Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece 16.02.2011 günlü oturumda ... adlı kişinin bu konuda imzalı beyanı alınmış ise de; adı geçenin kimlik tespiti yapılmadan alınan beyanı ve imzasının muvafakat için yeterli olmadığı gözetilmeden davanın esası hakkında hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 10.05.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    SAVUNMA: Davalı-karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; evliliğin birkaç haftası kendi evlerinde kalan tarafların daha sonra davacı- karşı davalı eşin annesinin evinde kalmaya başladıklarını, müvekkilinin salonda eşinden ayrı yattığını, müvekkilinin eşine kendi evlerine gitmeleri gerektiğini bu şekilde rahat edemeyeceklerini ifade etmesi üzerine eşinin her seferinde hakaret ve tehditlerine maruz kaldığını, en son olarak da davacı-karşı davalı eş tarafından fiziksel şiddete maruz kalarak ortak konuttan kovulduğunu, tüm bu nedenlerle davacı karşı davalı tarafından açılan evliliğin iptali ve boşanma davasının reddine, karşı davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına, müvekkili yararına aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL manevi, 20.000,00 TL maddi tazminata, ziynet eşyalarının aynen iadesine, mümkün olmadığı takdirde bu ziynet eşyalarının değerinin tespiti ile şimdilik 33.000 TL tutarındaki bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek...

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı-birleşen davacı kadın istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararını erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur tespiti, aleyhine hükmedilen yargılama giderleri, lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminat, tedbir-yoksulluk nafakası, aleyhine hükmedilen vekalet ücreti yönünden istinaf ettiği görülmüştür. Davacı-birleşen davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle; kusur tespiti, tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat, reddedilen maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden istinaf ettiği görülmüştür....

    Herhangi bir geliri ve malvarlığı bulunmayan, kısa süre çalışıp işten ayrıldığı ve boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği anlaşılan, boşanmaya neden olan olaylarda ağır kusurlu olmayan davacı kadın yararına TMK’nun 175. maddesi uyarınca yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerekirken reddine karar verilmesi doğru görülmemiş; tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, davacı kadının zorunlu ihtiyaçları, tarafların yaşları, evliliğin süresi ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirilerek davacı yararına aylık 700 TL yoksulluk nafakası ödenmesine, nafakanın he yıl TÜFE oranında artırılmasına karar vermek gerekmiştir....

    "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi No : 2015/105-2016/69 Dava, 1479 sayılı Yasa kapsamında ölüm aylığının kesilmesine ilişkin kurum işleminin iptali ile kesilen aylığın kesildiği tarihten itibaren devam etmesi gerektiği ile borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir....

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, 1479 sayılı Yasa kapsamında ölüm aylığının kesilmesine ilişkin kurum işleminin iptali, borçlu olmadığının tespiti ile yapılan kesintilerin iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece, 1479 sayılı Yasanın 46/2. ve 5510 sayılı Yasanın 54. maddelerine göre; hem babadan, hem kocadan ölüm aylığının hak kazanılması halinde bunlardan fazla olanın alınması gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

        ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 25/05/2022 NUMARASI : 2019/418 ESAS - 2022/329 KARAR DAVA KONUSU : Nedeni İle Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı vasisi tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili ile davalının 2014 yılı Kasım ayında evlendiklerini, bir ay kadar birlikte yaşayabildiklerini, davalı Leyla'nın akıl hastalığı nedeni ile tarafların ayrıldıklarını bu nedenle müşterek çocuklarının bulunmadığını, evlenme için aranan şartlardan birinin de temyiz kudreti, akıl sağlığının olduğunu, evlenme anında müvekkilince bilinmeyen davalının akıl hastalığının müvekkilinden gizlendiğini, müvekkilin evliliğin başında bu durumu fark ettiğini, yapılan evliliğin...

        ın ise kardeşi olduğunu, davalılar tarafından kız isteme merasimi sırasında ve sonrasında dava dışı eşinin kısıtlı olduğunun ve vesayet altında olduğunun gizlendiğini, fakat davalı ... tarafından evliliğin üzerinden uzun zaman geçmiş olmasına rağmen dava dışı eşinin kısıtlı olduğu ve evliliğin geçerli olmadığı gerekçesiyle Simav Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/11 esas sayılı dava dosyasında evliliğin iptalinin sağlandığını ve iptal edilen bir evlilik yapmalarında davalıların kusurlu olduğunu belirterek, uğradığı maddi ve manevi zararının giderilmesi isteminde bulunmuştur. Davalılar vekili; haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; davacı ile eski eşi ...'...

          Mahkemece bozma ilamına uyulmak suretiyle verilen görevsizlik kararı üzerine görevli mahkemece yapılan yargılama sonucunda; ziynet eşyalarının düğünde mutaden geline düğün hediyesi olarak verildiği, düğün hediyesi olarak verilen takıların usulünce düğün ve nikah yapılan ve bir süre kocası ile beraber yaşayan davalıdan mahiyeti gereği istenemeyeceği gibi, çocuğunun evlenme ehliyetinin bulunmadığını, yapılan evliliğin butlanla batıl olduğunu bilen davacı babanın hukuka, ahlaka aykırı evliliğin gerçekleşmesi amacıyla başlık parası adı altında verdiği paranın dahi istenemeyeceği, her iki tarafın mutlak bultanı bildikleri halde evlilik işleminin yapıldığı, bu durumda rızaen verilen takı ve başlık parasının geriye istenmesinin hakkın kötüye kullanımı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dosyanın incelenmesinde; davacının oğlu ...'in ... 12. Sulh Hukuk Mahkemesinin 16/12/2013 gün, 2013/1660 E., 2013/2024 K....

            C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının dilekçesinde işten ayrılmasının evlilik şartına bağlı olduğu, ancak evliliğin gerçekleşmediği, şartlı istifa dilekçesinin sonradan evliliğin gerçekleşmemesi nedeniyle geçersiz olacağı bir yana istifanın geçerliliği kabul edilemeyeceği gibi istifa ettiği kabul edilse bile istifa tarihinden fesih tarihine kadar devam eden çalışmanın devam etmesi hali nedeniyle de sözleşmenin istifa ile sonlandığının kabul edilemeyeceği, sözleşmenin tazminatsız feshini gerektirir başkaca sebepler de davalı tarafça kanıtlanamadığı davacının kıdem ihbar tazminatlarına hak kazandığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. D) Temyiz: Kararı davalı taraf temyiz etmiştir....

              UYAP Entegrasyonu