HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/641 KARAR NO : 2022/624 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : RİZE AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2019/486 ESAS - 2022/14 KARAR DAVA KONUSU : EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI NEDENİYLE BOŞANMA KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının evlilik birliğinin kurulduğu tarihten itibaren yaşamış olduğu evde eşi ve eşinin ailesi tarafından sürekli olarak şiddete maruz kaldığını, evde ciddi şiddet eğilimleri nedeniyle karşı karşıya kaldığını, davalının davacı eşinin üzerinde sırtında dolap kırdığını, davacının eline zorla silah vererek kendisini öldürmeye çalışmasını istediğini, davalı eş ve ailesi tarafından şiddete ve psikolojik şiddete maruz...
Tüm bu hususlar göz önüne alındığında tarafların evlilik birliğinin davalının evin geçimini sağlamaması, evi, eşi ve çocukları ile ilgilenmemesi, sorumsuz bir kişilik sergilemesi, eşini kendisini aldatmakla itham etmesi şeklindeki tam kusurlu eylemleri nedeniyle temelinden sarsıldığı, dosya kapsamında davacıya atfedilecek bir kusurun tespit edilemediği, tarafların evlilik birliğinin devamında taraflar, müşterek çocuk ve toplum için korunması gereken bir faydanın kalmadığı anlaşılmakla davacının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, Maddi tazminat yönünden; Davalının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tam kusurlu olması, TMK 174/1 maddesi gereğince mevcut ve beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ve daha az kusurlu tarafın kusurlu taraftan tazminat isteyebileceği, toplanan delillerden maddi tazminat isteyen davacının kusursuz davalının ise tam kusurlu olduğu anlaşılmıştır....
Uyuşmazlığın çözümü bakımından ilgili kanun maddesinin incelenmesinde yarar görülmektedir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun(TMK) “Evlilik birliğinin sarsılması” başlıklı 166/I-II. maddesi; “Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir” hükmünü içermektedir. Anılan maddenin birinci fıkrası gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmaya karar verilebilmesi için başlıca iki şartın gerçekleşmiş olması gerekmektedir. İlki, evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması, diğeri ise ortak hayatın çekilmez hâle gelmiş bulunmasıdır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/07/2018 NUMARASI : 2018/9 ESAS- 2018/287 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanma davasının yapılan açık yargılaması sonucunda ilk derece mahkemesince verilen hüküm süresinde davalı vekili tarafından istinaf edilmekle dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı gerekçesiyle tarafların boşanmalarına, davacı lehine 1.000,00 TL tedbir- yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini talep etmiştir. Yapılan yargılama sonucunda, mahkemece evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların TMK'nın 166/1. maddesi uyarınca boşanmalarına karar verilmiştir....
Mahkemece; "Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal nedenine dayalı boşanma davasıdır. Somut olayda tarafların 18/06/2014 tarihinde evlendikleri, bu evlilikten müşterek çocuklarının olmadığı anlaşılmaktadır....
Mahkemece; "Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma istemine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 166. maddesi ''Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir. '' şeklinde düzenlenmiştir. Dava ve cevap dilekçeleri, dinlenen tanıkları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, tarafların 05/10/1988 yılında evlendiği, bu evlilikten müşterek yetişkin çocuklarının bulunduğu anlaşılmıştır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/996 KARAR NO : 2023/1288 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : GİRESUN AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 05/05/2023 NUMARASI : 2023/286 ESAS - 2023/328 KARAR DAVA KONUSU : BOŞANMA (EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI NEDENİ İLE BOŞANMA (ANLAŞMALI) KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile 2009 yılında evlendiklerini, evliliklerinden iki çocuklarının olduğunu, aralarındaki geçimsizliğin yaşantılarını zora sokacak bir hal aldığını, evliliğin devamının imkansız hale geldiğini belirterek, düzenledikleri protokol gereğince boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
KARŞI DAVA: Davalı-karşı davacı tarafın cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, asıl davanın reddine ile karşı davanın kabulüne erkek müvekkili için 500,00 TL yoksulluk nafakası hükmedilmesine, 150.000,00 TL maddi tazminat ile 150.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile kadından tahsili ile erkeğe ödenmesine, Ziynet yönünden: Kadının düğün sonrası 12.000,00 TL borcu nedeniyle ziynetlerin bir kısmının bozdurulduğunu geriye kalan ziynetlerin ise davacı kadında kaldığını ziynet yönünden davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görüldü. DELİLLER:Tarafların nüfus aile kayıt tablosu, tanık beyanları, yaptırılan zabıta araştırmaları ve dava dosyası. İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "ASIL DAVANIN KABULÜNE, tarafların Türk Medeni Kanunun 166/1. maddesi gereğince EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI NEDENİYLE BOŞANMALARINA, TMK'nın 169....
Sözü edilen dava, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığını kabule yeterli delil ve olgu bulunmadığı gerekçesiyle değil; “davalının akıl hastası olduğu, bu sebeple davranışlarının iradi olmadığı” gerekçesiyle reddedilmiştir. Başka bir ifade ile, o davada; boşanma talebinin dayandırıldığı vakıalar incelenmemiş, sübut bulup bulmadığı ve bunların evlilik birliğini çekilmez hale getirip getirmediği yönünde bir yargıya varılmamıştır. Yargı, doğrudan “akıl hastası olan davalının davranışlarının iradi olmadığına” dayandırılmıştır. Dolayısıyla ortada dava sebepleri bakımından tarafları bağlayıcı nitelikte kesin bir yargı yoktur. O karar, davalının davranışlarının iradi olmadığına olsa olsa kesin delil teşkil edebilir. Davranışın iradi olup olmaması ise, kusura dayalı sorumluluk bakımından önem taşır. Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına yol açan olayların mutlaka kusura dayanması zorunluluğu bulunmamaktadır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/62 KARAR NO : 2023/238 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : VAKFIKEBİR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/09/2022 NUMARASI : 2022/613 ESAS - 2022/497 KARAR DAVA KONUSU : EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI NEDENİ İLE BOŞANMA (ANLAŞMALI) KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı eşi ile 2008 yılında evlendiklerini, bu evlilikten 4 küçük müşterek çocuklarının bulunduğunu, aralarındaki eğitim ve yaş farkı nedeni ile aralarında sorunlar çıkmaya başladığını, bu nedenle birbirlerini kırmak istemediklerini, aralarındaki evliliğin fiilen bittiğini ve davalı taraf ile boşanma konusunda anlaştıklarını belirterek, ekli olarak sundukları anlaşma protokolü doğrultusunda...