Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

A.Ş. vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 30/05/2015 gününde verilen dilekçe ile genel kurul kararının 34. maddesinin butlan nedeniyle geçersizliğinin tespiti ile iptalinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulü ile dava konusu genel kurul kararının kesin olarak haksız (butlan) olması nedeniyle iptaline dair verilen 09/12/2016 günlü karara karşı davalı tarafın istinaf başvurusu üzerine yapılan incelemede; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, HMK'nın 353/1-b/2. maddesi uyarınca mahkemenin 09/12/2016 tarih ve 2015/279-2016/552 esas ve karar sayılı kararının HMK'nın 26. maddesi gereğince talepten fazlasına karar verilmesi hususuna hasren kaldırılmasına, davanın kabulü ile dava konusu 02/05/2015 tarihli genel kurulun 34. maddesinin batıl olduğunun tespiti ile iptaline dair verilen 12/10/2017 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra...

    Genel Kurul kararları yönünden butlan kapsamındaki hususlar TTK’ nın 447. Maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre; Pay sahibinin, genel kurula katılma, asgari oy, dava ve kanundan kaynaklanan vazgeçilemez nitelikteki haklarını sınırlandıran veya ortadan kaldıran, pay sahibinin bilgi alma, inceleme ve denetleme haklarını, kanunen izin verilen ölçü dışında sınırlandıran şirketin temel yapısını bozan veya sermayenin korunması hükümlerine aykırı olan, kararları, butlan kapsamında olup somut olayda dava konusu genel kurul kararları yukarıdaki düzenlemeye aykırılık teşkil etmediği anlaşılmış olup bu sebeplerin butlan davası ile ileri sürülmesi hukuken mümkün olmadığı gibi davacının bu kararlara karşı genel kurul kararının iptali davası açması yoluna gitmesi gerekmekte olup ancak karara karşı süresi içinde anılan dava da açılmamıştır....

      yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta anılan yasanın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan sanıklar hakkında açılan kamu davalarının gerçekleşen asli dava zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK.nun 102/4, CMK.nun 223. maddeleri gözetilerek (DÜŞÜRÜLMESİNE), 13.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Bu yasal nedenle iptal davası, davacıya alacağını veya açtığı davada tahsil olanağını sağlayan, nisbi nitelikte yasadan doğan bir dava olup ------ konusu malların aynı ile ilgili olmadığı gibi tarafların sıfatının (tacir olmasının) da görev hususunun belirlenmesine doğrudan bir etkisi yoktur. Kaldı ki davada incelenmesi gereken husus davalının yaptığı ---- iptali gerekip gerekmediği, başka bir anlatımla TBK.nın 19. maddesinde yazılı şartların gerçekleşip gerçekleşmediğidir. Davacı şirket ortağı olmadığı gibi, şirket hisse devrinin TTK'da düzenlenen şekilde yapılmadığını da iddia etmemektedir. Davacı hisse devrinin muvazalı yapıldığı iddiasındadır. Bu yönüyle somut olayda taraflar arasında TTK hükümlerinin uygulama yeri bulunmamaktadır. TBK’nın 19. maddesi gereğince devrin geçersiz olduğunun tespiti istemiyle açılan davalarda hukuki işlemin taraflar arasındaki ticari nitelikteki alım satım ve benzeri ilişkiler görevin belirlenmesinde etkili değildir....

          "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından hükmün tamamına yönelik olarak; davalı erkek tarafından ise yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı erkeğin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Mahkemece davacı kadın tarafından açılan evlenmenin iptali davası reddedildiği halde, davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi ve yargılama harç ve giderlerinin davalı üzerinde bırakılması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ: 14.04.2016 DURUŞMA İSTEMLİ K A R A R Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, tapulu taşınmazın devrinin dayanak ölünceye kadar bakma akdinin mutlak butlan ile geçersiz olduğu iddiası ile açılan tapu iptali ve tüm mirasçılar adına tapuya tescil isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 16.01.2016 tarih, 2016/1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 26.02.2016 tarihli ve 29636 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 12.02.2016 gün 2016/1 sayılı Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (1.)...

              Asıl ve birleştirilen 2015/97 Esas sayılı dava, ...şerhinin kaldırılması ve TMK’nın 1007.maddesinden kaynaklanan tazminat istemine, ...Yönetimi tarafından açılan birleşen dava ise tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Dosya kapsamından tazminat istemine dayanak yapılan 11870 m2 yüzölçümlü 610 parsel ile 9660 m2 yüzölçümlü 602 parsel sayılı taşınmazların tarla vasfı ile tapulama sonucu 196l yılında tazminat isteyen davacıların murisi adına tescil edildiği, 19/08/1996 tarihinde “satılamaz devredilemez” şerhi konulduğu, tapu kaydının hala davacıların murisi adına olduğu, davacıların temyize konu bu da 24/04/2014 tarihinde açtıkları anlaşılmaktadır. Mahkemece verilen karar usul ve kanuna aykırıdır....

                itirazın iptali davalarında icra inkar tazminatının asgari yüzde kırk, 6352 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 05.07.2012 tarihinden sonra yapılan icra takipleri üzerine açılan itirazın iptali davalarında icra inkar tazminatının asgari yüzde yirmi olarak uygulanması gerekmektedir....

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Evlenmenin İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, evliliğin iptaline ilişin olup, doğrudan vasinin kendi adına tayin ettiği Avukat ... tarafından açılmış, bu avukat tarafından takip edilmiş, karar da bu avukata tebliğ edilmiştir. Vasinin adı geçen avukata “vesayeti altındaki ...’a vesayeten” vermiş olduğu “boşanma veya evliliğin iptali davası açma yetkisini” de taşıyan vekaletname varsa, aslı veya onaylı örneğinin dosyaya alınması, bu nitelikteki vekaletname sunulmadığı takdirde kararın kısıtlı ... adına yasal temsilcisi olarak vasisine tebliğinden sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE ybirliğiyle karar verildi. 24.02.2014 (Pzt.)...

                    vekili Avukat ... tarafından, davalı ... vdl. aleyhine 17/02/2003-20/12/2003 gününde verilen dilekçeler ile muvazaalı araç satış işleminin iptali istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 01/03/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılardan ..., ... ve ... tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Mahkemece; davalı ...'nun nisbi temyiz harcı yatırmadığı gerekçesi ile temyiz talebinin reddine karar verilmiş ise de, müteselsil sorumlu diğer davalılar ... ve ... tarafından nisbi temyiz harcı yatırılmış bulunmasına göre davalı ...'nun maktu temyiz harcı yatırması yeterlidir. Bu nedenle mahkemenin temyiz isteminin reddine ilişkin kararın kaldırılmasına karar karar verildikten sonra, davalıların temyiz itirazlarının incelenmesine geçildi....

                      UYAP Entegrasyonu