Sulh Hukuk Mahkemesi'nce mahkemenin 2013/1450 Esas 2013/1465 Karar sayılı dosyasındaki kısıtlılığa ilişkin kararının 17/02/2015 tarihinde hapis halinin sona ermesi ile kanunen ve kendiliğinden sona erdiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Türk Medenî Kanunu'nun 411. maddesine göre, “Vesayet işlerinde yetki, küçüğün veya kısıtlının yerleşim yerindeki vesayet dairelerine aittir. “Aynı Kanunun 19/1. maddesi uyarınca “Yerleşim yeri bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu yerdir.” Hükümlünün Antalya 2. Sulh Hukuk Mahkemesince karar verilen kısıtlılığının hapis halinin sona ermesi ile kendiliğinden sona erdiği, talebin yeni bir kısıtlamaya ilişkin olduğu, hükümlünün vasi atanması talep dilekçesinde cezaevine girmeden önceki son yerleşim yeri adresini “... Mah. ... Cad. No:... Merkez/...” olarak beyan ettiği anlaşıldığından uyuşmazlığın Afyonkarahisar 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nde çözümlenmesi gerekmektedir....
Hukuk Dairesinin 12.11.2013 tarihli ve 2013/12635 E., 2013/26132 K. sayılı kararı ile; "...Eşlerin birinin evlenme sırasında sürekli bir sebeple ayırt etme gücünden yoksun bulunması (TMK.md.145/2) veya eşlerden birinde evlenmeye engel olacak derecede akıl hastalığının olması (TMK.md.145/3) evlenmeyi mutlak butlanla sakatlar. Mutlak butlan davası için, kanunda herhangi bir "hak düşürücü süre" öngörülmemiştir. Bu nedenle evlenme tarihi üzerinden ne kadar zaman geçerse geçsin, dava her zaman ikame edilebilir. Davalının evlenme tarihinde sürekli bir sebeple ayırt etme gücünden yoksun bulunup bulunmadığı veya evlenmeye engel derece akıl hastası olup olmadığı hususunun, Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas kurulundan rapor alınmak suretiyle tespit edilmesi; buna göre mutlak butlan sebebi mevcutsa butlana karar verilmesi; değilse ikinci kademede boşanma isteğinin de bulunduğu dikkate alınarak bu çerçevede delillerin toplanıp gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmesi gerekir....
nin müştekiyi telefon ile arayıp tanışmak ve evlenmek istediğini söylediği, beraberinde eniştesi olarak tanıttığı sanık ... ile müştekiyle buluştukları ve evlenmeye karar verdikleri, birlikte ...İlçesi'ne gelerek düğün alış verişi yaptıkları, müştekinin 2.700 TL tutarında ziynet eşyası alarak temyiz dışı sanık ...'ye teslim ettiği, ...'nin bir bahane ile hızlı yürüyerek müştekinin önüne geçtiği ve sanık ...'ın getirdiği kırmızı minibüse binerek kaybolduklarının iddia edildiği olayda, atılı suçun sanık tarafından işlendiğinin kabulü ile verilen mahkumiyet hükmünde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın beraat hükmü verilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 19/10/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Bu bakımdan kararın ve temyiz dilekçesinin Cumhuriyet Savcısına Tebligat Kanununun 43'ncü maddesinde gösterilen usul çerçevesinde tebliği ve Cumhuriyet Savcısı yönünden de temyiz süresinin beklenmesi, 2-Davalılar arasındaki evlenmeye engel olacak derecede olan hısımlık ilişkisinin kaldırılması için ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde 2012/360 esas sayılı davanın mevcut olduğu anlaşılmaktadır. Sözü edilen dava sonucunun mahkemeden sorulup tespiti, dava sonuçlanmışsa, kesinleşen karar örneğinin istenerek dosyaya alınmasından sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi.24.06.2013 (Pzt.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : Sanıklar hakkında TCK'nın 157/1, 52 ve 53. maddeleri gereğince mahkumiyet Dolandırıcılık suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanıklar tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü, Evlenmek için kendisine eş arayan müştekinin, arkadaşları aracılığı ile sanık ... ve halası olduğunu söyleyen diğer sanık ... ile tanıştığı ve sanık ... ile evlenmeye karar verdikleri, bunun üzerine müştekinin sanıklara 3.250 TL değerinde altın takı ve kıyafet aldığı, ardından sanıkların namaz kılma bahanesi ile müştekinin yanından ayrılarak bir daha gelmedikleri, bu surette sanıkların hileli eylemlerle haksız menfaat temin ettikleri, sanıkların tevil yollu ikrar içerir savunmaları, müşteki ve tanık beyanları, teşhis tutanağı, taraflar arasında uzlaşmanın sağlanamadığına ilişkin uzlaştırma raporu ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığından, sanıklar hakkında dolandırıcılık suçundan verilen...
