Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk derece mahkemesince davacının evliliğin butlanını dava etme hakkı bulunmadığı gerekçe gösterilerek davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine hükmedilmiştir. Türk Medeni Kanunu’nun 146/2. maddesi uyarınca, evliliğin mutlak butlan sebebiyle iptali davasının ilgisi olan herkes tarafından da açılabileceği hüküm altına alınmıştır. Evliliğin butlanına ilişkin davanın sonucu, Elazığ 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/587 Esas sayılı dosyası yönünden aktif dava ehliyetini etkileyecektir. O halde, davacının Elazığ 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2018/587 Esas sayılı dosyasında, eldeki davanın davalıları tarafından eş T13’ün mirasçısı sıfatıyla açılan ortaklığın giderilmesi davası yönünden evliliğin mutlak butlan sebebiyle iptali davasını açmasında hukuki yararı vardır. Bu sebeple ilk derece mahkemesince işin esasına girilip bir karar verilmesi gerekirken bu husus gözetilmeden davanın "dava şartı yokluğundan usulden reddi" doğru değildir....

Aile Mahkemesi arasında meydana gelen olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Tarafların İddia ve Savunmalarının Özeti: Davacı dava dilekçesinde özetle; Babaannesi olan Yusuf ve Güllü kızı Hamide'nin 10/05/1911 tarihinde evlenerek Yüreğir ilçesi, Cumhuriyet mah, Cilt: 8, Hane: 114 no da Süleyman Cız ile evli olduğunun tespiti ile çocukları Şerife, Fatma, Sabriye, Ali ve Abit Cız ile aile bağlarının kurulmasını, Hamide'nin 1968 yılında ölmüş olduğunun da tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Adana 3. Asliye Hukuk Mahkemesi kararında; Evliliğin tespiti talebi hakkında karar verme görevinin Aile Mahkemesi'nde olduğu, bu hususun tespiti halinde çocukların aile bağlarının da korunmuş olacağı gerekçesi ile görevsizlik kararını vermiş, dosyayı Adana Aile Mahkemesine göndermiştir. Adana 2. Aile Mahkemesi kararında; Yargıtay 8.ve 18....

Aile Mahkemesi arasında meydana gelen olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Tarafların İddia ve Savunmalarının Özeti: Davacı dava dilekçesinde özetle; Babaannesi olan Yusuf ve Güllü kızı Hamide'nin 10/05/1911 tarihinde evlenerek Yüreğir ilçesi, Cumhuriyet mah, Cilt: 8, Hane: 114 no da Süleyman Cız ile evli olduğunun tespiti ile çocukları Şerife, Fatma, Sabriye, Ali ve Abit Cız ile aile bağlarının kurulmasını, Hamide'nin 1968 yılında ölmüş olduğunun da tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Adana 3. Asliye Hukuk Mahkemesi kararında; Evliliğin tespiti talebi hakkında karar verme görevinin Aile Mahkemesi'nde olduğu, bu hususun tespiti halinde çocukların aile bağlarının da korunmuş olacağı gerekçesi ile görevsizlik kararını vermiş, dosyayı Adana Aile Mahkemesine göndermiştir. Adana 2. Aile Mahkemesi kararında; Yargıtay 8.ve 18....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Dava, mutlak butlan nedeniyle evliliğin iptali istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 18.04.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava evliliğin feshi davasında hükmedilen tazminat ve nafakaya ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 05.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Evliliğin İptali (Mutlak Butlan) Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalılardan Mehmet Akgül tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Boşanma veya evliliğin iptaline ilişkin kararlarda; tarafların Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, adı, soyadı, doğum yeri ve tarihi, baba ve ana adları ile kadının evlenmeden önceki soyadı ve aile kütüğünde kayıtlı olduğu yer bilgileri ile evlilik içinde doğmuş çocuklar ve bunların kimlik bilgilerine yer verilmesi zorunludur (5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu m.27, HMK m.297/1-b)....

        Asliye Hukuk Mahkemesince; nüfus kaydının düzeltilmesi veya evliliğin butlanı hakkındaki davaların aile mahkemesinde görüleceği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi ise, evlenmenin iptali hakkındaki davayı tefrik ederek nüfus kaydında düzeltim davasında asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğunu belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Viranşehir C. Başsavcılığı'nca düzenlenen 02.03.2010 tarihli davaname ile, nüfus kaydına göre davalılar ..... ile ...'nın evliliğe engel olacak derecede akraba olduklarını belirtilerek, nüfus kaydının düzeltilmesi, olmadığı takdirde evliliğin butlanına hükmedilmesini talep edilmiştir. Adana 1. Aile Mahkemesince, evlenmenin iptali hakkındaki dosya tefrik edilerek nüfus kaydnın düzeltilmesine ilişkin davanın bekletici mesele yapılmasına karar verilmiştir. Buna göre eldeki dava, hatalı yapılan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkindir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek tarafından; kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakalar, tazminatlar ile yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle yapılan yargılama ve toplanan delillerden mahkemece erkeğe yüklenen fiziksel şiddet vakasının evliliğin ilk yıllarında meydana geldiği, sonrasında evliliğin devam ettiği, bu eylemin kadın tarafından affedildiği veya en azından hoşgörülmüş sayıldığı, bu nedenle fiziksel şiddet eyleminin erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği, mahkemece taraflara yüklenen ve gerçekleşen diğer kusurlu davranışlara göre de boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu anlaşılmakla...

            (davalı)'da olduğu" belirtilerek evliliğin bu kararın kesinleşmesi ile sona ermiş olacağına karar verilmiştir. Yabancı mahkeme ilamı kadın tarafından temyiz edilmiş, Viyana Bölge Mahkemesinin 45R 325/1lv sayılı, 27.10.2011 tarihli kararında "evlilik birliğinin tekrar kurulması pratik olarak mümkün değildir. Davacının (erkek) evlilik dışı bir ilişkisi olmasından dolayı, davalıyı (kadın) evden dışarı atması ve davalıya karşı ve reşit olmayan kızlarına karşı sorumluluklarını gereğince yerine getirmeyişinden dolayı "kendisine evliliğin yıpranmasında, parçalanmasında kusurlu olduğu yüklenilir" denilmek suretiyle erkeğin kusurları tespit edilmiştir. Açıklanan bu hususlar gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru olmamıştır....

              Bu durumda evlilik ölümle son bulmuş olup, davacının evliliğin mutlak butlanla iptaline yönelik talebi konusuz kaldığından "karar verilmesine yer olmadığına" karar verilmesi gerekirken “evliliğin mutlak butlan sebebiyle iptaline” karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. Ne var ki ilk inceleme sırasında bu husus gözden kaçtığından bozma sebebi yapılmamıştır. Bu sebeple davacı tarafın bu yöne ilişkin karar düzeltme talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440/4. maddesi uyarınca davacı mirasçılarının karar düzeltme isteminin kabulüne; Dairemizin 02.03.2016 tarih ve 2015/23909 esas ve 2016/3889 karar sayılı onama kararının kaldırılmasına, yerel mahkeme kararının yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer yönlerin incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, istek halinde karar düzeltme harcının yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi. 16.02.2017 (Per.)...

                UYAP Entegrasyonu