Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından reddedilen davaları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak davacı kadın tarafından boşanma davası açılmıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olan Karşılıklı boşanma davasında (TMK m.166/1,166/2 ) davacı -karşı davalı taraf; kadının kabul edilen davası, kusur tespiti, davalı lehine hükmedilen nafakalar ve tazminatlar yönünden, süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....
GEREKÇE; Dava, evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine bağlı karşılıklı boşanma davasıdır. HMK.nun 355.maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. İncelenen aile nüfus kayıtlarına göre tarafların; 17/06/1983 tarihinde evlenmiş oldukları, bu evliliklerinden reşit müşterek çocuklarının olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, bu sonuca ulaşılmasında tarafların birbirlerini tehdit etmek suretiyle psikolojik şiddet uyguladığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tarafların eşit kusurlu oldukları gerekçesi ile asıl ve karşı davanın kabulüne, tarafların TMK.nun 166/1 maddesi uyarınca boşanmalarına karar verilmiştir....
DAVA Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde; evlilik birliğinin erkeğin kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanmalarına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; evlilik birliğinin kadının kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanmalarına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. III....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kusur, nafaka, tazminat yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1)Davacı delil bildirmemiştir. Dinlenen davalı tanığının beyanı ise duyuma dayalı olup, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını kabule elverişli olmadığı gibi Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi koşulları da gerçekleşmemiştir. *Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca; Boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir....
Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; somut olayda, dinlenen tanıkların beyanları dikkate alındığında davalının kusurunun ispat edilip edilmediği, burada varılacak sonuca göre davacının evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı boşanma davasının kabulünün gerekip gerekmediği noktalarında toplanmaktadır. III. GEREKÇE 11. Boşanma sebebi olarak dayanılan 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) “Evlilik birliğinin sarsılması” başlıklı 166/I-II. maddesi; “Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır....
Mahkemece düzenlenen gerekçeli kararda; "..toplanan bütün bilgi ve belgeler, görgüye dayalı tanık anlatımları ile birlikte değerlendirildiğinde; davalının kusurlu tutum ve davranışları neticesinde evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında ve boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin tamamen kusurlu olduğu, davalı eşin tam kusuru nedeniyle taraflar arasında müşterek hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabit olmakla olayların akışı karşısında bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine ve de evlilik birliğinin devamında taraflar ve toplum (kamu) için bir fayda kalmadığı" şeklinde belirtilerek yetersiz gerekçe ile erkeğin boşanma davasının reddine, kadının karşı boşanma davasının kabulüne karar verilmiş, ancak tarafların boşanmaya yol açan kusurlu davranışları ile maddi ve manevi tazminatı oluşturan eylemlerin nelerden ibaret olduğu...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 15/06/2021 NUMARASI : 2019/489 ESAS, 2021/402 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının kusurlu davranışları nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetlerinin müvekkiline verilmesine 1.000,00- TL yoksulluk, 750,00- TL iştirak nafakasına, 100.000,00- TL maddi 100.000,00- TL manevi tazminata, yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Taraflara usulüne uygun davetiye tebliğ edilmiş olup davalı davaya cevap vermemiş ve duruşmalara da katılmadığı görülmüştür....
-TL nafaka aldığını, davacının kendisinin çocuğa devamlı olarak şiddet uyguladığını, hatta bir defasında çocuğun gözünü morarttığını, ayrıca çocuğun eline toplu iğne batırarak korkuttuğunu, davacının psikolojisinin bozuk olduğunu ve tedavi görmesi gerektiğini, boşanma durumunda müşterek çocuğun velayetinin tarafına verilmesini, kendisinin asgari ücret ile çalıştığını, evinin kira olduğunu, davacının talep ettiği tazminat ve nafaka taleplerini kabul etmediğini belirterek, davanın reddi ile müşterek çocuğun velayetinin tarafına verilmesini istemiştir. Mahkemece; "Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve bu suretle ortak hayatın çekilmez hale gelmesi nedeniyle açılan (TMK 166/1) boşanma davasıdır. Mevcut nüfus kayıtlarından, tarafların 04/04/2017 tarihinde evlendikleri, bu evlilikten Ela Arık isminde müşterek çocuklarının bulunduğu anlaşılmıştır....
Bilindiği üzere 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) “Evlilik birliğinin sarsılması” başlıklı 166. maddesinin bir ve ikinci fıkraları; "Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir.” hükmünü taşımaktadır. Genel boşanma sebeplerini düzenleyen ve yukarıya alınan madde hükmü, somutlaştırılmamış veya ayrıntıları ile belirtilmemiş olması nedeniyle evlilik birliğinin sarsılıp sarsılmadığı noktasında hâkime çok geniş takdir hakkı tanımıştır. 13. İlke olarak her dava açıldığı tarihteki fiilî ve hukukî sebeplere göre hükme bağlanır....