WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nin yanına giderek görüştükleri ve katılanın evlenmeye talip olması üzerine hep birlikte ... geldikleri, sanık ...'nin nikah kıyılmadan önce ziynet eşyası istediği, sanıkla katılanın annesinin kuyumcuya giderek yaklaşık 4.000 TL değerinde 3 tane altın bilezik aldıkları ve eve döndükleri, sanık ...'nin katılanın annesini alışveriş bahanesiyle bakkala gönderdiği ve akabinde bilezikleri de alarak evden ayrıldığı ve bir daha geri dönmediği olayda sanıkların fikir ve eylem birliği içerisinde dolandırıcılık suçunu işlediklerine dair mahkemenin mahkumiyet yönünde kabulünde isabetsizlik görülmemiştir....

    - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalının kızı dava dışı ... ile evlenmeye ve 18 Kasım 2006 tarihinde düğün yapmaya karar verdiklerini, ancak o tarihte gelin ...’ın henüz 18 yaşını doldurmamış ve babası olan davalının da Suudi Arabistan’da çalışıyor olması nedeni ile resmi nikahın yapılma garantisi olarak gelinin annesi tarafından senet istenmesi üzerine müvekkilinin dava konusu 40.000.-TL.bedelli senedi verdiğini, daha sonra tarafların evlenip müvekkilinin kısa bir süre sonra Suudi Arabistan’a gidip (8) ay kaldığını, döndüğünde gayri resmi eşinin başka bir erkekle ilişkisi olduğunu öğrendiğini, durumu eşine sorduğunda da eşinin evi terk ettiğini ve müvekkili hakkında senede dayalı olarak takibe geçildiğini, bu senedin B.K.nun 19-20.maddeleri uyarınca geçersiz olduğunu öne sürerek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Dosya arasındaki bilgi ve belgelerden, davacı ile davalının 2005 yılında tanıştıkları, daha sonra ayrıldıkları, davalının bu süreçte evlendiği ve evli olduğu sırada davacı ile rızaya dayalı birliktelik yaşadığı, bu birlikteliğin sonucunda bir çocuğu dünyaya geldiği anlaşılmaktadır. Davacının, bu olaylar yaşandığı sırada ergin olduğu sabittir. Şu durumda, davacı ile davalının rızaya dayalı birliktelik yaşaması ve davacının da ergin (reşit) olması gözetildiğinde, davalının eylemi kişilik haklarına saldırı teşkil etmediğinden mahkemece, davanın reddine karar verilmesi gerekirken isteminin kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 26/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        ın evlenmeye engel olacak derecede akıl hastalığı bulunduğunun (TMK.m.145/3) resmi sağlık kurulu raporu ile belirlendiğinin anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 07.03.2007...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Evlenmenin İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalılardan Nüfus Müdürlüğü tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, davalılar arasında evlenmeye engel olacak derecede yakın hısımlık bulunması sebebiyle evliliğin iptali isteğine ilişkin olup, Cumhuriyet savcılığı tarafından re’sen açılmıştır. Kararın, Cumhuriyet savcılığına tebliğ edildiğine ilişkin bir bilgi ve belge bulunmamaktadır. Kararın, ..... Cumhuriyet Savcılığına Tebligat Kanununun 43. maddesinde gösterilen usule göre tebliği ve o yer Cumhuriyet savcılığı yönünden de temyiz müddetinin beklenmesinden sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi.21.04.2015 (Salı)...

            AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 22/10/2020 NUMARASI : 2020/166 E 2020/534 K DAVA KONUSU : Evlenen Kadının Önceki Soyadını Kullanmasına İzin Verilmesi KARAR : Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen mahkemenin kararına karşı, davalı nüfus müdürlüğü tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu, dosyanın istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiği ve istinaf isteminin süresi içerisinde yapıldığı anlaşılmakla dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: HMK 355 maddesine göre, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, evlenen kadının önceki soyadını kullanmasına izin verilmesine ilişkindir....

            TÜRK MİLLETİ ADINA 1- Sanık hakkında hükmolunan ceza miktarına göre, sanık müdafıinin duruşmalı inceleme isteminin CMUK.nun 318. maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir. 2- Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın 6136 Sayılı Yasaya aykırılık suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, cezayı azaltıcı bir sebep bulunmadığı takdir kılınmış , savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde düzeltme nedeni dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafıinin lehe hükümlerin uygulanması gerektğine, vesaireye yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, Hak yoksunluğuna ilişkin 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin uygulanması sırasında 53/1-c maddesindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından kısıtlılığa yanlızca kendi alt soyu yönünden hükmedilip, diğer kişiler üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden kısıtlama kararı verilmemesi yasaya aykırı...

              MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü; 1-Dosya kapsamına göre; sanık ...’un aşamalarda yüklenen suçu işlemediğini ve suç tarihinde Kozan'a gitmediklerini söylemesi ve tüm aşamalarda canlı teşhis yapılmasını istemesi ile her ne kadar katılan suç tarihinde POLNET ortamındaki sabıkalılar fotoğrafları arasından sanık ...’u teşhis etmiş ise de, 24/06/2015 tarihli son celsede SEGBİS ile duruşmaya katılan sanığı canlı olarak gördüğünde sanığı teşhis etmemesi karşısında, sanığın yüklenen suçu işlemediğine yönelik savunmasının aksine, mahkumiyetine yeterli, her türlü şüpheden uzak, somut ve kesin delil bulunmadığı gözetilmeden beraati yerine, yazılı biçimde mahkumiyetine karar verilmesi, 2-Sanık ...’ın vasisi olan eşi ...’ın temyiz dilekçesine, 28/08/2014 tarihli İzmir Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından sanık hakkında verilen şizofreni tanılı rapor fotokopisi ile 26/12/2014 karar tarihli akıl hastalığı nedeniyle kısıtlılığa...

                "İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi Suç : Taksirle yaralama Hüküm : 5237 sayılı TCK' nın 89/1-2-b, 50/1-f, 53/6 maddelerigereğince mahkumiyet Taksirle yaralama suçundan, sanığın mahkümiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin sair temyiz itirazının reddine, ancak; Katılan hakkında 25.10.2010 tarihinde Adli Tıp Uzmanı tarafından düzenlenen raporda, kalçada total protez takılmasına ve kalça hareketlerinde ileri derecede kısıtlılığa neden olan yaralanmanın duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesi niteliğinde olduğunun belirtilmesine karşın tarif edilen bulguların duyu veya organlardan birinin işlevinin zayıflaması mı, işlev yitirilmesi mi olduğu yolunda tereddüt doğduğundan, bu hususta...

                  Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA, 2-Sanık ... hakkındaki hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığını bozma suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince; Sanık ...’in kanuni temsilcisi olan vasisinin, temyiz dilekçesinde sunduğu 03/10/2012 tarihli Kırklareli Devlet Hastanesi tarafından sanık hakkında verilen şizofreni tanılı rapor fotokopisi ile 30/03/2012 karar tarihli akıl hastalığı nedeniyle sanığın kısıtlılığa ilişkin vesayet kararı karşısında, 5237 sayılı TCK'nın 32. maddesi uyarınca sanığın suç tarihi olan 05/12/2011 tarihi itibariyle işlediği hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığının suçları ile ilgili fiillerinin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama veya bu fiilleriyle ilgili olarak davranışları yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalıp azalmadığı veya önemli derecede olmamakla birlikte fiille ilgili olarak davranışlarını...

                    UYAP Entegrasyonu