Gerçekleşen bu duruma göre, evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı kuşkusuzdur. Ne var ki bu sonuca, her iki tarafın kusurlu tutum ve davranışlarıyla ulaşıldığının kabulü gerekir. Ancak evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda davacı-davalı erkek ağır kusurludur....
Mahkemece; "Dava çekişmeli boşanma davasıdır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 23/12/2021 NUMARASI : 2021/702 ESAS, 2021/920 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK.nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının kusurlu davranışları nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, tarfların boşanmalarına, 10.000,00- TL. maddi, 10.000,00- TL. manevi tazminata, yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Taraflara usulüne uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, davalı davaya cevap vermemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel Mahkemece, davacının davasının REDDİNE karar verilmiştir....
temelinden sarsıldığının ispatlanması gerektiği, dosya kapsamından doğrudan taraflar arasında evlilik birliğinin davalı kocadan kaynaklanan sebepler ile ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek derecede bir geçimsizliği, kabule elverişli ciddi sebep ve deliller tespit edilemediği anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tarafların eşit kusurlu olduğu belirtilerek davalı-karşı davacı erkeğin boşanma davasının kabulüne, davalı-karşı davacı kadının boşanma davasının ise davacı-karşı davalı kadının, gerçekte boşanmak istemediği, kendisine düğün yapılırsa evliliğinin devam etmesini istediği, davalı-karşı davacı erkek ile yaşadıklarına rağmen halen eşine bir şans daha vermek istediğini celse aralarında da eşi ile görüştüğünü beyan ettiğini buna göre davacı-karşı davalı kadının kendi davası yönünden evliliğin temelinden sarsıldığını ispat edememiş ve boşanma yönünde irade göstermediği anlaşıldığından davacı-karşı davalı kadının...
İLK DERECE MAHKEMESİNİN SON KARARI İlk derece mahkemesince; evlilik birliğinin gerektirdiği yükümlülükleri yerine getirmekte davalı kadının asli kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, davalı kadın yararına 300,00 TL tedbir nafakasına karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulüne ve kusur tespitine yönelik istinaf isteminde bulunmuştur. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal sebebine dayalı boşanma davası istemine ilişkindir. HMK'nın 355.maddesine göre re'sen gözetilerek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
Davanın TMK 166/1 maddesi kapsamında evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma davası olduğu, davacının daha önce de benzer gerekçelerle davalı aleyhine Mahkememizin 2018/217 E - 2018/621 K sayılı sayılı dosyası ile boşanma davası açtığı, davacının evlilik birliğinin sarsılmasında tam kusurlu olması ve davalının her hangi bir kusurunun ispatlanamaması nedeniyle davanın reddine karar verildiği ve kararın Yargıtay incelemesinden geçerek 11/06/2019 tarihinde kesinleştiği görülmüştür. Tarafların daha önce görülen boşanma davasından sonra bir araya gelmedikleri, aralarında boşanmaya karar vermeyi gerektirecek yeni bir olayın yaşanmadığı eldeki dosya kapsamından anlaşılmakla, davalının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasını gerektirecek şekilde kusurlu her hangi bir davranışı ispat edilemediğinden davanın reddine karar vermek gerekmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın sübut bulmaması nedeniyle reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı kadın tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, istinaf incelemesi yapan bölge adliye mahkemesince davacının istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....
imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizliği kabule elverişli,ciddi sebep ve deliller tespit edilemediği, davanın terk nedenine dayalı boşanma davası olmayıp,tek başına kadının ayrı yaşamakta olmasının boşanma sebebi olmadığı,davalıya atfedilecek herhangi bir kusur bulunmadığı anlaşılmakla, her ne kadar davacı tarafça şiddetli geçimsizlik nedenine dayalı iş bu dava açılmış ise de, evlilik birliğinin,davalıdan kaynaklı sebeplerle temelinden sarsıldığı hususu ispatlanamadığından, davacı tarafından açılan boşanma davasının reddine " karar verilmiştir....
Yukarıda açıklanan temyize konu davada olduğu gibi veya benzeri olan durumlarda salt kusuru bulunmayan davalı eşin boşanma davası açmaktan kaçınması sonucu, böyle bir evliliği devam ettirmek ne ölçüde doğru olacaktır? Evlilik nikah aktiyle kurulan sui generis (kendine özgü) bir aile hukuku sözleşmesidir. Sözleşmelerdeki "ahte vefa (sözleşmeye bağlılık)" ilkesi nedeniyle durumu bu kadar zorlaştırmak yerinde bir tutum mudur? Düşünceme göre, artık Türk boşanma hukukunda boşanma kararı bakımından kusur ilkesinden tamamen vazgeçilmesinin zamanı gelmiştir. Zaten genel boşanma sebebiyle boşanma davası açılmasını düzenleyen Türk Medeni Kanununun 166. maddesinde boşanma hükmünü davalının kusuruna bağlayan bir açıklık yoktur. Maddeye göre boşanmaya, kusurluluğu göre değil, "evlilik birliğinin temelinden sarsılması" ölçüsüne göre karar verilmektedir....