Mahkemece; "Evlilik birliğinin sarsılmasına dayalı dava hakkı 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu 166/1. maddesinde: "Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir." şeklinde düzenlenmiş, yine aynı maddenin devamında: “Yukarıdaki fıkrada belirtilen hallerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir.” ifadelerine yer verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 166. maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma davasında, gerçekleşen maddi olayla evlilik birliğinin sarsılmış olduğu ve bu maddi olaya rağmen ortak yaşamın çekilmez hale geldiğinin iddia ve ispat edilmesi öncelikli koşuldur....
Mahkemece; "Dava Türk Medeni Kanunu'nun 166.maddesinde düzenlenen "Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniye dayalı ve velayet ile iştirak nafaksı taleplidir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 24/10/2022 NUMARASI : 2021/661 ESAS, 2022/863 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davacı murisleri tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK.nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının kusurlu davranışları nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, tarafların boşanmalarına, 50.000,00- TL. maddi 50.000,00- TL. manevi tazminata, yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
alıntısı yapılan Yargıtay ilamının da işaret ettiği üzere mahkemenin onu duruşmada bulundurma zorunluluğunun da bulunmadığı, davalının bu hakkını kullanmadığı, evlilik birliğinin mahkemece kabul edilen erkeğin tam kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığı, kadının, birliği devam ettirmeye zorlanmayacağı, kadının davasının kabulü ile boşanma kararı verilmiş olmasında, kadının feri taleplerinin de kabulü ile hükmedilen tutarlarda bir isabetsizlik bulunmadığı, herkesin kendi kusurlu eylemlerinin sonuçlarına katlanması gerektiği anlaşılmıştır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/408 KARAR NO : 2023/635 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : GİRESUN AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 20/12/2022 NUMARASI : 2021/498 ESAS - 2022/947 KARAR DAVA KONUSU : EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI NEDENİYLE BOŞANMA KARAR : Taraflar arasında görülen davada yerel mahkemenin yukarıda tarih ve numarası yazılı kararına karşı davacı tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 25 yıllık evli olduklarını, bu evliliklerinden iki müşterek çocuklarının olduğunu, davalının evliliğinin kendisine yüklediği görev ve sorumluluklara uymadığını, asabi davranışlarda bulunduğunu, fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, davalının davacıyı aldattığını, davacıya ve çocuklarına karşı şiddet uyguladığını, boşanma davası açılmadan yaklaşık 4 ay kadar önce ortak konutu terk ettiğini...
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/309 Esas sayılı dosyası ile evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması nedeniyle boşanma davası açıldığını, boşanma kararının Samsun Bölge Adliye Mahkemesinde kaldırıldığını, tarafların açtıkları davaların boşanma yönünden ayrı ayrı reddine karar verildiği ve kararın kesinleştiğini, müvekkilinin de boşanmayı istediğini, ancak verilen istinaf kararı nedeniyle gelinen aşamada boşanma şartlarının yasal olarak oluşmadığını, tarafların anlaşmalı boşanma yada kanunda belirtilen sürenin dolması şartı ile boşanma davası açabileceklerini, karşı davalarının konusunu geçici velâyetin değiştirilerek müvekkile verilmesi talebine ilişkin olduğunu, müvekkilinin Sinop Gençlik Spor İl Müdürlüğünde güvenlik görevlisi olarak çalıştığını, oturduğu evin iki oda bir salona sahip olduğunu, çocukların ayrı ayrı odalarının bulunduğunu , ortak çocukların kız çocuğu olmaları ve yaşlarının küçük olması nedeniyle anne sevgisine ilgi ve bakımına muhtaç olduklarını, bu nedenlerle asıl...
Boşanma sebebi olarak dayanılan 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) “Evlilik birliğinin sarsılması” başlıklı 166/I-II. maddesi; “Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir” hükmünü içermektedir. Bu hükümde yer alan boşanma sebebi nisbi bir boşanma sebebidir. 14. Anılan maddenin birinci fıkrası gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmaya karar verilebilmesi için başlıca iki şartın gerçekleşmiş olması gerekmektedir....
Dava; evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma istemine ilişkindir. Boşanma kararı verilebilmesi için TMK 166/1- 2 maddesi gereğince evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığının ispatlanması gerekeceği, dosya kapsamından doğrudan taraflar arasında evlilik birliğinin davalı kadından kaynaklanan sebepler ile ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek derecede bir geçimsizliği, kabule elverişli ciddi sebep ve deliller tespit edilemediği anlaşılmıştır....
Dava; evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma istemine ilişkindir. "Mahkemece, davacı erkeğin evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki sebebine dayalı açtığı boşanma davası kabul edilmiş, tarafların kusurlu davranışları açıklanarak gerekçede bir bentte davalı kadının ağır kusurlu olduğu belirtilmiş, gerekçenin diğer bir bendinde ise davacı erkeğin tam kusurlu olduklarına kanaat getirildiği belirtilerek çelişki yaratılmıştır. Yerel mahkeme, dayanılan delillerde yer alan hangi vakıaları kusur olarak nitelendirdiğini ve kusur derecelerini Yargıtay denetimine elverişli şekilde gerekçeli olarak açıklamak zorundadır. Bu bakımdan, gerekçe kendi içinde çelişki olup, gerekçe bölümünde yaratılan bu çelişki bozma sebebi oluşturduğundan, hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir." (Yargıtay 2....
Mahkemece; "Dosya kapsamındaki bilgi, belge ve tanık beyanlarından davalı kocanın davranışları ile evlilik birliğini temelinden sarstığının sabit olduğu, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, buna karşılık davacı kadının ise kendisine isnat edilen vakıalar tanık anlatımları ve tüm dosya kapsamı itibari ile ispatlanmadığından kusursuz olduğu, tarafların uzun süredir fiili olarak ayrı yaşadıkları bu halde taraflar arasında birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut olmakla bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık mümkün görülmemesi ve evlilik birliğinin devamında korunmaya değer bir yarar kalmamış olması sebebi ile davacı kadının TMK'nın 166. maddesi uyarınca evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı boşanma isteminin kabulü ile tarafların boşanmalarına karar vermek gerekmiştir....