Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece, " tarafların evlilik birliğinin yüklediği sorumlulukları yerine getirmediği, bir süredir ayrı yaşadıkları ve evlilik birliğinin devamının taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı" gerekçesiyle, Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuksal nedenine dayalı boşanma davaları kabul edilerek, tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 166/1-2 maddesi uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davalı-davacı tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir....
Davalının, eşine fiziki şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, evlilik birliğine ilişkin sorumluluklarını yerine getirmediği, tarafların yedi yıldır fiilen ayrı yaşadıkları yapılan soruşturma ve toplanan delillerle gerçekleşmiş ise de; davacının da ayrılık süresi içerisine bir başka erkekle karı-koca gibi birlikte yaşadığı, dava dilekçesindeki açıklamalar ve bunu teyit eden kolluk araştırmasına ilişin tutanaktan anlaşılmaktadır. Bu halde, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davacı da kusurlu olup, birini diğerinden baskın kusurlu kabul etmek mümkün bulunmamaktadır. Evlilik birliği her iki tarafın aynı oranda kusurlu tutum ve davranışları ile temelinden sarsıldığına göre, verilen boşanma kararı bu sebeple sonucu bakımından doğru bulunmuştur....
Davalı birleşen dosya davacı vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; tarafların 31/10/2001 tarihinde evlendiklerini, evliliklerinden iki tane müşterek çocuklarının olduğunu, davalının tır şoförü olduğunu, davalının yurt dışından dönüşlerinde eve geldiğinde cep telefonunu kapalı tuttuğunu, müvekkilinin şüphelerinin arttığını, davalının telefonundan Gürcü bir kadından gelen "aşkım" hitaplı mesajları ve başka kadınlar ile sarmaş dolaş çekilmiş fotoğrafları görünce aldatıldığına kesin olarak inandığını, davalının müşterek konuta maddi anlamda hiçbir katkısının olmadığını, evlilik birliğinin çekilmez bir hal aldığını, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına davalının sebebiyet verdiğini, davalının Rize Aile Mahkemesinin 2021/124 esas sayılı dosyasıyla boşanma davası açtığını, dosyanın halen derdest olduğunu belirterek, davalı tarafından açılmış olan boşanma davasıyla bağlantılı olması nedeniyle 2021/124 esas sayılı boşanma davası ile birleştirilmesine, adli yardım talebinin kabulüne, tarafların...
DAVA KONUSU : Boşanmadan Sonra Açılan Katkı Payı, Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanma davasının kabulüne , davalı aleyhine davacı lehine olmak üzere tedbiren 500,00 TL tedbir nafakasına, 30.000,00 TL maddi tazminata, 30,000,00 TL manevi tazminata; davalının tarafına yapmış olduğu eylemlerden dolayı 6284 sayılı kanunun ve medeni kanunun 169....
DAVA KONUSU : Boşanmadan Sonra Açılan Katkı Payı, Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanma davasının kabulüne , davalı aleyhine davacı lehine olmak üzere tedbiren 500,00 TL tedbir nafakasına, 30.000,00 TL maddi tazminata, 30,000,00 TL manevi tazminata; davalının tarafına yapmış olduğu eylemlerden dolayı 6284 sayılı kanunun ve medeni kanunun 169....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, erkek eşin kusurlu davranışları saptanmışsa da yapılan inceleme ve toplanan delillerden; kadın eşin evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı olarak açtığı karşı boşanma davasından 19.01.2021 tarihinde feragat etmekle erkek eşin önceki kusurlu davranışlarını affettiği veya en azından hoşgörü ile karşıladığı, buna karşılık kadın eşin evlilik birliğinden kaynaklanan görevlerini yerine getirmediği, kadının tam kusurlu olduğu, ... erkek vekili tarafından açılan asıl davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, davalı-davacının yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, karşı boşanma davasının feragat nedeniyle reddine, kadının ziynet alacağına ilişkin davasının ise reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
Bu durumda davacı-karşı davalı erkek boşanma sebebi olarak hem zina (TMK m. 161) hem de evlilik birliğinin temelinden sarsılmasını (TMK m. 166/1) göstermek suretiyle özel ve genel boşanma sebeplerine birlikte dayanmak suretiyle dava açmıştır. Mahkemece evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak boşanma kararı verilmiş, zina sebebiyle açılan boşanma davası yönünden olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir. Mahkeme, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup; her bir talep hakkında ayrı ayrı verilen hükmü, kararın sonuç kısmında göstermesi gerekir (HMK m. 26) O halde davacı-karşı davalı erkeğin zina hukuki sebebine dayalı boşanma isteği hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulması gerekirken, bu husus üzerinde durulmadan karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir....
Zina vakası ayrıca evlilik birlikteliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasınında kusurlu davranış olarak nitelendirilmektedir. Bu nedenle evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davasının da kabulüne karar verilmesi gerekir ise de zina nedeniyle boşanma davası kabul edilerek bu nedenle tarafların boşanmalarına karar verilmiş ve taraflarca bu hususta istinaf yapılmamış olduğundan kesinleşen boşanma nedeniyle konusuz kalan evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında "Karar Verilmesine Yer Olmadığına" ilişkin karar verilmesi gerekir iken reddine karar verilmesi doğru bulunmamış, vekalet ücreti ve yargılama giderlerine ilişkin zina nedeniyle boşanma kararı ile davacı lehine hüküm kurulduğundan bu hususta yeniden hüküm kurulmamış, bu nedenle davacı kadın vekilinin bu hususta istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmesi gerekmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından kusur belirlemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak görülen boşanma davası devam ederken davacı erkek vefat etmiştir. TMK’nın 181. maddesine uygun olarak yargılamaya devam edilmiş olup, ilk derece mahkemesince nikahtan sonra düğünden önce davacı erkeğin başka bir kadını sevdiğini söylediği için ayrıldıkları gerekçesiyle evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına yol açan olaylarda davalı kadının kusursuz olduğunun tespitine karar verilmiştir. Anılan karara karşı davacı erkeğin mirasçısı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi yapan bölge adliye mahkemesince vefat eden davacı ...'...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 23/12/2021 NUMARASI : 2021/702 ESAS, 2021/920 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK.nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının kusurlu davranışları nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, tarfların boşanmalarına, 10.000,00- TL. maddi, 10.000,00- TL. manevi tazminata, yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Taraflara usulüne uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, davalı davaya cevap vermemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel Mahkemece, davacının davasının REDDİNE karar verilmiştir....