Kanun koyucu, zinayı özel boşanma sebebi kabul etmekle, bu olayın tek başına evlilik birliğini temelinden sarstığını kabul etmiş, bu halde ayrıca birliğin temelinden sarsılıp sarsılmadığının araştırılmasına gerek görmemiştir. Dolayısıyla, “zinaya” dayanan bir boşanma talebi, “çoğun içinde az da vardır” kuralı gereğince, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma isteğini de içerir. Toplanan delillerle gerçekleşen olaylar, zina sebebiyle boşanma kararı verilmesine yeterli değil ise, aynı olaylar yüzünden, evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış ise, bu sebeple boşanma kararı verilebilir. Buna engel yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Davalının gerçekleşen eylemleriyle, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan bırakmayacak nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/754 KARAR NO : 2021/846 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ÇAYELİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/04/2021 NUMARASI : 2019/365 ESAS - 2021/106 KARAR DAVA KONUSU : EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI NEDENİYLE BOŞANMA KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalının 2011 yılında evlendiklerini, bu evliliklerinden müşterek iki çocukları olduğunu, evliliklerinin ilk yıllarında tarafların iyi bir evliliği olsa da ilk çocuklarının doğumundan sonra davalının sorumsuz hareketleri nedeniyle evliliklerinin yıkılmaya başladığını, davacının davalıya karşı müşfik ve sevecen davranışları olmasına rağmen davalının davacıya aynı şekilde davranmadığını,...
Dava; TMK'nın 166/1 maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve boşanmanın fer'isi niteliğindeki taleplere ilişkindir. Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde; davacı tarafın verilen süre için eksik gider avansını dosyaya yatırdığı anlaşılmakla, giderlerin süresi içerisinde yatırılması nedeni ile yargılamaya devam edilmesi gerekirken usulden red kararı verilmesi doğru görülmemiştir. (Benzer mahiyette Yargıtay 19....
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda toplanan tüm deliller kapsamında; kadının tam kusurlu davranışları nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların TMK'nın 166/1 maddesi gereğince boşanmalarına karar verilmiştir. Evlilik birliği, eşlerin ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa boşanmaya karar verilebilir. Yapılan soruşturmaya, toplanan delillere göre; kadının ilk derece mahkemesince belirlenen ve yukarıda belirtilen kusurlarının gerçekleştiği, davalı kadının tam kusurlu davranışları nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet verilen olaylarda kadın tam kusurlu olup, erkek açısından TMK'nın 166/1. maddesi şartlarının oluştuğu, usulüne uygun olarak süresinde ileri sürülmediği halde istinaf dilekçesinde dile getirilen kusurların davacıya yüklenmesinin mümkün olmadığı anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, erkek tarafından Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı olarak açılan boşanma davası olup, mahkemece Dairemizin 18.03.2019 tarihli bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, tarafların yurt dışında boşandıkları ve ... süredir ayrı yaşadıkları, yurda izne geldiklerinde de ayrı evlerde kaldıkları, bu nedenle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı belirtilerek davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiş, hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmiştir. Dava evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukûki sebebine dayalı boşanma davasıdır (TMK m.166/1)....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1072 KARAR NO : 2021/1081 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : TRABZON 2.AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 25/06/2021 NUMARASI : 2021/261 ESAS - 2021/316 KARAR DAVA KONUSU : BOŞANMA (EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI NEDENİ İLE BOŞANMA (ÇEKİŞMELİDEN ANLAŞMALIYA DÖNEN)) KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalının 27/02/2010 yılında evlendiklerini, bu evlilikten bir tane çocukları olduğunu, evlilik birliğinin davalının ağır kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığını, aralarında şiddetli geçimsizlik başladığını ve evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, müvekkilinin evliliğinin ilk gününden beri eşi tarafından hor görüldüğünü, aşağılandığını...
Bu husus gözetilmeden evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK.m.166/1) koşullarının oluşmadığından söz edilerek davanın reddine karar verilmiş olması doğru bulunmamıştır”(Y2HD, 01.02.2006, 16362-704, Ömer Uğur GENÇCAN, Boşanma Hukuku, Yetkin Yayınevi, Ankara 2006, Kısaltma: GENÇCAN-Boşanma-2, s. 109) Boşanma davası onur kırıcı davranış sebebine (TMK.m.162) dayalı olarak açıldığında delillerin bu yönde değerlendirilmesi gerekirken bu husus gözetilmeden evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK.m.166/1) koşullarının oluşmadığından söz edilerek davanın reddine karar verilmiş olması doğru olmadığı gibi evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK.m.166/1) koşullarının oluştuğundan söz edilerek davanın kabulüne karar verilmiş bulunması da doğru sayılamaz....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/951 KARAR NO : 2021/902 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : TRABZON 2.AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 01/04/2021 NUMARASI : 2020/357 ESAS - 2021/166 KARAR DAVA KONUSU : EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI NEDENİYLE BOŞANMA KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların görücü usulü ile tanışarak 06/08/1986 tarihinde evlendiklerini, bu evliliklerinden 07/01/1988 doğumlu Merve ve 23/06/1993 doğumlu Akif Can isimli müşterek iki çocukları bulunduğunu, davalı tarafın evlilik süresince son derece agresif tavırlar sergilediğini, hakaret ve tehdit içerikli konuşmalarının olduğunu, saygı ve sevgi göstermediğini, evlilik süresince sözlü ve fiziksel şiddete maruz kaldığını...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 09/11/2021 NUMARASI : 2020/681 ESAS - 2021/558 KARAR DAVA KONUSU : EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI NEDENİ İLE BOŞANMA KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile 2006 yılında evlendiklerini, evliliklerinden çocukları bulunmadığını, davalının evlendikten sonra değiştiğini, kendisine psikolojik şiddet uygulamaya başladığını, evlilik birlikteliğinin hiçbir yükümlülüğünü yerine getirmediğini, aile birlikteliğinin ortadan kalktığını, aile ve çevre baskısı ile bugüne kadar boşanma davası açmadığını ancak yaşanılanların büyük boyutlara ulaşması nedeniyle boşanma davası açmak zorunda kaldığını, davalının evlilik birlikteliği içerisinde sadakat yükümlülüğünü yerine getirmediğini, başkalarıyla duygusal ve cinsel birliktelik yaşadığını...
Dava; evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma talebine ilişkindir. "Mahkemece, davalı-davacı (koca)'nın, davacı-davalı (kadın)'a nazaran daha ziyade kusurlu olduğu ve az kusurlu eşin boşanma davasına karşı çıkmasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olmadığı gerekçesiyle kocanın boşanma davasının reddine karar verilmiştir. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden; davalı-davacı (koca)'nın mahkemece kabul edilen kusurlu davranışları yanında davacı-davalı (kadın)'ın da, mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, eşinin önceki evliliğinden olan çocukları ile görüşmesini ve bu çocukların ortak konuta gelmelerini istemediği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu olaylara göre boşanmaya neden olan olaylarda davalı-davacı (koca) ağır kusurlu ise de, kadın da kusurlu olup, evlilik birliğinin devamında kadın ve ortak çocuk bakımından korunmaya değer bir yarar belirlenememiş, Türk Medeni Kanununun 166/2. maddesi şartları kocanın davası yönünden gerçekleşmiştir....