İlçesinde piliç çiftliği sahibi olarak tanıttığı, aralarında duygusal ilişki başladığı ve evlenmeye karar verdikleri, ilerleyen zamanda sanığın katılana vergi borcu olduğunu, bu borcu ödemezse hapse gireceğini, evlenemeyeceklerini söyleyerek para istediği ve katılanın .... mevkiinde bulunan tarlasını satması hususunda ikna ettiği, katılanın tarlasını 36.000 TL'ye ...'e sattığı ve .... ’ten paranın 15.000 TL'sini sanığın hesabına göndermesini istediği, sanığın parayı aldıktan sonra katılanla görüşmeyi kestiği, telefonlarına çıkmadığı ve ortadan kaybolduğu, bu suretle katılanı dolandırdığı, .......
Dava, Cumhuriyet savcısı tarafından res'en açılan "eşler arasında evlenmeye engel olacak derecede hısımlığın bulunduğu" iddiasıyla evliliğin mutlak butlan sebebiyle iptali isteğine ilişkin olup, nüfus kaydının düzeltilmesi niteliğinde değildir. Dava sonucu evliliğin iptaline karar verilmesi durumunda bu kararın nüfusa tescil edilecek olması da nüfus idaresinin "hasım" olmasını gerektirmez. Bu nedenle nüfus idaresi hakkındaki davanın husumet yokluğu sebebiyle reddi gerekirken, bu hususun gözetilmemesi doğru değil ise de; sonuçta dava reddedildiğine göre, verilen karar yukarıda açıklanan sebeple sonucu bakımından doğru olmasına göre, nüfus idaresinin temyiz itirazları bu sebeple yerinde görülmemiş, sonucu bakımından doğru ve usul ve yasaya uygun hükmün onanmasına karar verilmesi gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, tehdit HÜKÜM : Mahkumiyet, beraat Gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Sanık hakkında tehdit suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde; Mahkemece kanıtlar değerlendirilip gerektirici nedenleri açıklanmak suretiyle verilen beraat kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan katılan vekilinin suçun sabit olduğuna yönelik yerinde görülmeyen temyiz itirazının reddiyle hükmün ONANMASINA, 2- Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde Sanığın müştekiyi son kez konuşma bahanesiyle yanına çağırdığı, konuşup sorunu çözme kastıyla sanığın kullandığı araca binen müştekiyi sanığın rızası dışında evlenmek kastıyla kaçırıp alıkoyduğu, üç gün boyunca evlenmeye ikna etmek için uğraştığı, sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK'nın 109/1-109/5. maddelerinde yer alan cinsel saikle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin, yazılı şekilde eksik...
nun mağdureye karşı herhangi bir söz veya cinsel eylemi olmaksızın, sadece evlenmeye ikna etme saiki ile diğer sanıklar ... ve ... ile birlikte atılı suçu işledikleri anlaşılmakla; mahkemenin kabul ve uygulamasında isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki 1. numaralı bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; Cumhuriyet Savcısı ve sanıklar ..., ..., ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, maliki olduğu 267 parsel sayılı taşınmazı evlenmeye karar verdiği yeni eşinin mirasçı olmaması için muvazaalı olarak davalı kızına satış suretiyle temlik ettiğini, ancak boşandıktan sonra davalının taşınmazı iade etmediği gibi kendisine bir bedelde ödemediğini ileri sürerek, tapu iptal ve tescile karar verilmesini istemiştir. Davalı, iddianın yazılı delille kanıtlanması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddianın yazılı delille kanıtlanamadığı ve teklif edilen yeminin de davalı tarafından eda edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....