Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dairemiz kararına karşı taraflarca karar düzeltme kanun yoluna başvurulmaması ile boşanma hükmü kesinleşmiştir. O halde evlilik ölümle değil boşanmayla sona ermiştir. İlk derece mahkemesince boşanma hususunda karar verilmesine yer olmadığına ilişkin hüküm sonucu itibariyle doğru ise de, boşanma hükmünün konusuz kalma gerekçesi hatalı olduğu gibi mahkemenin hatalı değerlendirmesi sonucu evliliğin ölümle son bulması halinde uygulanacak olan TMK’nun 181/2 ... maddesi gereğince yeniden kusur belirlemesi doğru olmamıştır. Ancak bu yanlışlık yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün gerekçesi ile hüküm fıkrasının aşağıdaki gibi değiştirilerek ve düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HMK m. 370/2)....

    Davacı, davalı Mahsuni ile boşandıklarını, davalıya ait 493 parselde kayıtlı (4) bağımsız bölüm numaralı meskenin aile konutu olduğunu, hak sahibi olan Mahsuni'nin,bu konutu, rızasını almadan boşanma davasından önce diğer davalı Serkan'a satış göstererek muvazaalı olarak devrettiğini ileri sürerek, satış işleminin ve davalı Serkan üzerindeki tapu kaydının iptali ile taşınmazın eski malik davalı Mahsuni adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile taşınmazın Serkan üzerindeki tapu kaydının iptaline ve davalı Mahsuni adına tesciline karar verilmiş, kararı davalı Mahsuni temyiz etmiştir. İptal ve tescil isteği Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesine dayan-maktadır. Davacı ile davalı Mahsuni arasındaki evlilik birliği boşanma kararıyla sona ermiş, verilen boşanma kararı 01.02.2007 tarihinde kesinleşmiştir. Bu dava ise, 31.07.2007 tarihinde açılmıştır....

      Davacı kadın 21.05.2021 tarihli dilekçesiyle davalının 27.04.2021 tarihinde vefat ettiği, evliliğin ölümle sona erdiğini belirterek boşanma konusunda karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini talep etmiştir. Dosya kapsamında bulunan nüfus kayıtlarının incelenmesinden tarafların 23.08.1982 tarihinde evlendikleri, ergin iki çocukları olduğu, davalı erkeğin ergin bir çocuğu daha olduğu, davalı erkeğin 27.04.2021 tarihinde vefat ettiği görülmüştür....

      Bölge adliye mahkemesince, boşanma kararı kesinleşmeden önce eşlerden biri (davalı) ölmüş olduğundan; evliliğin ölümle sona erdiği, boşanma davasının konusunun kalmadığı gerekçesiyle ilk derece mahkemesinin boşanma ve ferilerine yönelik kararının kaldırılmasına, Türk Medeni Kanunu 181/2 maddesi uyarınca mirasçıların davaya devam edip etmeyeceklerine göre kusur belirlemesi yapılması için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesince verilen hükmün, davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen maddi tazminat ve nafakalar yönünden istinaf etmiş olduğu nazara alındığında boşanmaya ilişkin hükmün istinaf edilmeyerek kesinleştiği anlaşılmaktadır....

        Evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden doğan dava hakları boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar (TMK m. 178). Yabancı mahkemece verilen boşanma kararı Türkiye'de tanınmadıkça kesin hüküm etkisi doğmayacağına göre, evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden doğan dava haklarının kullanılabilmesi, yabana ilamın tanınmış olması halinde mümkündür. O halde Türk Medeni Kanunu'nun 178. maddesindeki bir yıllık zamanaşımı süresi boşanmaya bağlı dava haklarının kullanılabilir hale geldiği tanıma kararının kesinleşmesi tarihinden başlar (2. HD'nin 15.07.2009 tarihli 2008/8466 esas 2009/14071 karar sayılı ilamı). Tanıma kararı 20.01.2009 tarihinde kesinleştiğine göre dava süresindedir. İşin esasının incelenmesi gerekirken yabana ülkedeki kesinleşme tarihinin esas alınıp davanın zamanaşımı sebebiyle reddi doğru bulunmamıştır....

          verilmesi; erkeğin açtığı mutlak ve nisbi butlan sebebi ile evliliğin iptali davasının, terditli açılan boşanma davaları bakımından bekletici sorun oluşturacağı gözetilerek ve boşanma davaları tefrik edilerek butlan sebebi ile evliliğin iptali davasının sonucu beklendikten sonra boşanma davaları hakkında olumlu ya da olumsuz karar vermek, ayrıca nisbi butlan sebebi hakkında da olumlu yada olumsuz bir gerekçe oluşturmaktan ibarettir....

          Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Evliliğin İptali-Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen maddi tazminat ve nafakalar yönünden; davalı kadın tarafından ise hükmün tamamı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek evlilik birliğin sarsılması hukuki sebebine dayanarak boşanma davası açmış, daha sonra davasını ıslah ederek, evliliğin iptaline (TMK m. 145) karar verilmesini, bu mümkün değilse akıl hastalığı sebebiyle (TMK m. 165) boşanmalarına karar verilmesini istemiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından; nafakalar ve tazminatların miktarı yönünden; davalı koca tarafından ise kabul edilen boşanma davası ve fer'ileri ile aile konutu şerhi konulması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle aile konutu şerhi konulması kararının Türk Medeni Kanununun 194. maddesine dayalı olduğunun; şerhin evliliğin devamı sırasında geçerli ve evliliğin sona ermesiyle de kalkacağının tabii olmasına göre tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 90.00'ar TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına...

              Taraflar arasıda gelişen olaylar göz önüne alındığında, evliliğin devamında taraflar ve ortak çocuk için bir yarar kalmamıştır. Davalının boşanma isteğine karşı çıkması hakkın kötüye kullanılması niteliğindedir. Türk Medeni Kanununun 166/2. maddesindeki boşanma koşulları oluşmuştur. Boşanma hükmünün kusura ilişkin gerekçesi isabetli değilse de; boşanma kararı sonuç olarak doğrudur. Davalının maddi tazminat isteği Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesine dayalı değildir. Ancak, Türk Medeni Kanunun 174/2. maddesi uyarınca manevi tazminat verilmesi koşulları oluşmuştur. Bu nedenle hükmün kusura ilişkin gerekçesinin değiştirilip, boşanma hükmünün onanması, hükmün kadının reddedilen manevi tazminata ilişkin bölümünün ise bozulması gerektiğini düşünüyorum....

                Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan boşanma davasında 04.03.2014 tarihinde verilen boşanma hükmünün, taraflarca temyiz edilmeyerek 30.04.2014 tarihinde, Dairemizce temyiz incelemesinin yapıldığı 24.06.2014 tarihinden önce kesinleştiği ve taraflar arasındaki evliliğin bu kararla sona erdiği anlaşılmıştır. Dairemizce; temyiz incelemesinin yapıldığı gün itibariyle taraflar arasında mevcut bir evliliğin olmadığı, boşanma yönünden davanın konusuz kaldığı, davalının karar düzeltme talebinin bu nedenle yerinde olduğu anlaşılmakla, Dairemizin 24.06.2014 gün ve 2014/12311-14284 sayılı onama ilamının ortadan kaldırılmasına ve boşanma davasında, boşanma yönünden konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu