Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile Mahkemesi'nin 2014/446 Esas sayılı dosyasında boşanma davasının devam ettiğini, tarafların 7 yıl evli olduklarını ve evlili birliği içerisinde edinilen Eskişehir,Odunpazarı, Yıldıztepe Mahallesi, 8 parsel sayıda kayıtlı, Bağımsız bölüm no:7 ,bodrum kattaki gayrimenkulden müvekkilinin katkı payının verilmesini talep ederek dava açmıştır....

Davalının, müşterek hanenin, davacı ve müşterek çocukların ihtiyaçları ile ilgilenmediği, davacı ve müşterek çocuklara fiziksel şiddet uyguladığı, davacıya ve ailesine "şerefsizler, o.... çocuğu" diye hakaret ettiği, davacıyı "seni televizyonda gördüğün kadınlar gibi öldürürüm" diyerek tehdit ettiği, davacıyı başka kadınlarla aldatarak sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, bu davranışları ile evlili birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet veren olaylarda tam kusurlu olduğu" gerekçesiyle, davanın kabulü ile tarafların TMK'nın 166/1. maddesi uyarınca boşanmalarına, müşterek çocukların velâyetlerinin annelerine verilmesine, çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, müşterek çocuklar lehine takdir edilen tedbir nafakalarının kararın kesinleşmesine kadar aynen devamına, kararın kesinleşmesinden sonra aylık 600,00'er TL iştirak nafakası olarak devamına, davacı kadın lehine takdir edilen tedbir nafakasının aynen devamına, kararın kesinleşmesinden sonra aylık 1.000,00 TL yoksulluk...

Davalı-karşı davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; Tarafların 2013 yılında evlendiklerini, taraflardan müvekkilinin ikinci evliliği davalının ise 3. gayri resmi evliliğini de sayarak 5.evlili olduğunu, müvekkilinin emekliliği için davacının para yatırmadığını, müvekkilinin henüz maaşını alamadığını, emeklilik işlemlerini devam ettirdiğini, müvekkilinin her ay eski eşinden çocuğu için 600,00TL nafakadan SGK pirimi yatırdığını, 21.000,00TL doğum borçlanmasını ise eski eşinden kalan altınlarını bozdurarak yatırdığını, müvekkilinin şiddet gördüğünü, hakaret ve tehdide uğradığı için polisi arayarak davacının elinden kurtularak emniyete sığındığını, müvekkilinin yüzüğünün 2 yıl önce kaybolduğunu, müvekkilinin davacıya yüzüğü komşunun çocuğunun çaldığını söylemediğini, davacının komşunun çocuğu çalmıştır şeklinde söylem ortaya attığını, müvekkilinin normal konuşmalarında mesajlaşmalarında oldukça kibar ve tatlı dilli bir insan olduğunu, eşine karşı saygılı olduğunu, davacının...

Bilindiği üzere 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) “Evlili birliğinin sarsılması” başlıklı 166. maddesinin 1 ve 2. fıkraları; "Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir.” hükmünü taşımaktadır. 13. Genel boşanma sebeplerini düzenleyen ve yukarıya alınan madde hükmü, somutlaştırılmamış veya ayrıntıları ile belirtilmemiş olması nedeniyle evlilik birliğinin sarsılıp sarsılmadığı noktasında hâkime çok geniş takdir hakkı tanımıştır. 14....

    SAVUNMA:Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacı ile evlili süresince 7 sene Ankara, 7 sene Samsun ve 6 sene de İstanbul olmak üzere düzensiz ve davacının işleri dolayısıyla gezerek yaşadıklarını, müşterek haneyi terk etmediğini, davacının kendisine işlerinin bozuk olduğunu, bir süre Samsun da kalın demesi üzerine müşterek çocukları ile birlikte Samsun'a gönderdiğini, kendisinin öğretmen olduğunu ve evlilik birliği süresi içerisinde davacının kendisini çalıştırmadığını, davacının evin ihtiyaçlarını ve çocukların ihtiyaçlarını karşıladığını, davacının ailesinin varlıklı bir aile olduğunu, açılan davayı kabul etmediğini, evlilik birliği süresince daima davacıya sadık kaldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini beyan etmiştir. DELİLLER:Tarafların nüfus aile kayıt tablosu, tanık beyanları, yaptırılan zabıta araştırmaları ve dava dosyası....

    Davalı karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddiaları kabul etmediklerini, söz konusu iddiaların mesnetsiz olduğunu, davalının boşanma davasından öte neredeyse cismani zarar davası olacak şekilde kötü niyetle bu davayı açtığını, açılan bu davanın haksız, hukuka ve adalet anlayışına aykırılığı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, dava dilekçesinde belirtilen davacı karşı davalının evlili sürdürebilmek için çaba sarf ettiği iddiasının tamamen gerçek dışı olduğunu, dava dilekçesinde iddia edilenin aksine boşanma sürecinin asıl sebebinin taraflar arasında şiddetli geçimsizlik olduğunu, davacı karşı davalının müvekkilini tamamen yok sayması ve ailesi ile sürekli birlikte olmak istemesinin boşanma sebebi olduğunu, davacı karşı davalı tarafın iddia ettiğinin aksine davacının hastalığı sürecinde müvekkilinin destek olma taleplerinin davacı tarafından reddedildiğini, yine davacı karşı davalı tarafın hastalığı nedeniyle el ve ayak uzuvlarının...

      UYAP Entegrasyonu