WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bölge Adliye Mahkemesi’nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 4721 sayılı Kanun'un 173 üncü maddesi uyarınca kadının boşandığı eşinin soyadını kullanmaya ilişkin izninin kaldırılabilmesi koşulların değişmesinin gerektiği, ispat yükü boşanan kadının soyadının kullanılmasında artık menfaati kalmadığı yahut kadının soyadını kullanmasının kendisine zarar verdiği iddiasında bulunan davacıda olduğu, kadının, tarafların serbest iradeleri ile belirledikleri her iki taraf içinde bağlayıcı nitelikte bulunan ve hakim tarafından onaylanarak kesinleşen anlaşmalı boşanma protokolü ile belirlenen yükümlülüklerin yerine getirilmesini yasal hükümler çerçevesinde davacıdan talep ve dava etmesinin tek başına evlilik soyadının kullanımından kaynaklı oluştuğu iddia edilen zararına dayanak gösterilmeyeceği, bu kapsamda davacı tarafından kadının soyadını kullanımından kaynaklı somut bir zararın veya soyadı kullanmasına izin kararının verildiği tarihten sonra bu iznin kaldırılmasını gerektir koşulların...

    Davalı Asil T3 duruşmada; Davacı tarafından açılan davayı kabul ettiğini, eşinin kızlık soyadı Yılmaz'ı tek başına kullanmasına kendisininde rızasının bulunduğunu beyan etmiştir. Nüfus temsilcisi duruşmada; MK ve Nüfus Hizmetleri Kanunun 5490 sayılı 187. Maddesi uyarınca evlenen kadının kocasının soyadını taşıyacağını, yeni bir hanenin açılamayacağını, davacının bu nedenle kızlık soyadını tek başına kullanması ve yeni bir hane açılması talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesinin Kararının Özeti: Dava, 14/02/2020 tarihinde İstanbul 3. Aile Mahkemesi 2020/121 Esas sayısı ile açılmış, mahkemece verilen 2020/483 sayılı kararın istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kadının Boşandığı Eşinin Soyadını Kullanmasına İzin Verilmesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacılar tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacılar dava dilekçesinde, 2014 yılında boşandıklarını, davacı ...'nın soyadının ayrıldığı eşi Ali'nin soyadı olan Gani olarak düzeltilmesine karar verilmesini istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Olayları anlatmak taraflara, hukuki nitelendirme ise Hakime aittir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Evlenmeden Önceki Soyadını Kullanmaya İzin Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın, kocasının soyadı bulunmaksızın, sadece evlenmeden önceki soyadını taşımasına izin verilmesini istemiş, davalı olarak Nüfus Müdürlüğü'nü göstermiştir. Dava sonucunda verilecek karar, davacının eşi ...'un hukuki durumunu da etkileyeceğinden, adı geçenin davaya dahil edilmesi, gösterdiği takdirde delillerinin toplanması ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek gerçekleşecek sonucu uyarınca bir hüküm kurulması gerekirken, eksik hasım ve inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

        İstinaf Sebepleri Davalı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, davanın kabulü, kadının kendi soyadını kullanmasına izin verilmesi talebiyle açtığı davada harç yatırılmadığı ve kadının erkeğin soyadını kullanmasında menfaatinin olmadığı, velâyet, kadının tazminat taleplerinin kabulü, erkeğin tazminat taleplerinin reddi yönünden istinaf dilekçesi sunmuştur. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, usul ve yasaya uygun olan hükme yönelik yerinde bulunmayan istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece, davacı kadın tarafından boşandığı eşinin soyadını kullanmasına izin verilmesine ilişkin davası yönünden, davalının zamanaşımı itirazının kabulüyle, TMK’nın 178. maddesi uyarınca davanın reddine karar verilmiştir. Evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden doğan dava hakları, boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar (TMK m.178). Bu dava hakları, boşanma davasıyla birlikte ya da boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren 1 sene içinde talep edilebilen boşanmanın fer’ilerine yönelik olup, kadının boşandığı eşinin soyadını kullanmasına izin verilmesi davası yönünden uygulanmaz. Zira bu talep boşanmanın fer’isi niteliğinde değildir....

            DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların anlaşmalı olarak boşandıklarını, davacının, davalının soyadını kullanmasına izin verdiğini, davacının daha sonra evlendiğini, bu süreçten sonra, davalının, çocukları davacıya karşı olumsuz yönde etkilediğini ve bağları zayıflatmaya çalıştığını, gelinen noktada davalının, davacının soyadını kullanmasında bir menfaati olmadığı gibi,soyadını kullanmasının davacıya zarar vermekte olduğunu iddia ederek davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 173 üncü maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca davalının, davacının soyadını kullanmasına dair iznin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP Davalı cevap dilekçesi ibraz etmemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların 10.11.2017 tarihinde kesinleşen Antalya 4....

              Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma ve eşin soyadını kullanmasına izin davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararını, kadının kabul edilen eşinin soyadını kullanmasına izin davasında kadın için hükmedilmeyen vekâlet ücretine ilişkin istinaf başvurusunun incelenmeksizin hatalı istinaf sınırlaması ile yazılı şekilde hüküm kurulduğu gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; eşin soyadını kullanmasına izin davası yönünden tarafların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir....

                den bağlanan emekli maaşını alamadığını ve ayrıca bu eşinden üç çocuğu olduğunu ileri sürerek nüfus kütüğündeki "..." soyadının, "..." olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece davacının, ilk eşinin ölümünden sonra ikinci kez evlendiğinden onun soyadını taşımasının yasal olarak son bulduğu ve isteminin yerinde olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. 4721 Sayılı Türk Medeni Yasasının 173. maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesine göre; eğer kadın evlenmeden önce dul idiyse hakimden bekarlık soyadını taşımasına izin verilmesini isteyebilir. Yasanın bu hükmünden de anlaşılacağı gibi asıl olan dul eşin dul kalmadan önce sahip olduğu kocaya ait soyadını taşımasıdır. Nitekim 173. maddenin gerekçesinde de; kadının dulluk soyadına dönmesi kuralı kabul edilmiş ancak dilerse, hakimden bekarlık soyadını taşımasına izin isteyebileceği öngörülmüştür....

                  Gerek Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin konuya ilişkin ihlal kararları, gerekse Anayasa Mahkemesinin bu husustaki bireysel başvuru sonucu aldığı ihlal kararları karşısında, Türk Medeni Kanununun 187'nci maddesinde yer alan düzenlemeyi artık, “evlenen kadın, sadece evlenmeden önceki soyadını kullanmak isteği bulunmadığı takdirde kocasının soyadını alır” şeklinde yorumlamak ve hak ihlaline yol açmamak için bu husustaki istekleri kabul etmek gerekir. Anayasa Mahkemesinin, anayasal denetim sonucunda, yasal düzenlemenin Anayasa'ya aykırı olmadığı yönünde vermiş bulunduğu “itiraz başvurusunun reddine” dair 10.03.2011 tarihli 2009/85 esas, 2011/49 k. sayılı kararı (R.G. 21.10.2011 tarih ve 28091 sayı), soyut norm denetimine ilişkindir. Yasal norm, Anayasa'ya aykırı bulunmayabilir ama, somut bir olayda “hak ihlaline” yol açabilir. Bu kararın bağlayıcılığı, itiraz konusu kuralın on yıl geçmedikçe tekrar Anayasa Mahkemesi önüne götürülemeyeceği bakımındandır....

                    UYAP Entegrasyonu