Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

, kadının ziynet eşyası alacağı davasının kısmen kabulü ile 1 adet gramı 100,081 TL'den 35 gram 14 ayar set takımı 3.502,85 TL, 12 adet 22 ayar gramı 156,708 TL'den 172 gram 22 ayar bilezik 26.953,77 TL, 40 adet küçük altın adedi 279,845 TL'den 11.193,80 TL, 1 adet yarım altın 559,69 TL, 1 adet Cumhuriyet altını 1.130,80 TL bedelli ziynetlerin aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde toplam bedel olan 43.340,91 TL'nin erkekten alınarak kadına verilmesine, kadının boşandığı eşinin soyadını kullanmaya izin talebinin reddine karar verilmiştir....

    Noterliği 21/05/2012 tarihli ihtarnamesi ile davacının taleplerinin reddedildiğini, evlenen kadının kıdem tazminatına hak kazanacağını, iddia ederek kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili, davacının iş akdini evlilik nedeni ile feshettiğini, taleplerinin haksız olduğunu, iş akdinin 1.4 maddesine aykırı davrandığını, haber verme yükümlülüğüne uymadığını, bu nedenle iş akdinin 3.2 maddesi gereğince davacının uğrattığı zararın talep edilmesi zorunluluğunun doğduğunu, davacının asgari ücretle çalıştığını ve maaşının bankaya yatırıldığını, ihtirazi kayıt ileri sürmediğini, davacının tüm yıllık izinlerini kullandığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

      Taraflar arasındaki çocuğun velâyet sahibi annesinin soyadını kullanmasına izin davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı asıl tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı asılın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı asıl tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; Tutak Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/25 esas, 2018/86 karar sayılı kararı ile davalı ile ortak çocukları olan ...'...

        Davacı-davalı erkek vekili karşı davaya ikinci cevap dilekçesinde de; davacı-davalı erkeğin annesinin yalnız yaşamadığını, halen bakımıyla kardeşi, diğer oğlu ve gelininin ilgilendiğini, iddianın aksine önceki dava dosyasında bulunan hesap özetinden erkek tarafından değişik tarihlerde kadının hesabına para gönderildiği ve destek olunduğunun sabit olduğunu, evlenen kızlarının mobilya ve çeyiz eşyalarının davacı-davalı erkek tarafından alındığını, düğün ve yemek masraflarını da davacı-davalının ödediğini ileri sürerek önceki iddia ve taleplerini tekrar etmiştir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, boşandığı kocasının soyadını kullanmaya izin istemine ilişkindir. Dava, boşanan eşe karşı açılmıştır. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 13.3.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, boşandığı kocasının soyadını taşımasına izin verilmesi (TMK 173) istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 04.06.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Davada, davacının boşandığı eşinin soyadını taşımasına izin verilmesine dair kararın kaldırılması istenilmiştir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 26.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Asliye Hukuk Mahkemesince verilen ve Yargıtay’ca incelenmeksizin kesinleşmiş bulunan 06.04.2010 günlü ve 2009/207-2010/73 sayılı kararın yürürlükteki hukuka aykırı olduğu savıyla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 10.06.2011 gün ve Hukuk-2011/184177 sayılı yazısıyla kanun yararına temyiz edilerek bozulması istenilmiş olmakla, dosyadaki tüm kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı dava dilekçesinde; ... soyadına ikinci bir soyad olarak ... soyadının ilave edilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ve hüküm temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. 27.12.1934 tarihli soyadı nizamnamesinin 6. maddesinde "soyadı ya yalnız olarak veyahut (oğlu) ile birlikte kullanılır.", 16. maddesinde ise "evlatlık küçük ise evlat edinenin soyadını alır. ... olan evlatlık, evlat edinilme sırasında dilerse evlat edinenin soyadını alabilir. Evlatlık ilişkisinin kaldırılması durumunda evlatlık, evlat edinilmeden önceki soyadını alır." hükümleri yer almaktadır....

                DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava Boşanmadan Sonra Açılan (Çocuğun Annesinin Soyadını Kullanmasına İzin) davalı T3 vekili tarafından kararın tamamı yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....

                Bir an için mevzuatın böyle bir duruma izin verdiğini düşünmüş olsak dahi bilhassa kız çocuklarının velayetinin anneye verilmesi halinde annenin kendi soyadını çocuğa verdikten sonra evlenmesi veya haysiyetsiz bir hayat sürmesi ya da sonradan gelişen sebeplerden dolayı çocuğun yararı açısından velayetin babaya yeniden verilmesi hallerinde bu kez baba, velayet hakkına dayanarak tekrar çocuğun soyadını değiştirmek isteyecektir. Madem ki velayet kimde ise çocuk onun soyadını taşıyacaktır o halde baba bu haktan mahrum edilemez. Böyle bir uygulamanın nüfus kütüklerindeki kaydın güvenilirliği ve istikrarı zedeleyeceği gibi asıl bu gibi uygulamalar çocuğun ruh hali üzerinde çok derin ve etkili travmalar yaratacaktır....

                  UYAP Entegrasyonu