Fiili ayrılık da tek başına boşanma sebebi olmayıp davacı erkek tarafından Türk Medeni Kanununun 164. maddesi uyarınca terk hukuksal nedenine dayalı olarak açılmış bir boşanma davası da bulunmamaktadır. Bu itibarla mahkemece, erkek tarafından Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesine dayalı olarak açılan boşanma davasının reddine karar verilecek yerde delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 29.03.2018 (Per.)...
Cevap dilekçesi Davacı davalı kadın vekili birleşen davaya cevap dilekçesinde özetle; davanın haksız olarak açıldığını, görülmekte olan boşanma davası nedeniyle derdestlik itirazında bulunduklarını, müvekkilinin sağlık sorunu olmadığını, erkeğin uyuşturucu kullandığını belirterek davanın reddini savunmuştur. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Dosya asıl ve birleşen davadaki boşanma talebi yönünden tefrik edilmiş, eldeki dosyada sadece evliliğin iptali istemine yönelik olarak yargılamaya devam edilmiş, Mahkemece yapılan yargılama neticesinde birleşen davada evliliğin iptali isteminin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; davanın reddini istinafa getirmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava şiddetli geçimsizliğe dayalı boşanma birleşen dava ise evliliğin iptali olmadığı takdirde şiddetli geçimsizliğe dayalı boşanma istemine dairdir....
GEREKÇE: Dava; fiili ayrılık nedenine dayalı boşanma davasıdır. HMK.nun 355.maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. Dosya içeresinde mevcut bulunan nüfus aile kayıt tablosunun incelenmesinde; tarafların 19/06/2003 tarihinde evlendikleri, bu evliliklerinden müşterek 10/10/2001 doğumlu Gülsüm, 10/09/2003 doğumlu Kevser, 03/10/2005 doğumlu Gazal isimli çocuklarının olduğu görülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Evlenmenin İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalılar tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, eşler arasında evlenmeye engel olacak derecede hısımlık (dayı-yeğen) ilişkisi bulunması sebebiyle evliliğin mutlak butlan sebebiyle iptali isteğine ilişkin olup, Cumhuriyet Savcısı tarafından re’sen açılmıştır. Davalılardan ...’ın, diğer davalı ...’ün dayısı olduğu ileri sürülmüştür. Davalı ...’ün annesi ... tarafından, davalı ... ile kardeş olmadığı, ...’ın, kocası ...’in yeğeni olduğu, aralarında bir kan bağının bulunmadığı ileri sürülerek nüfus kaydının düzeltilmesi için dava açıldığı, temyiz dilekçesinde ileri sürülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Evlenmenin İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalılar tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, eşler arasında evlenmeye engel olacak derecede hısımlık (dayı-yeğen) ilişkisi bulunması sebebiyle evliliğin mutlak butlan sebebiyle iptali isteğine ilişkin olup, Cumhuriyet Savcısı tarafından re’sen açılmıştır. Davalılardan ...’ın, diğer davalı ...’ün dayısı olduğu ileri sürülmüştür. Davalı ...’ün annesi Adile tarafından, davalı ... ile kardeş olmadığı, ...’ın, kocası...’in yeğeni olduğu, aralarında bir kan bağının bulunmadığı ileri sürülerek nüfus kaydının düzeltilmesi için dava açıldığı, temyiz dilekçesinde ileri sürülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Evlenmenin Butlanı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalılardan ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava Türk Medeni Kanununun 129/1 maddesi delaletiyle 145/4. maddelerine dayalı evlenmenin butlanı davasıdır. Mahkeme tarafından davalı taraflara nüfus kayıtlarını düzelttirmek üzere dava açmaları için 4 haftalık kesin süre verilmiş, kesin süre içerisinde davalılardan ... ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinde 2013/410 esas sayılı dosya ile dava açmıştır. Mahkeme tarafından açılan dava görevsizlik kararı verilerek ... Aile Mahkemesi'ne gönderilmiş, bu mahkeme tarafından da dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/06/2019 NUMARASI : 2019/53 ESAS 2019/600 KARAR DAVA KONUSU : Evlenmenin İptali (Mutlak Butlan Sebebiyle) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
Cevap dilekçesi: Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı kadın ile muris Yusuf'un 25/05/1991 tarihinde evlendiğini, bu evlilikten Ceyhan ve Cemalettin isminde iki çocuklarının olduğunu, murisin çocukları tarafından Akşehir 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/641 esas sayılı dosyası ile tapu iptali ve tescil davası açıldığını, söz konusu davayı etkilemek amacıyla işbu davanın açıldığını, konunda mutlak sebeplerin sınırlı olarak sayıldığını, kanunda açıkça öngörülmemiş bir sebebe dayanılarak evlenmenin butlanına karar verilemeyeceği, tüm bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı T8 cevap dilekçesinde özetle; butlan sebeplerinin kanunda sınırlı olarak sayıldığını, davalı kadın ile murisi arasında gerçekleşen evliliğe ilişin butlan iddialarının kabul edilemeyeceğini, tüm bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Bu kez davacı koca, eldeki bu davayı Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayalı olarak "fiili ayrılık” nedeni ile açmıştır. Mahkeme, ilk davanın reddinden sonra tarafların 3 yıl süreyle bir araya gelmedikleri gerekçesi ile boşanma kararı vermiş ve davacı erkeği ağır kusurlu olarak kabul etmiştir. Retle sonuçlanan ve kesinleşen ilk boşanma davasında, tarafların boşanmayı gerektirir kusurlu bir davranışları kanıtlanamadığına göre, ilk davanın açıldığı tarihten önceki olaylar artık taraflara kusur olarak yüklenemeyecek ise de; fiili ayrılık döneminde davacı erkeğin başka bir kadınla yaşamaya başlayıp ondan çocuk sahibi olduğu ve böylece sadakatsiz davranışlar içerisine girdiği sabittir. Bu durumda, davacı erkeğin tamamen kusurlu olduğunun kabulü gerekmektedir. Gerçekleşen bu duruma göre davalı kadının maddi ve manevi (TMK m. 174/1-2) tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi, isabetsiz olmuş ve bozmayı gerektirmiştir....
Asıl dava, evlenmenin iptali (mutlak butlan sebebiyle), karşı dava ise tedbir nafakası istemine ilişkindir. İstinaf, tedbir nafakasının miktarına ilişkindir....