WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Boşanan kadına, boşandığı kocasının soyadını kullanmasına izin verilebilmesi için iki şartın birlikte gerçekleşmiş olması gerekir. Birincisi, kadının boşandığı kocasının soyadını kullanmakta menfaati olmalı, ikicisi ise bunun kocaya zarar vermeyeceği ispatlanmalıdır. (TMK. m. 173/2) Taraflar Almanya'da Leverkusen Yerel Mahkemesinin 19/11/2010 tarihinde kesinleşen kararıyla boşanmışlar, bu karar davacının altı yıl sonra başvurusu üzerine Türkiye'de tanınmış, tanıma kararı 30/09/2016 tarihinde kesinleşmiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kadının Sadece Bekarlık Soyadını Kullanması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, sadece evlenmeden önceki soyadını kullanmak istediğini ileri sürerek, "...." olan soyadının sadece “....” olarak tashihini istemiştir. Dava, davacı adına vekili avukat ... tarafından açılmış ve takip edilmiş, hüküm, aynı avukat tarafından temyiz edilmiştir. Ad ve soyad değişikliği, şahsa bağlı hakkın kullanımı niteliğinde olup, vekaletnamede vekile bu hususta açık yetki verilmiş olmasını gerektirir (HMK. m. 74) Dosyadaki vekaletname, genel dava vekaletnamesi olup, kişiye sıkı sıkıya bağlı hakların kullanımına ilişkin özel yetkiyi taşımamaktadır....

    Aile Mahkemesinin 2021/101 esas 2022/129 karar sayılı karar ile anlaşmalı olarak boşandıkları, davalı kadının evlilik soyadı olan "KOÇAK" soyadını kullanmasına izin verildiği, davalı kadının "KOÇAK" soyadını kullanmasının davacı erkeğe zarar verdiğinin iddia ve ispat edilmediği, bu durumda haksız açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme sonucu davanın kabulüne karar verildiği anlaşıldığından, davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, esas hakkında yeniden hüküm tesisi ile davanın reddine karar verilmiştir. IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ A. Bozma Kararı 1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur. 2....

      Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile toplanan delillerden; tarafların 14.07.2002 tarihinde evlenip iki çocukları olduğu, 17.04.2019 tarihinde kesinleşen anlaşmalı boşanma kararı gereğince boşandıkları, davalı kadının boşanma kararı ile erkek eşin "Vardarbaşı" olan soyadını taşımasına izin verildiği, davalının boşandığı eşinin soyadını kullanmasının davacıya bir zarar vermediği, davalının iş ve sosyal yaşamında Vardarbaşı soyadıyla tanınıp bilindiği, bu nedenle eski eşin soyadını kullanmakta menfaati bulunduğu, bu iznin kaldırılmasını gerektirecek 4721 sayılı Kanun'un 173üncü maddesinin üçüncü fıkrası anlamında bir durumun kanıtlanamadığı, her ne kadar taraflar arasında ceza davaları görülmekte ise de bu ceza davalarında kadının müşteki olduğu, davalı kadının yasal şikayet hakkını kullanmasının Anayasal bir hak olduğu, davacı erkeğin soyadını kullanmasına engel teşkil etmediği, davalı kadının evlilik sırasında ve sonrasında devam eden...

        Bu itibarla; 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 77 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca işlem yapılarak a) Boşanan kadının eşinin soyadını kullanmasına izin davası açmak ve açılan davayı takip etmek kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hakkın kullanımı niteliğinde olup, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 74 üncü maddesi gereğince vekâletnamenin boşanan kadının eşinin soyadını kullanmasına izin davası ile ilgili özel yetki içermesi gerektiğinden; özel yetkiyi içeren vekâletnamenin aslı veya onaylı örneğinin dosyaya sunulması için temyiz dilekçesini sunan vekile kesin süre verilmesi, b) Vekâletname sunulmaz ise vekil tarafından verilen temyiz dilekçesinin, 6100 sayılı Kanun’un 77 nci maddesinin birinci fıkrasının son cümlesi gereğince yetkisiz vekil tarafından yapılmış temyize muvafakat verdiğini açıkça belirtmediği takdirde kararı temyiz etmemiş sayılacağı şerhini içeren davetiye ile davacıya tebliğ edilmesi, 2....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, kadının boşandığı kocasının soyadını kullanmasına izin verilmesi istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2. Hukuk Dairesinindir. Ancak 11.04.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 2797 Sayılı Yargıtay Kanunu'nun 6644 sayılı Kanun ile değiştirilen 60. maddesinin üçüncü fıkrası gereğince dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesine, 22.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Davalı vekili süresinde verdiği cevap dilekçesinde özetle, müvekkilinin aleyhine açılan davayı kabul ettiğini, davacının sadece kızlık soy ismini kullanmasına muvafakatinin olduğunu beyan etmiştir. Dava dilekçesinin davalı Nüfus T2ne usulüne uygun teblig edildiği, cevap dilekçesi verilmediği, kurumun kendisini bir vekil ile temsil ettirmediği, duruşmaya katılmadığı anlaşılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, "açılan davanın kabulü ile T3 evlilik soy ismi olan ÜNLÜSAN soy ismi olmaksızın sadece kızlık soy ismi DEREOBALI soy ismini kullanmasına izin verilmesine" karar verilmiştir. Davalı Nüfus T2, verilen kararın mevzuata aykırı olması nedeniyle bozulması yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı T5 vekili istinafa cevap vermemiştir. Dava, evli kadının münhasıran evlenmeden önceki soyadının kullanılmasına izin verilmesine ilişkindir (TMK m. 187)....

            Davalı vekili süresinde verdiği cevap dilekçesinde özetle, müvekkilinin aleyhine açılan davayı kabul ettiğini, davacının sadece kızlık soy ismini kullanmasına muvafakatinin olduğunu beyan etmiştir. Dava dilekçesinin davalı Nüfus T2ne usulüne uygun teblig edildiği, cevap dilekçesi verilmediği, kurumun kendisini bir vekil ile temsil ettirmediği, duruşmaya katılmadığı anlaşılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, "açılan davanın kabulü ile T3 evlilik soy ismi olan ÜNLÜSAN soy ismi olmaksızın sadece kızlık soy ismi DEREOBALI soy ismini kullanmasına izin verilmesine" karar verilmiştir. Davalı Nüfus T2, verilen kararın mevzuata aykırı olması nedeniyle bozulması yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı T5 vekili istinafa cevap vermemiştir. Dava, evli kadının münhasıran evlenmeden önceki soyadının kullanılmasına izin verilmesine ilişkindir (TMK m. 187)....

            Temyiz Sebepleri Davalı erkek vekili; kadının müvekkilinin soyadını kullanmasında menfaati olmadığını, soyadından ziyade kimlik numarası ile işlemler yapıldığını, davacı kadının görevden uzaklaştırılması sebebiyle, davacı kadının, davalı erkeğin soyadını kullanmasının erkeğin aleyhine olduğunu belirterek, davanın kabulünün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, boşanan kadının kocasının soyadını kullanmasına izin verilip verilmemesi noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6 ncı maddesi, 173 üncü maddenin 2 nci fıkrası. 3....

              Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle * dava, ilk kocasının ölümü üzerine dul olarak evlenen kadının boşanması nedeniyle , bekarlık soyadını taşımasına izin isteğine ilişkin olup ( TMK. md. 173 ) Aile Mahkemesinin görevli bulunmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 27.03.2007 sa....

                UYAP Entegrasyonu