istemiş, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini, ziynet eşyalarının bedelinin kadına iadesini talep ve dava etmiştir. 2.Davalı-davacı vekili ıslah dilekçesi ile özetle; ziynet alacağı talebini 100.936,00 TL olarak ıslah ettiğini beyan etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Zinaya dayalı boşanma, Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olan Karşılıklı Boşanma ve Ziynet alacağı davasında (TMK m.166/1, 161.)davacı-davalı taraf, kusur tespiti, hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası miktarı, reddedilen ziynet eşyaları ile reddedilen tazminat talepleri yönünden davalı-davacı taraf; reddedilen zinaya davası, kadının kabul edilen davası, kusur tespiti, velayet, kabul edilen ziynetler ile reddedilen tazminat talepleri yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....
CEVAP Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; evlilik birliğinin erkeğin kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığını ileri sürerek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 500,00 TL yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata ve dilekçede belirtilen ziynet alacağına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. III....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karar davalı davacı kadın vekili tarafından asıl davanın kabulüne, kusur belirlenmesine, tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, alacak davasında alacak miktarının eksik hesaplanmasına, tedbir nafakalarının ve iştirak nafakasının düşük belirlenmesine, karşı boşanma davalarının kabul edilmesine rağmen bu dava bakımından lehlerine ücreti vekalet verilmemesine yönelik olarak hükmü istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, TMK'nun 166/1 maddesi gereğince açılmış şiddetli geçimsizlik nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davası, kadının karşı davası ise ziynet alacağı, eşya alacağı ve şiddetli geçimsizlik nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasıdır. HMK'nun 355. maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
belirterek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, müşterek çocukların velayetinin müvekkiline verilmesine, mahkemece müvekkilli lehine hükmedilecek uygun bir miktarın maddi manevi tazminat olarak davalı tarafından ödenmesine, müvekkiline düğünde takılan ziynetlerin müvekkilinin haberi olmadan davalı yanca satılması nedeniyle ziynetlerin müvekkiline iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının 08/06/2013 tarihinde evlendiklerini, bu evlilikten 16/10/2014 doğumlu Hakan Melih Doru isimli müşterek çocuklarının bulunduğunu, tarafların evlilik birliğinin şiddetli geçimsizlik nedeni ile temelinden sarsıldığını, evlilik birliğinin devamının müvekkili açısından katlanılmaz hale geldiğini, davalı tarafın fiziksel şiddete bulunduğunu, davalının 2015 yılında bir tartışma anında müvekkilinin tüm eşyalarını toplayıp kapının önüne koyduğunu ve müvekkilinin evden gitmesini küfürler ederek istediğini, müvekkil araya aile dostlarının girmesi nedeniyle kendi ailesi karşı çıkmasına rağmen davalıya oğlu için bir şans daha verdiğini ve ortak konuta geri döndüğünü, müvekkilinin davalının telefonunda " Özge Varol" isimli biri ile mahrem yazışmalar ve resimler gördüğünü, olayı...
İstinaf Sebepleri Davacı karşı davalı kadın vekili; kişisel ilişki, tazminat ve nafaka miktarları ve ziynet alacağı talebinin reddi yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir. C....
DAVA Davacı kadın vekili dava ve cevap dilekçesinde özetle; erkeğin, evlendikleri günden itibaren fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, en son uygulanan şiddet sonucu kadının kolunun kırıldığını ve tedavi olmasına engel olduğunu, evlilik birliği içerisinde yaşadığı sürekli fiziksel ve psikolojik şiddet nedeniyle psikolojisinin bozulduğunu, düğünde takılan tüm takılarının davalı erkek eş tarafından elinden alınarak bozdurulduğunu iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata ve dilekçede belirtilen ziynet ve çeyiz eşyası alacağına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. II....
Ayrıca davalı kocanın, evden her çıkışı için davacı - karşı davalıyı izin almak şeklinde uyguladığı baskı kendisini ağır kusurlu hale getirerek TMK'nun 166/1 maddesinde yer alan evliliğin temelinden sarsılma durumunu neden olmuştur. Türk Medeni Kanun'un 185/2 maddesine göre, eşler evlilik birliğinin mutluluğunu sağlamakla sorumludurlar. Tanık anlatımları, dosya kapsamındaki tüm bilgi ve belgeler hep birlikte değerlendirildiğinde; tarafların arasında şiddetli geçimsizlik olduğu, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenemeyecek derecede sarsıldığı, tarafların evliliğin devamında menfaatlerinin kalmadığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalı-karşı davacının kocanın tam ağır kusurlu olduğu anlaşılmıştır....
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin evlilik birliğinin sarsıldığı, müvekkilinin kusurlu olduğu, davacının herhangi bir kusuru bulunmadığı yönündeki tespitleri usul ve yasaya aykırı olup, kabulünün mümkün olmadığını, dava konusu olaylar neticesinde, evlilik birliğinin devamı eşlerden beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığı noktası yerel mahkemece hatalı değerlendirildiğini, taraflar arasında davacının yarattığı sorunlar dışında evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olacak herhangi bir anlaşmazlık bulunmadığını, kaldı ki müvekkilinin davacıdan kaynaklanan sorunları gidermek için de elinden gelen gayreti gösterdiğini, bu noktada kanaatlerince ortada kurtarılabilir bir evlilik varken boşanma kararının verilmiş olmasının hatalı olduğunu, diğer yandan, kabul anlamına gelmemekle beraber yerel mahkemece evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı sonucuna ulaşılması yerel mahkeme kararındaki kanaatin aksine tamamen davacının tutum ve davranışlarından...