Birleştirilerek görülen davaların yapılan yargılaması sonucunda ise mahkemece davalı-davacı erkeğin davasının kabulü ile evliliğin mutlak butlan sebebi ile iptaline, davacı-davalı kadının boşanma davasının ise konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Davalı-davacı erkek vasisi tarafından açılan mutlak butlan sebebiyle evliliğin iptali davası, boşanma davası açısından bekletici sorun oluşturur. O halde davalı-davacı erkeğin mutlak butlan sebebiyle evliliğin iptali davasının tefrik edilerek sonucu beklendikten sonra boşanma davası hakkında olumlu ya da olumsuz karar vermek gerekirken bu yön nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. 2- Davacı-davalı kadının ziynet alacağının reddine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Davacı-davalı kadın ziynet alacağı davasını gösterdiği delillerle kanıtlayamamıştır....
yersizdir. 2-Mahkemece, tarafların Türk Medeni Kanununun 166. maddesinin (4) fıkrasında yer alan fiili ayrılık sebebiyle boşanmalarına karar verilmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı - karşı davalı erkek vekili süresinde sunduğu 28/03/2018 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde; kadının evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak boşanma davası açmasına rağmen ilk derece mahkemesince fiili ayrılık hukuki sebebine dayalı olarak da boşanma kararı verildiğini, kadının karşı davası ile tazminat taleplerinin reddi gerektiğini, kadın yararına hükmedilen tazminatlara karşı dava tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle fiili ayrılık tek başına boşanma sebebi sayılamayacağı gibi, terk hukuki sebebine dayalı bir boşanma davasının da bulunmadığının anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.26.03.2012 (Pzt.)...
Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden: davacı erkek tarafından Kocaeli 3 Aile Mahkemesinde açılan boşanma davasının reddedilip, 11/09/2012 tarihinde kesinleştiği, kararın kesinleşmesinden itibaren 3 yıllık sürede ortak hayatın yeniden kurulamadığı, davalı kadın tanıklarının beyanlarının evlilik birliğinin yeniden kurulduğunun kabulü olarak değerlendirilemeyeceği, tarafların evlilik birliğinin devamı amacıyla biraraya geldiklerinin yeterli delillerle kanıtlanamadığı anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında erkeğin fiili ayrılık (TMK m. 166/son) sebebine dayalı boşanma davasının kabulü gerekirken, yazılı şekilde reddi usul ve yasaya aykırıdır....
Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2018/587 Esas sayılı dosyasında, eldeki davanın davalıları tarafından eş T13’ün mirasçısı sıfatıyla açılan ortaklığın giderilmesi davası yönünden evliliğin mutlak butlan sebebiyle iptali davasını açmasında hukuki yararı vardır. Bu sebeple ilk derece mahkemesince işin esasına girilip bir karar verilmesi gerekirken bu husus gözetilmeden davanın "dava şartı yokluğundan usulden reddi" doğru değildir. Evliliğin mutlak butlan sebebiyle iptali davasının eşler sağ ise her iki eşe, eşler ölmüş ise onların mirasçılarına karşı açılması gerekir. Elazığ 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 03/06/2016 tarih 2016/688 Esas ve 2016/807 Karar sayılı veraset ilamına göre, T13’ün mirasçısı olan Mithat Bay ile yine 21/05/2001 tarihinde vefat eden diğer eş T14 mirasçılarına yöneltilmesi gerekmektedir....
Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2018/587 Esas sayılı dosyasında, eldeki davanın davalıları tarafından eş T13’ün mirasçısı sıfatıyla açılan ortaklığın giderilmesi davası yönünden evliliğin mutlak butlan sebebiyle iptali davasını açmasında hukuki yararı vardır. Bu sebeple ilk derece mahkemesince işin esasına girilip bir karar verilmesi gerekirken bu husus gözetilmeden davanın "dava şartı yokluğundan usulden reddi" doğru değildir. Evliliğin mutlak butlan sebebiyle iptali davasının eşler sağ ise her iki eşe, eşler ölmüş ise onların mirasçılarına karşı açılması gerekir. Elazığ 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 03/06/2016 tarih 2016/688 Esas ve 2016/807 Karar sayılı veraset ilamına göre, T13’ün mirasçısı olan Mithat Bay ile yine 21/05/2001 tarihinde vefat eden diğer eş T14 mirasçılarına yöneltilmesi gerekmektedir....
Bu durumda, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan ve Türk Medenî Kanununun 145. maddesinde düzenlenen mutlak butlan ve evlenmenin iptali ile ilgisi bulunmayan uyşmazlığın genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22.(1086 sayılı HUMK.’nun 25. ve 26.) maddeleri gereğince ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 27.02.2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
(Yargıtay 2.Hukuk Dairesi 2020/2898 E,2020/3864 K.sayılı 17.09.2020 tarihli kararı) İlk derece mahkemesince davacı-karşı davalının tazminat taleplerine ilişkin gerekçesinde "...davacı-karşı davalının açmış olduğu davanın konusunun evlenmenin iptali olduğu ve bu talebe bağlı olarak da maddi ve manevi tazminat taleplerinde bulunulduğu görülmekle davacı- karşı davalının davasının reddine dayalı olarak maddi ve manevi tazminat taleplerinin de reddine " karar verilmiştir. Evliliğin iptali halinde TMK.m.158/2 gereğince eşler arasındaki mal rejiminin tasfiyesi, tazminat, nafaka ve soyadı hakkında boşanmaya ilişkin hükümlerin uygulanacağı düzenlenmiştir....
Dava, TMK 166/4 maddesi düzenlenen eylemli ayrılık sebebi ile boşanma, velayet ve fer'i taleplerine ilişkindir....