HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/384 KARAR NO : 2021/388 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : SÜRMENE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/02/2021 NUMARASI : 2019/103 ESAS - 2021/56 KARAR DAVA KONUSU : BOŞANMA (EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI NEDENİ İLE BOŞANMA (ÇEKİŞMELİ)) KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 1994 yılında evlendiklerini, bu evlilikten 3 müşterek çocuklarının bulunduğunu, davalının inşaat işi ve özel güvenlik işi yaptığını, tarafların yaklaşık 6 yıldır fiilen ayrı yaşadıklarını, müvekkilinin beyanlarına göre davalının davacı eşine ve çocuklara hakaret ettiğini ve şiddet uyguladığını, müvekkilinin bir defasında kafasına aldığı darbe nedeniyle Numune Devlet...
Kimlik numaralı, Nail ve Fatma oğlu Ordu 15/04/1971 doğumlu T1 ile, aynı yekr ve hanede BSN. 511'de nüfusa kayıtlı T.C. kimlik numaralı, Murat ve Hatice kızı Bulancak 10/02/1978 doğumlu T3 4721 sayılı TMK. 166/1 maddesi uyarınca EVLİLİK BİRLİĞİNİN SARSILMASI NEDENİYLE BOŞANMALARINA, 2- Yargılama aşamasında davalı kadın yararına hükmedilen aylık 300,00- TL....
Maddesi kapsamında; dava tarihinden itibaren kadın lehine aylık 300,00 TL tedbir tedbir nafakasının boşanma hükmü kesinleşinceye kadar erkekten alınarak kadına ödenmesine boşanma hükmü kesinleştikten sonra 400,00- TL yoksulluk nafakası olarak takdirine ve DEVAMINA, yoksulluk nafakasının davalı erkekten irat şeklinde alınmasına ve davacı kadına ÖDENMESİNE, Davacı kadının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 10.000,00 TL manevi tazminatın boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle davalı erkekten tahsili ile davacı kadına ÖDENMESİNE, Davacı kadının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 10.000,00 TL maddi tazminatın davalı erkekten tahsili davacı kadına ÖDENMESİNE, Fazlaya ilişkin istemlerin REDDİNE, KARŞI DAVANIN KABULÜNE, tarafların Türk Medeni Kanunun 166/1. maddesi gereğince EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI NEDENİYLE BOŞANMALARINA, Davalı - davacı erkeğin tazminat taleplerinin 4721 sayılı TMK'nın 174....
BOŞANMAEVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 166 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Eşlerin birlikte oturmakta olmaları, boşanma davasının reddi için başlı -başına bir neden olarak kabul edilemez. Tarafların gösterdikleri delillerin toplanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde ret hükmü kurulması usul ve yasaya aykırıdır. Sonuç: Hükmün açıklanan nedenle (BOZULMASINA), temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.4.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dava; evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma istemine ilişkindir. Tarafların ekonomik ve sosyal durum araştırılması için ilgili kolluğa yazı yazılmış olup, verilen cevabi yazıda; davacı kadının ev hanımı olup, işsiz olduğunun, gelirinin olmadığının, ailesinin yardımıyla geçimini sağladığının, ailesine ait evde kira ödemeden kaldığının, davalı erkeğin ise iş makinesi operatörü olarak çalıştığının, aylık gelirinin 3.000,00.-TL olduğunun, köyde çay bahçesinin olduğunu, kendisine ait evde oturduğunun tespit edilerek bildirildiği görülmüştür. TMK'nın 166/1- 2 maddesi uyarınca boşanmaya karar verebilmek için taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve bu duruma davalının az da olsa kusurlu davranışıyla sebebiyet vermesi gerekir. Somut olayda; mahkemece ".....
para ile alınıp davalı adına kayıtlı bulunan 34 XX 777 plaka sayılı aracın davalı tarafından satılıp devredilme ihtimaline binaen aracın kaydına tedbir konulmasına, evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması nedeniyle TMK 166. maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, 50.000,00....
Mahkemece; "Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Tarafların bizzat duruşmada alınan boşanma ve sonuçlarına ilişkin aynı yönde beyanları ve bu yönde karar verilmesi istekleri, davacı ve davalı tarafın aralarında imzaladıkları 08/01/2021 havale tarihli anlaşmalı boşanma protokolü doğrultusunda anlaştıkları doğruladığından, boşanma ve ferilerine ilişkin anlaşmadıkları bir hususun bulunmadığı tespit edilmiş, tarafların boşanma ve ferilerine ilişkin her hususta anlaştıklarına dair beyanları, TMK.nun 166/3 maddesi gereğince ve evlilik süresi de dikkate alınarak, tarafların bir araya gelmelerinin mümkün olmayacağı değerlendirildiğinden, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığının kabulü ile davanın kabulüne ve tarafların boşanmalarına karar verilmiş, tarafların birbirlerinden karşılıklı olarak maddi ve manevi tazminat, tedbir, yoksulluk, katılma payı, eşya ve evlilik birliğinin sona ermesinden kaynaklı sair herhangi bir alacak talebi olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına...
Ana ve birleşen dava; boşanma (evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanma (çekişmeli)) istemine ilişkindir....
Genel boşanma sebeplerini düzenleyen ve yukarıya alınan madde hükmü, somutlaştırılmamış veya ayrıntıları ile belirtilmemiş olması nedeniyle evlilik birliğinin sarsılıp sarsılmadığı noktasında hâkime çok geniş takdir hakkı tanımıştır. Bu bağlamda evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davası açan davacının, davasının kabul edilerek, boşanma kararı elde edebilmesi için iki koşulun gerçekleştiğini kanıtlamış olması gerekir. Bunlardan ilkinde davacı; kendisinden, evlilik birliğinin devamı için gereken “ortak hayatın sürdürülmesi” olgusunun artık beklenmeyecek derecede birliğin temelinden sarsıldığını, ikinci olarak “temelden sarsılmanın” karşı tarafın kusurlu davranışları sonucu gerçekleştiğini ispatlamak zorundadır....
Boşanma talebi yönünden yapılan değerlendirmede; TMK'nun 166/1- 2 maddesine göre evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Önemli olan kısım dava açan tarafın kusursuz yada daha az kusurlu olması yahut fazla kusurlu olmasına karşın davalının bir itirazının bulunmaması yada itirazı bulunmasına karşın bu itirazın hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olması ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmaması gerekmektedir. Dosya kapsamı incelendiğinde, her iki tarafında eşit kusurlu olduğu, sabit görülen eylemler nedeniyle ortak hayatın sürdürülmesinin taraflardan beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığı anlaşılarak her iki tarafın da boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir....