllar boyu sürecek eşinin boşanma davasının sonlanmasını beklemek zorunda mıdır? Terk sebebiyle boşanma davası açmayı hedefleyen davacı kadın eşin çağrı yapabilmesi için ortak konutun belirlenmesini istemesini engelleyen bir yasa hükmü var mıdır? Davacı kadının iyiniyeti, kötü niyeti “erkek eşin boşanma davasını inceleyen hakimin” görevidir. O halde mahkemece yapılacak iş TMK. m. 195 f....
Mahkemece, davacı eşin ayrı yaşamakla nafaka talebinde haklı olduğu gerekçesiyle aylık 300,00 YTL tedbir nafakasının tahsili cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 4721 sayılı TMK.nun 195. maddesi uyarınca; “evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya evlilik birliğine ilişkin önemli bir konuda uyuşmazlığa düşülmesi halinde hakimin müdahalesi gerekir.” Aynı Kanunun 197/1 maddesi de; "eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir. Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıyı, konut ve ev eşyalarından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır. " hükmünü getirmiştir....
Dava dilekçesinde anlatılan olaylara göre, dava; Türk Medeni Kanunu'nun 27'nci maddesinde yer alan "haklı sebeple adın değiştirilmesi" değil; çocuğa konulacak isim konusunda eşlerin uyuşmazlığa düşmeleri sebebiyle, hakimin müdahalesi isteği niteliğindedir. Çocuğa ad koymak, velayet kapsamında ana ve babaya ait bir hak ve yükümlülüktür. (TMK. m. 339/son) Türk Medeni Kanunu'nun 195'nci maddesine göre, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya evlilik birliğine ilişkin önemli bir konuda uyuşmazlığa düşülmesi halinde eşler ayrı ayrı veya birlikte hakimin müdahalesini isteyebilirler. Hakim, eşleri yükümlülükleri konusunda uyarır; onları uzlaştırmaya çalışır ve eşlerin ortak rızası ile uzman kişilerin yardımını isteyebilir. Çocuğa konulacak isim konusunda eşler uyuşmazlığa düştüklerine göre, sorun, Türk Medeni Kanunu'nun 195'nci maddesi çerçevesinde çözülecektir....
Dava dilekçesinde anlatılan olaylara göre, dava; Türk Medeni Kanununun 27'nci maddesinde yer alan "haklı sebeple adın değiştirilmesi" değil; çocuğa konulacak isim konusunda eşlerin uyuşmazlığa düşmeleri sebebiyle, hakimin müdahalesi isteği niteliğindedir. Çocuğa ad koymak, velayet kapsamında ana ve babaya ait bir hak ve yükümlülüktür. (TMK. m. 339/son) Türk Medeni Kanununun 195'nci maddesine göre, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya evlilik birliğine ilişkin önemli bir konuda uyuşmazlığa düşülmesi halinde eşler ayrı ayrı veya birlikte hakimin müdahalesini isteyebilirler. Hakim, eşleri yükümlülükleri konusunda uyarır; onları uzlaştırmaya çalışır ve eşlerin ortak rızası ile uzman kişilerin yardımını isteyebilir. Çocuğa konulacak isim konusunda eşler uyuşmazlığa düştüklerine göre, sorun, Türk Medeni Kanununun 195'nci maddesi çerçevesinde çözülecektir....
