Asıl dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve fer'ileri ile ziynet alacağına, karşı dava ise evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebin dayalı boşanma ve fer'ilerine ilişkindir. 1- Davacı-karşı davalının tazminat ve nafaka miktarlarına yönelik istinaf itirazlarının incelenmesinde; Tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tarafların evlilik süresi, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı, paranın alım gücü, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre, ilk derece mahkemesince takdir edilen nafaka ve tazminat miktarının hakkaniyete uygun olduğu anlaşıldığından, davacı-karşı davalının bu yöndeki istinaf başvurusunun HMK'nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2- Davacı-karşı davalının ziynet alacağına yönelik istinaf itirazlarının incelenmesinde...
İ… …. aleyhine 26/5/2008 tarihinde açılan boşanma davasında, 2007 yılında evlendikleri, davalının 21/5/2008 tarihinde evi terk ettiği, evlilik birliğini devam ettirmenin mümkün olmadığı belirtilerek boşanmanın talep edildiği, mahkemece davanın kabulüne ve tarafların Medeni Kanunun 166/3. maddesi gereğince boşanmalarına karar verildiği ve hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi "evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır" hükmünü içermektedir. Dosyadaki nüfus kaydından tarafların 20/6/2007 tarihinde evlendikleri ve davanın açıldığı 26/5/2008 tarihinde henüz bir yıllık sürenin dolmadığı anlaşılmıştır....
SAVUNMA:Davalı - karşı davacı vekilinin sunmuş olduğu karşı dava - cevap dilekçesi özetle ; Karşı tarafın evlilik birliği içerisindeki kusurlu davranışları nedeni ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığının, karşı davalı tarafın iddialarının gerçeği yansıtmadığının, karşı davalının evlilik birliği içerisinde sadakat yükümlüğüne aykırı eylemlerde bulunduğunun, karşı davalının ilgisizlik ve sadakatsizlik suçlamalarının ardında kendi kusurlarını örteme çabası olduğunun, bu durumdan müvekkilinin psikolojisinin bozulduğunun, karşı davalı tarafın iddiasını destekleyen somut bir delil bulunmadığının, karşı davalı uzun yıllar uyuşturucu madde kullandığının, müvekkiline karşı da şiddet uyguladığının, karşı davalının 5 yıl gibi süre ile müvekkilinin tespiti ile aldattığını öğrendiğinin, ayrıca söz konusu evlilik dışı çocuk da olduğunun, karşı tarafın tek gayesinin müvekkil ile boşanarak evlilik dışı doğan çocuğun annesi ile evlenmek istediğinin, asıl davanın reddine, talep ettikleri adli...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/343 KARAR NO : 2021/327 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BULANCAK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/01/2021 NUMARASI : 2019/803 ESAS - 2021/54 KARAR DAVA KONUSU : BOŞANMA (EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI NEDENİ İLE BOŞANMA (ÇEKİŞMELİ)) KARAR : Taraflar arasında görülen davada yerel mahkemenin yukarıda tarih ve numarası yazılı kararına karşı davacı tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile 1977 yılında evlendiklerini, müşterek çocuklarının bulunduğunu, hepsinin reşit olduğunu, davalı ile yaklaşık 8 yıldır ayrı yaşadıklarını, 8 yıllık süreç içerisinde karı koca hayatlarının olmadığı gibi müşterek evi paylaşmadıklarını ve bir araya gelmediklerini, davalı ile ruhen ve fikren anlaşamadıklarını, saygı ve sevginin kalmadığını, davalı evlilik birliğinin kendisine...
, taraflar eşit kusurlu kabul edildiğinden taraflar lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini veya davalı lehine de vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, ziynet eşyaları nedeniyle vekalet ücretine hükmedilemeyeceğini, maddi ve manevi tazminatın reddi nedeniyle davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmediğini, yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek kusur, ziynet eşyalarının iadesi, yoksulluk nafakası ve ücreti vekaletler yönünden hükmün kaldırılmasını talep etmiştir....
Herhangi bir sebeple açılan bir boşanma davasında, davacı dayandığı boşanma nedenini ve bunun temelindeki vakıaları; davalı da bu iddialara karşı ileri sürdüğü savunmaların temelindeki vakıaları ispat yükü altındadır. Somut uyuşmazlıkta davacı kadın davalı kocası tarafından kendisine fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, kendisine tehdit ve hakaretlerde bulunduğunu, kendisini aldatmakla suçladığını, gelinen noktada evliliğin kendisi için çekilemez bir hal aldığını ve bu nedenle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı iddiasıyla boşanma davası açmıştır. Yerel mahkemece dinlenen davacı ve davalı tanıklarının anlatımında, taraflar arasında bir geçimsizliğe şahit olmadıklarını ifade etmişlerdir....
evlilik birliğinin kendisine yüklediği yükümlülükleri yerine getirmemek, müşterek konuttaki eşyalara zarar vermek, aynı iş yerindeki bir başka erkekle müvekkilini aldatmak ve o şahısla zina etmek suretiyle evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet verdiğini, tarafların öncelikle zina nedeniyle, bunun mümkün görülmemesi halinde şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanmalarına, müvekkili lehine 500.000 TL maddi ve 1.000.000 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep etmiştir....
Davalı-karşı davacı cevap dilekçesinde özetle; evli kaldıkları dönemde davacının, kendisini defalarca aldattığını, davacının kusurlu olduğunu, gelirinin bulunmadığını, bu nedenle tazminat ve nafaka talep ettiğini belirterek davacının bütün beyanlarının reddi ile aralarındaki evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, davacı ve ailesinin 10 ay boyunca tarafına yaptığı psikolojik baskı ve kusurlu hareketleri sebebiyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 30.000,00 TL manevi tazminata, düğün günü takılan takıların miktarı tarafınca tam olarak tespit edilemediğinden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 500,00 TL maddi tazminata, herhangi bir çalışma ve gelirinin olmadığından dava tarihinden itibaren 500,00 TL tedbir nafakasına, tedbir nafakasının davadan sonra yoksulluk nafakası olarak devamına, davacının mal kaçırma riski bulunduğundan ve var olan malları tarafınca tespit edilemediğinden yargılama sürecinde tespit edilecek davacı tarafa ait aktif ve...
-TL yoksulluk nafakası ve 10.000,00.-TL maddi ve 10.000,00.-TL manevi tazminat ile ziynet eşyası bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
DAVA Davacı-davalı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; erkeğin sorumluluklarını yerine getirmediğini, erkeğin annesinin tarafların evliliklerine müdahale ettiğini, erkeğin kadının banka kartını elinden aldığını, ihtiyaçları karşılamaktan kaçındığını, kadına ve çocuklara fiziksel şiddet uyguladığını, ziynet eşyalarının evliliğin ilk günü kadından alındığını ve geri verilmediğini iddia ederek asıl davanın kabulüne karşı davanın reddine, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin kadına verilmesine, çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata, ziynet eşyası alacağının aynen iadesine, aksi takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 250,00 TL ziynet alacağına karar verilmesini dava ve talep etmiştir. II....