Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek tarafından kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanma sebebiyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için tazminat talep eden tarafın kusursuz veya az kusurlu olması yanında, boşanmaya sebep olan olayların kişilik haklarına saldırı teşkil eder nitelikte olması gerekir (TMK m. 174/2). Boşanmaya sebep olan olaylar bu nitelikte değilse manevi tazminata hükmedilemez....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Mutlak Butlan Sebebi ile Evliliğin İptali - Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı ... tarafından reddedilen butlan davası, kabul edilen boşanma davası ve ferileri yönünden; davalı birleşen dosya davalısı erkek tarafından kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminat yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 25.01.2022 günü duruşmalı temyiz eden davacı ... vekili Av. ... geldi. Karşı taraf duruşmalı temyiz eden davalı ... vasisi ve vekilleri ile davalı-davacı ... ve vekilleri gelmedi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkeme hükmüne karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilin, davalının ve ortak çocuklarının beyanları ile evliliğin fiilen sona erdiği, evliliğin temelden sarsıldığı, eşlerin bir arada yaşama ihtimalinin bulunmadığı açıkça ortada iken, mahkemenin aynı ikamette yaşamayan, evliliğin sarsılıp sarsılmadığına tanıklık etme durumu ve imkanı olmayan, sadece davalının anlatımları ile yorum yapıp tahminde bulunan, farklı illerde ve mekanlarda yaşayan davalı tanıklarına itibar edip, davanın reddine karar verdiğini, müvekkilin, davalının ve ortak çocukların yazılı beyanlarından da anlaşılacağı üzere, yaklaşık 10 yıldır sadakatsiz ve ilgisiz davranılan, bu tarih itibari ile 1.5 yıldır fiilen ayrı yaşanılan bahse konu evliliğin temelden sarsılmadığına mahkemece kanaat getirilmeyip, davanın reddine karar verilmesi hukuken hatalı bir karar olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, yeniden...
devam ettiği anlamını taşımadığını, evliliğin başından beri davalının cinsel birliktelikten kaçındığını ve davalının tamamen kusurlu olduğunu beyan etmiştir. 3.Davacı kadın vekili 24.11.2020 tarihli ıslah dilekçesi ile ziynet alacağı talebini 43.592,00 TL olarak ıslah etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, her iki boşanma davası ve ziynet alacağı davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Boşanma veya evliliğin iptaline ilişkin kararlarda; tarafların Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, adı, soyadı, doğum yeri ve tarihi, baba ve ana adları ile kadının evlenmeden önceki soyadı ve aile kütüğünde kayıtlı olduğu yer bilgileri ile evlilik içinde doğmuş çocuklar ve bunların kimlik bilgilerine yer verilmesi zorunludur (5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu m. 27, HMK m. 297/1-b). Mahkemece; hükümde davacı-davalının adı, soyadı ile tarafların doğum tarihi ve yeri, baba ve ana adları, Türkiye Cumhuriyeti kimlik numaraları yazılmamıştır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 22/01/2021 NUMARASI : 2020/1113 ESAS 2021/71 KARAR DAVA KONUSU : Karşılıklı Boşanma KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-davalı vekili, dava dilekçesinde özetle; tarafların 2017 yılında evlendiklerini, bu evliliklerinden müşterek çocuklarının bulunmadığını, davalı-davacının müvekkiline ayrı bir ev açmadığını, aynı evde davalı, bekar kardeşi, annesi ve babası ile aynı evde yaşamak zorunda bıraktığını, aslında evliliğin kısa sürmesinin sebeplerinden birinin de bu olduğunu, evliliğin ilk gününden beri davalı-davacının müvekkilini hep aşağıladığını, şiddet uyguladığını, müvekkiline takılan ziynetlerin düğünden 10- 15 gün sonra başka bir düğünde takmak için istediğinde hiçbirini müvekkilinin bulamadığını, sorduğunda kayınvalidesinin müvekkiline altınlara layık olmadığını, bu nedenle bu altınları kaynına takacağını beyan ettiğini, bu konuda aralarında tartışma çıktığını, kayınvalidenin müvekkiline şiddet uyguladığını, tokat attığını, bu konuyu...
Tarafların karşılıklı olarak manevi tazminat talepleri ile davalı tarafın maddi tazminat taleplerinin tarafların eşit kusurlu olarak kabul edilmesi nedeniyle reddine karar verilmiştir....
Anılan Kanunun 178. maddesinde; “Evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden doğan dava hakları, boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar” denilmiştir. Maddenin birinci bölümünden de açıkça anlaşılacağı üzere “evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden doğan dava hakları...” denilmektedir. Bu hükmün sadece boşanmanın feri niteliğinde bulunan nafaka, maddi ve manevi tazminat ile benzeri hakları kapsadığını söylemek güçtür. Evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden doğan dava hakları ibaresinin aynı zamanda edinilmiş mallara katılma rejiminden doğan katılma alacağı ve değer artış payını da kapsadığı düşünülmektedir. Hali hazırda Daire uygulaması bu yöndedir. 743 sayılı TKM. nun 170. maddesi uyarınca mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde katkı payı alacağına yönelik tüm davalar sözleşme olsun veya olmasın 743 sayılı TKM.nin (4721 sayılı TMK.nun) 5. maddesinin yollamasıyla BK.nun 125. maddesi gereğince 10 yıllık zamanaşımına tabidir....
(Yargıtay 2.Hukuk Dairesi 2020/2898 E,2020/3864 K.sayılı 17.09.2020 tarihli kararı) İlk derece mahkemesince davacı-karşı davalının tazminat taleplerine ilişkin gerekçesinde "...davacı-karşı davalının açmış olduğu davanın konusunun evlenmenin iptali olduğu ve bu talebe bağlı olarak da maddi ve manevi tazminat taleplerinde bulunulduğu görülmekle davacı- karşı davalının davasının reddine dayalı olarak maddi ve manevi tazminat taleplerinin de reddine " karar verilmiştir. Evliliğin iptali halinde TMK.m.158/2 gereğince eşler arasındaki mal rejiminin tasfiyesi, tazminat, nafaka ve soyadı hakkında boşanmaya ilişkin hükümlerin uygulanacağı düzenlenmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Evliliğin İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosya içerisinde bulunan, davacı erkek vekili Av. ...'ın yargılama sırasında ibraz ettiği vekaletname genel yetkiye ilişkin olup, ilgili avukatın evliliğin iptali davası yönünden yetki içerir bir vekaletnamesi bulunmamaktadır. Adı geçen avukattan evliliğin iptali davasına yönelik yetki içeren vekaletnamenin istenmesi, vekaletname sunulduğu taktirde eklenip gönderilmesi, ibraz edilmediği takdirde ise gerekçeli kararın ve davalının temyiz dilekçesinin davacı asile tebliğ edilerek, yasal temyiz süresi beklendikten sonra gönderilmesi, 2-Davalı kadın, ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/79 esas, 2013/170 karar sayılı kararı ile Türk Medeni Kanununun 405/1. maddesi gereğince kısıtlanmış, kendisi annesi ...'...