Yapılan yargılama sonunda erkeğin davasının reddine ve kadının boşanma davasının ise kabulü ile tarafların boşanmalarına hükmedilmiştir. Taraflarca temyiz edilmemiş olsa bile, yasaya açık aykırılık bulunması hallerinde hükmün bozulması imkan dahilindedir [HMK m. 369-(1)]. Davalı-birleşen davacı erkek tarafından açılan yoklukla batıl olan evliliğin iptali davası, boşanma davası açısından bekletici sorun oluşturur. O halde davalı-birleşen davacı erkeğin evliliğin iptali davasının tefrik edilerek o davanın sonucu beklendikten sonra boşanma davası hakkında olumlu ya da olumsuz karar vermek gerekirken bu yön nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tarafından evliliğin iptali davası ile boşanma davasının birlikte açıldığı, evliliğin iptali davası, boşanma davası açısından bekletici sorun oluşturması nedeniyle boşanma davasının tefrik edilmesi ve evliliğin iptali davasının sonucu beklendikten sonra boşanma davası hakkında olumlu ya da olumsuz karar verilmesi gerektiği, ancak boşanma davasına yönelik istinaf talebi bulunmadığından bu konuda eleştiri ile yetinildiği, Mahkemece nisbî butlan sebebi ile evliliğin iptaline karar verilmiş ise de; tarafların evlenmeden önce de arkadaş oldukları, kadının gerek resmi nikah hazırlıkları, gerekse sonrasında şikayet imkanı olmasına rağmen böyle bir girişimde bulunmadığı, eşlerin birlikte Çanakkkale iline giderek davacı kadının üniversiteye kaydını yaptırdıkları, kadının korku ve baskı altında evlendiğine ilişkin tanık ifadelerinin davacı kadından duyuma dayalı beyanlar olduğu, bu durumda 4721 sayılı...
Davacı erkek tarafından açılan evliliğin iptali davası hakkında uyulan bozma kararı gereğince hüküm kurulması gerekirken, bozmadan sonraki ıslaha geçerlilik tanınarak boşanma davası ile ilgili yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre davacı erkeğin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 17.10.2018 (Çrş.)...
Dava, TMK'nın 166/1. maddesi gereğince evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeni ile boşanma ve ferilerine, ilişkindir. İlk derece Mahkemesi tarafından erkek tarafından açılan asıl davada, mahkemenin 2019/719 E.2021/459 K. VE 17.06.2021 tarihli kararı ile tarafların evliliğinin TMK'nın 149. maddesi gereğince nispi butlan nedeni ile iptaline dair karar verilmiş olup, kadın tarafından açılan boşanma davasında ise, erkeğin açtığı nispi butlan sebebi ile evliliğin iptali davasının, boşanma davası açısından bekletici sorun oluşturacağı gözetilerek, erkeğin, evliliğin nispi butlan nedeni ile iptaline ilişkin davasından tefriki ile mahkeme tarafından, erkeğin açtığı nispi butlan sebebi ile evliliğin iptali davasının sonuçlanmasının bekletici mesele yapılması, nispi butlan sebebi ile evliliğin iptaline ilişkin karar kesinleştikten sonra boşanma hakkında olumlu-olumsuz karar verilmesi gerekmektedir....
Birleştirilerek görülen davaların yapılan yargılaması sonucunda ise mahkemece davalı-davacı erkeğin davasının kabulü ile evliliğin mutlak butlan sebebi ile iptaline, davacı-davalı kadının boşanma davasının ise konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Davalı-davacı erkek vasisi tarafından açılan mutlak butlan sebebiyle evliliğin iptali davası, boşanma davası açısından bekletici sorun oluşturur. O halde davalı-davacı erkeğin mutlak butlan sebebiyle evliliğin iptali davasının tefrik edilerek sonucu beklendikten sonra boşanma davası hakkında olumlu ya da olumsuz karar vermek gerekirken bu yön nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. 2- Davacı-davalı kadının ziynet alacağının reddine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Davacı-davalı kadın ziynet alacağı davasını gösterdiği delillerle kanıtlayamamıştır....