Dava dilekçesinde anlatılan olaylara göre, dava; Türk Medeni Kanunu'nun 27'nci maddesinde yer alan "haklı sebeple adın değiştirilmesi" değil; çocuğa konulacak isim konusunda eşlerin uyuşmazlığa düşmeleri sebebiyle, hakimin müdahalesi isteği niteliğindedir. Çocuğa ad koymak, velayet kapsamında ana ve babaya ait bir hak ve yükümlülüktür. (TMK. m. 339/son) Türk Medeni Kanunu'nun 195'nci maddesine göre, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya evlilik birliğine ilişkin önemli bir konuda uyuşmazlığa düşülmesi halinde eşler ayrı ayrı veya birlikte hakimin müdahalesini isteyebilirler. Hakim, eşleri yükümlülükleri konusunda uyarır; onları uzlaştırmaya çalışır ve eşlerin ortak rızası ile uzman kişilerin yardımını isteyebilir. Çocuğa konulacak isim konusunda eşler uyuşmazlığa düştüklerine göre, sorun, Türk Medeni Kanunu'nun 195'nci maddesi çerçevesinde çözülecektir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Evlilk Birliğine Hakimin Müdahalesi Talebi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Bu dava 08.03.2005 tarihinde açılmış, taraflar ise 21.06.2005 tarihinde açılan boşanma davası üzerine anlaşmalı olarak boşanmışlardır.Bozmaya uyulmakla taraflar yararına usuli kazanılmış hak gerçekleşmiştir.Şu halde 08.03.2005 tarihi ile 21.06.2005 tarihi arasında kadın yararına nafakaya hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Temyiz edilen kararın gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 16.11.2006...
İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun TMK'nın 195. maddesi uyarınca evlilik birliğinin korunması için hakimin müdahalesi istemine ilişkindir HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilerek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Türk Medeni Kanunu'nun 195. maddesinde "Evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya evlilik birliğine ilişkin önemli bir konuda uyuşmazlığa düşülmesi hâlinde, eşler ayrı ayrı veya birlikte hâkimin müdahalesini isteyebilirler. Hâkim, eşleri yükümlülükleri konusunda uyarır, onları uzlaştırmaya çalışır ve eşlerin ortak rızası ile uzman kişilerin yardımını isteyebilir. Hâkim, gerektiği takdirde eşlerden birinin istemi üzerine kanunda öngörülen önlemleri alır." hükmü düzenlenmiştir....
Dava, ayrı yaşamakta haklılık iddiasına dayalı eş yönünden tedbir nafakası istemine ilişkindir. 4721 sayılı MK.nun 195.maddesi uyarınca, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya evlilik birliğine ilişkin önemli bir konuda uyuşmazlığa düşülmesi halinde eşler ayrı ayrı veya birlikte hakimin müdahalesini isteyebilir. Hakim, gerektiği takdirde eşlerden birinin istemi üzerine Kanunda öngörülen önlemleri alır. Aynı yasanın 197.maddesine göre de; eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir. Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetime ilişkin önlemleri alır. Buna göre davacının ayrı yaşamada, haklı olup olmadığının araştırılması ve "ayrı yaşamada haklılık" olgusunun kanıtlanması gerekir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 26/02/2021 NUMARASI : 2020/399- 2021/161 DAVA KONUSU : Evlilik Birliğine Hakimin Müdahalesi KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Ağustos 2000 yılından beri evli olduklarını, bu evlilikten 2 tane müşterek çocuklarının bulunduğunu, davalının evlilik birlikteliğinden doğan sorumluluklarını son yıllarda yerine getirmemesinden kaynaklı taraflar arasında sık sık tartışmalar yaşandığını, davalının adeta kendisini hükümdar zannettiğini ve müvekkilinin evden dışarı adım atmasına dahil engel olduğunu, müvekkilinin ailesinin evine gitmesine bile engel olduğunu, gitmek istediğinde kavga çıkarttığını, müvekkiline birisi telefon açsa, davalının...
Davalı idare, davacı Kooperatifler Merkez Birliğine 09.12.1998 tarihli 2/A ve 25.01.1999 tarihli 2/C tanımlamalı arsa tahsis protokollerindeki ilgili maddelerin hakimin müdahalesi ile iptâli isteminde bulunduğundan ve benzer nitelikteki Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 1999/505 Esas 2001/392 Karar sayılı dosyasının temyiz incelemesi Yargıtay Yüksek 13. Hukuk Dairesi tarafından yapılmış olduğundan, bu dosyanın da temyiz incelemesi yapılmak üzere anılan Yüksek Daireye gönderilmesi gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yargıtay Yüksek 13. Hukuk Dairesi'ne GÖNDERİLMESİNE, 07.06.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....