DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:TALEP: Davacı dava dilekçesinde özetle;" Müvekkil, davalı eşiyle 1981 tarihinde evlenmiştir. Celp edilecek nüfus kaydından da anlaşılacağı üzere, tarafların bu evliliklerinden 2 müşterek ergin çocukları bulunmaktadır. Müvekkil evlilik birliği içerisinde eşlerden beklenen yükümlütükleri eksiksiz bir şekilde yerine getirmesine rağmen davalı T3 nın ağır kusurlu davranışları sonucu evlilik birliği temelinden sarsılmış, ortak hayat çekilmez hale gelmiştir. Müvekkil ile davalının evliliklerinde son yıllarda problemler devam etmekte olup, davalı eşin evlilik birliğine aykırı ve tahammülü güç davranışlarından dolayı evlilik birliği temelden sarsılmış, ortak hayat çekilmez hale gelmiş ve ortak hayatın tekrar sağlanması mümkün olmamakta olup, iş bu boşanma davasını açma zarureti doğmuştur....
Tüm dosya kapsamından; davacı - karşı davalı erkeğin; kadın ve ailesine hakaret ettiği, kadın ve ailesini istemediğini söylediği, birkaç kez kadına fiziksel şiddet uyguladığı, ailesinin evlilik birliğine müdahalesine sessiz kaldığı, davalı - karşı davacı kadının ise; erkek ve ailesini aşağıladığı, hakaret ettiği, erkeğin ailesine ait evin taraflarına devri için baskı ve tehditte bulunduğu, ailesinin evlilik birliğine müdahalesine sessiz kaldığı anlaşılmış olup, evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin mevcut ve sabit olduğu, olayların akışı karşısında kadının dava açmakta haklı olduğu anlaşılmış olup, bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre kadının karşı davasının kabulü ile boşanmaya (TMK madde 166/1) karar verilmesi gerektiği, ilk derece mahkemesince de kadının karşı...
Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına yol açan olaylarda taraflar aynı oranda kusurludur. Türk Medeni Kanununun 174/2. maddesi koşulları oluşmamıştır. İsteğin reddi gerekirken davacı yararına manevi tazminat takdirinin doğru değildir. Hüküm, bu yönden bozulmalıdır. Değerli çoğunluğun onama görüşüne manevi tazminat yönünden katılmıyoruz....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesi uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede sarsıldığının sabit olması gerekir....
AİLE KONUTUEVLİLİK BİRLİĞİNE HAKİMİN MÜDAHELESİORTAK KONUTUN SEÇİMİ 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 187 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 197 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda, mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü. 1- Davacı, davalının müşterek evi terkettiğini ve kendisini de evden uzaklaştırmak için, oturdukları konutun elektrik, su ve telefonunu kestirdiğini, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmediğini ileri sürerek, E... Mahallesindeki mülkiyeti davalının babasına ait olan müşterek evi, içindeki eşyalarla birlikte kullanması hususunda tahsis kararı verilmesini istemiştir. Bu açıklamalara göre, istek; Türk Medeni Kanunu'nun 197/3. maddesine dayanmaktadır. Dava, 02.10.2006 tarihinde açılmıştır....
nın malik olmamaları nedeniyle karar iptali ve hakimin müdahalesine ilişkin dava açma hakları bulunmamasına ve karar iptali ile hakimin müdahalesi davasından ayrı bir dava konusu olabilecek olan yönetici zimmetine ilişkin ıslah yoluyla istemde bulunulamayacağı, davalının da ıslah istemine karşı 13.09.2013 tarihli duruşmada "davanın ve iddianın değiştirilmesine muvafakat etmiyoruz" şeklinde beyanda bulunduğu dikkate alındığında aşağıdaki bentler dışında kalan temyiz nedenleri yerinde değildir....
Evlilik birliğinin korunması ve devamının sağlanması için eşlerin asgari ölçüde uyması gereken bazı yükümlülükler ve karşılamaları gereken bazı ortak giderler mevcuttur. Diğer taraftan, TMK'nın 195. maddesinde; Evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya evlilik birliğine ilişkin önemli bir konuda uyuşmazlığa düşülmesi halinde, eşlerin ayrı ayrı veya birlikte hakimin müdahalesini isteyebilecekleri ve hakimin, gerektiği takdirde eşlerden birinin istemi üzerine kanunda öngörülen önlemleri alacağı hükme bağlanmıştır. Eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir. (TMK.'nın 197/1.maddesi) Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır. (TMK.'...
TMK'nun 195.maddesi uyarınca, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya evlilik birliğine ilişkin önemli bir konuda uyuşmazlığa düşülmesi halinde eşler ayrı ayrı veya birlikte hakimin müdahalesini isteyebilir. Hakim, gerektiği takdirde eşlerden birinin istemi üzerine kanunda öngörülen önlemleri alır. Aynı yasanın 197.maddesine göre de; eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir. Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır. Nafaka takdir edilirken, tarafların ekonomik, sosyal ve mali durumları ile davacının ihtiyaçları gözönünde bulundurulmalıdır....
Karar, taraflarca temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.Davacının temyiz itirazlarına gelince;TMK.nun 195.maddesi uyarınca evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya evlilik birliğine ilişkin önemli bir konuda uyuşmazlığa düşülmesi halinde eşler ayrı ayrı veya birlikte hakimin müdahalesini isteyebilirler. hakim, gerektiği takdirde eşlerden birisinin istemi, üzerine kanunda öngörülen önlemleri alır. Aynı yasanın 197.maddesi hükmüne göre de; eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir....
Dava, ayrı yaşamakta haklılık iddiasına dayalı tedbir nafakası istemine ilişkindir. 4721 sayılı MK.nun 195.maddesi uyarınca, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya evlilik birliğine ilişkin önemli bir konuda uyuşmazlığa düşülmesi halinde eşler ayrı ayrı veya birlikte hakimin müdahalesini isteyebilir. Hakim, gerektiği takdirde eşlerden birinin istemi üzerine kanunda öngörülen önlemleri alır. Aynı yasanın 197.maddesine göre de; eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir. Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır. Buna göre davacının ayrı yaşamada, haklı olup olmadığının araştırılması ve "ayrı yaşamada haklılık" olgusunun kanıtlanması gerekir....