Yukarıda belirtilen şekilde davalı mirasçılarının davaya dahil edilmesi akabinde, evliliğin ölümle sona erdiği ve boşanma davasının konusunun kalmadığı gözetilerek, boşanma hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmek ve davalı mirasçıları kusur tespiti yönünden davaya devam ederlerse kusur tespiti yönünden de bir karar verilmek üzere kararın kaldırılmasına, dosyanın mahal mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan sebeplerle; 1- Müteveffa davalının annesi Yeter Yarar ve babası Taki Yarar'ın istinaf başvuru talebinin KABULÜ ile; ANKARA 21....
Davacı-davalı kadın tarafından "evlilik birliğinin sarsılması" (TMK m. 166/1) hukuki sebebine dayanılarak boşanma davası açılmış, davalı- davacı erkek tarafından da, bağımsız olarak açılan evliliğin iptali davasında , eşinin evlilik öncesi başkası ile ilişkisi olduğu bu durumu kendisinden sakladığını iddia ederek Türk Medeni Kanununun 150 ve 149/2. maddeleri uyarınca nisbi butlan sebebi ile evliliğin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. davalı-davacı erkek tarafından açılan evliliğin iptali davası, davacı-davalı kadın tarafından açılan boşanma davası ile birleştirilmiş, birleştirilerek görülen davaların yapılan yargılaması sonucunda ise ilk derece mahkemesince boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, davalı-davacı davalı erkeğin birleşen nisbi butlan sebebi ile evliliğin iptali davasının reddine karar verilmiştir. davalı-davacı erkek tarafından açılan nisbi butlan sebebiyle evliliğin iptali davası, boşanma davası açısından bekletici sorun oluşturur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma ( Evliliğin İptali) Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı-davalı kadının açmış olduğu boşanma davası yanında davalı-davacı koca da evliliğin feshini dava etmiştir. Mahkemenin evliliğin feshi ile ilgili vermiş olduğu karar kesinleşmemiştir. Davcı kadının davası hakkında da işin esası yönünden de karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 01.11.2006...
KARŞI OY YAZISI Sadakat yükümlülüğünün evliliğin sona ermesine kadar devam edeceği, boşanma davası açılmış olmasının bu yükümlülüğü kaldırmayacağı konusunda değerli çoğunluk ile aramızda görüş birliği vardır. Ne var ki maddi hukuka ilişkin bu kural boşanma davalarında DAVADAN SONRA gerçekleşen olaylara KENDİLİĞİNDEN dayanma hakkı vermez. Davadan sonra ki olaylar ancak YENİ DAVA konusu olabilir. Değerli çoğunluğun boşanma davalarında dava dilekçesinde yer almayan ve EVLİLİĞİN SONA ERMESİNE KADAR oluşan YENİ VAKIALARA kendiliğinden dayanma hakkı veren düşüncesine katılabilmeme Hukuk Muhakemeleri Kanununun 33. madde hükmü izin vermemektedir....
İlk Derece Mahkemesince davacı davalı erkeğin evliliğin iptaline ilişkin davasının reddine, boşanma davasının kabulüne karar verilmiş ise de, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 30/10/2018 tarih, 2016/25173 Esas ve 2018/12091 Karar sayılı ilamında işaret ettiği üzere, erkeğin açtığı nisbi butlan sebebi ile evliliğin iptali davasının, davacı-davalı erkek ve davalı-davacı kadın açısından boşanma davaları bakımından bekletici sorun oluşturacağı gözetilerek ve boşanma davaları tefrik edilerek erkeğin açtığı nisbi butlan sebebi ile evliliğin iptali davasının sonucu beklendikten sonra boşanma davaları hakkında olumlu ya da olumsuz karar verilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeksizin hem boşanma hem de evliliğin iptaline ilişkin davanın birlikte hüküm altına alınması doğru bulunmamıştır....