Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Buna göre; Türk Medeni Kanununun 174/1.maddesi, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen erkeğin, diğerinden daha ziyade veya eşit kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi (TMK.md.4, TBK.md.50 ve 52 ) dikkate alınarak uygun miktarda maddi tazminat takdiri gerekir. Bu nedenle davacı-karşı davalı erkek yararına 5.000 TL maddi tazminat ödenmesine karar verilmiştir. Türk Medeni Kanununun 174/2 maddesi, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür....

Mahkemece davalının, davacının manen yaralanmasına sebebiyet vermesi nedeni ile davacı taraf yararına manevi tazminat takdir edilmiştir. Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu tüzel kişileri ve bilinçsizleri; öte yandan acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar, manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır. Bunlar, kişilik değerlerinin zedelenmesi (TMK 24), isme saldırı (TMK 26), nişan bozulması (TMK 121), evlenmenin feshi (TMK158), bedensel zarar ve ölüme neden olma (BK 47) durumlarından biri ile kişilik haklarının zedelenmesidir (BK 49). Bunlardan TMK’nın 24. maddesi ile BK’nın 49. maddesi daha kapsamlıdır....

    Davacı, davalı ile imzaladığı kira sözleşmesi uyarınca davalıdan iş yerini 5 yıllığına kiraladığını, davalının kendisini iş yerinden tahliye edebilmek için elektriği kestiğini, elektrik panosunun önünde duvar ördüğünü, mala zarar verme suçundan davalı hakkında kamu davası açıldığını, cezalandırıldığını, manevi zarar gördüğünü belirterek manevi zararının tazminini istemiştir. Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davalının haksız eylemleri nedeniyle davacının manevi zarar gördüğü gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu tüzel kişileri ve bilinçsizleri; öte yandan acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar, manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır....

      İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı-davacı vekili; evliliğin nispi butlan ile iptaline ilişkin kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, bipolar bozukluğun klasik anlamda kalıtsal bir hastalık olmadığını, raporun yetersiz olduğunu, ziynet alacağı davasının şekli nedenlerle reddedildiğini belirterek kararın kaldırılması, tarafların boşanmalarına karar verilmesi maddi ve manevi tazminat ile ziynet alacağı talebinin kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DEĞERLENDİRME VE SONUÇ: HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, nispi butlan sebebi ile evlenmenin iptali ile ziynet alacağına ilişkindir. Taraflar 09/03/2015 tarihinde evlenmiş, dava 13.05.2015 tarihinde açılmıştır....

      Mahkemece davalının eyleminin salt mala zarar vermeye yönelik olmadığı korkutmaya yönelik olduğu gerekçesiyle bir miktar manevi tazminata hükmedilmiştir. Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu tüzel kişileri ve bilinçsizleri, acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar, manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır. Bunlar, kişilik değerlerinin zedelenmesi (TMK 24), isme saldırı (TMK 26), nişan bozulması (TMK 121), evlenmenin feshi (TMK158), bedensel zarar ve ölüme neden olma (BK 47) durumlarından biri ile kişilik haklarının zedelenmesidir (BK 49). Bunlardan TMK’nın 24. maddesi ile BK’nın 49. maddesi daha kapsamlıdır....

        Bu durumda davacının katılma yoluyla temyiz talebinin süre aşımı sebebiyle reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davalının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; a) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. b) Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat çoktur. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK md.174/1) ve manevi (TMK md. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır....

          Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu tüzel kişileri ve bilinçsizleri; öte yandan acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar, manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır. Bunlar, kişilik değerlerinin zedelenmesi (TMK 24), isme saldırı (TMK 26), nişan bozulması (TMK 121), evlenmenin feshi (TMK 158), bedensel zarar ve ölüme neden olma (TBK 56) durumlarından biri ile kişilik haklarının zedelenmesidir (TBK 58). Bunlardan TMK’nın 24. maddesi ile TBK’nın 58. maddesi daha kapsamlıdır. TMK’nın 24. maddesinin belli yerlere yollaması nedeniyle böyle bir durumun bulunduğu yerde, onu düzenleyen kurallar (örneğin; TMK 26, 174, 287); bunların dışındaTBK’nın 58. maddesi uygulanır.TMK’nın 24. ve TBK’nın 58. maddesinde belirlenen kişisel çıkarlar, kişilik haklarıdır. Kişilik hakları ise, kişisel varlıkların korunmasıyla ilgilidir....

            Davacı, davalının olay günü alacağa konu senet bedellerini ödeyeceğinden bahisle buluşma teklif ettiğini ancak aralarındaki konuşma sırasında davacıdan aldığı senetleri yırtarak ödeme yapmadığını beyanla, karşılaştığı olumsuz muamele nedeniyle uğradığı manevi zararın davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı, davacının kişilik haklarına herhangi bir saldırı olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalının davacıya karşı ağır suç teşkil eden bir eylemde bulunmak sureti ile manevi üzüntüye uğramasına neden olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu tüzel kişileri ve bilinçsizleri; öte yandan acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar, manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır....

              TMK’nın 150. maddesine göre kişi; aldatılma sonucu evlenme iradesinde sakatlık yaratıldığı iddiasıyla evlenmenin iptalini isteyebilmektedir. 4721 sayılı Kanunla yanılma ve aldatma farklı koşullara bağlı tutularak ayrı ayrı evlenmenin iptali sebebi olarak düzenlenmiştir. Aldatma hukuksal sebebine dayalı nisbi butlan davasında kanun koyucu aldatılmayı ve illiyet bağını yeterli görerek “çekilmez durum” koşulunu aramaksızın sınırlı ve bitirici olarak saydığı iki aldatma sebebini 150. maddenin bir ve ikinci fıkralarıyla açıklamıştır....

                b-Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu tüzel kişileri ve bilinçsizleri; öte yandan acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar, manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır. Bunlar, kişilik değerlerinin zedelenmesi (Türk Medeni Kanunu 24), isme saldırı (Türk Medeni Kanunu 26), nişan bozulması (Türk Medeni Kanunu 121), evlenmenin feshi (Türk Medeni Kanunu 158), bedensel zarar ve ölüme neden olma (Türk Borçlar Kanunu 56) durumlarından biri ile kişilik haklarının zedelenmesidir (Türk Borçlar Kanunu 58). Bunlardan Türk Medeni Kanunu 24. maddesi ile Türk Borçlar Kanunu 58. maddesi daha kapsamlıdır....

                  UYAP Entegrasyonu