O halde mahkemece yapılacak iş, 10.04.1992 tarihli 7/4 sayılı içtihadı birleştirme kararı gözetilerek yeniden karar oluşturmaktan ibarettir. 2-Kadının erkeğin soyadını kullanmasına izin verilmesi davası yönünden hasren yapılan temyiz incelenmesine gelince; Davalı-karşı davacı kadının eşinin soyadını kullanmasına izin verilmesi isteği, mahkemenin de kabulünde olduğu üzere boşanmanın eki niteliğinde değildir. Dava açılması sırasında yatırılan başvurma harcı dava dilekçesinde yer alan tüm talepleri kapsar. Kadının eşinin soyadını kullanmasına izin verilmesi ayrı bir dava olup maktu harca tabidir....
Türk Medeni Kanununa göre, boşanan kadının, boşandığı kocasının soyadını kullanmakta menfaati bulunduğunu ve bunun kocaya zarar vermeyeceğini ispatlaması halinde istemi üzerine kocasının soyadını kullanmasına izin verilir (TMK. m.173/2). Somut olayda; tarafların boşanmalarına ilişkin karar 20/09/2019 tarihinde kesinleşmiş, işbu dava ise 12/08/2020 tarihinde açılmıştır. Yasal düzenlemeye göre, davacı, boşandığı kocasının soyadını kullanmakta menfaati bulunduğunu ispat etmelidir. Çocukların menfaatinin olması yeterli değildir....
AİHM'in, kişinin soyadını özel hayat kapsamında değerlendirerek evli kadının kocasının soyadını kullanma zorunluluğunu özel hayata müdahale olarak kabul ettiği birçok kararında, soyadı kullanımı ile ilgili başvurular, Sözleşme'nin 8. maddesinde yer alan "özel hayatın ve aile hayatının korunması" ilkesi kapsamında incelenmiş ve kadının evlendikten sonra yalnızca evlilik öncesi soyadını kullanmasına ulusal mercilerce izin verilmemesinin, Sözleşmenin özel hayatın gizliliğini öngören 8. maddesiyle bağlantılı olarak, ayrımcılığı yasaklayan 14. maddesine aykırı olduğu sonucuna varılmıştır...Anayasa'nın 90. maddenin beşinci fıkrası uyarınca, sözleşmeler hukuk sistemimizin bir parçası olup, kanunlar gibi uygulanma özelliğine sahiptir. Yine aynı fıkraya göre, uygulamada bir kanun hükmü ile temel hak ve özgürlüklere ilişkin olan sözleşme hükümleri arasında bir uyuşmazlığın bulunması halinde, sözleşme hükümlerinin esas alınması zorunludur....
Tarafların boşanmaları sonucu, davalının evlenmeden önceki soyadını aldığı, boşandığı kocasının soyadını kullanmasına ilişkin herhangi bir davanın ve mahkemece bu yönde alınmış bir kararın bulunmadığı, davanın; davalının boşandığı kocasının soyadını hukuka aykırı olarak kullanması nedeniyle, ada yapılan tecavüzün önlenmesi niteliğinde olup, Türk Medeni Kanununun 26. maddesinden kaynaklanmasına göre inceleme görevi Yargıtay 4. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay 4. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 25.02.2008...
GEREKÇE Dava,boşanma sonrasında mahkeme ilamı ile kullanılmaya devam edilen eski eşin soyadının evlenmeden önceki soyad şeklinde değiştirilmesi talebinden ibarettir.Tüm dosya kapsamı ile; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu 173 ncü maddesine göre"Boşanma hâlinde kadın, evlenme ile kazandığı kişisel durumunu korur; ancak, evlenmeden önceki soyadını yeniden alır. Eğer kadın evlenmeden önce dul idiyse hâkimden bekârlık soyadını taşımasına izin verilmesini isteyebilir. Kadının, boşandığı kocasının soyadını kullanmakta menfaati bulunduğu ve bunun kocaya bir zarar vermeyeceği ispatlanırsa, istemi üzerine hâkim, kocasının soyadını taşımasına izin verir. Koca, koşulların değişmesi hâlinde bu iznin kaldırılmasını isteyebilir."....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanan Kadının Boşandığı Kocasının Soyadını Kullanmasına İlişkin İzin Kararının Kaldırılması Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı dava dilekçesinde, 1975 yılında evlendiği eşinin Karaman soyadını aldığını, 2002 yılında boşandıklarını, davacı ...'...
Aile Mahkemesinin 2021/101 Esas, 2021/101 Karar sayılı ilamı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, sonrasında kadının müvekkilinin soyadını kullanmasına izin verildiğini, ancak artık müvekkilinin davalının soyadını kullanmasını istemediğini iddia ederek boşanan kadının kocasının soyadının kullanması izninin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı davaya cevap vermemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalı kadının boşandığı kocasının soyadını kullanmakta iken, davacının bundan sonra ailesinin soyadını kullanmasını istemediği gerekçesi ile kadının kullanılmasına izin verilen eski eşinin (erkeğin) soyadı olan "..." soyadını kullanma izninin kaldırılmasına, kadının kendi bekarlık soyadını kullanmasına karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
DAVA Davacı erkek dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; tarafların anlaşmalı boşandıklarını, çocuğun tarafların boşandıklarını anlayabileceği yaşta olduğunu, kadının erkeğin soyadını kullanmasına gerek olmadığını, erkeğin kendisinden çocuğu olan nişanlısının davacı kadının erkeğin soyadını kullanmasından rahatsız olduğunu iddia ederek davacı kadının kullandığı "UYSAL" soyadının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; ortak çocukla soyadının farklı olmasının zorluğa neden olacağını, soyadını kaldırılmasını gerektirecek bir durumun söz konusu olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanan Kadının Kocasının Soyadını Kullanmasına İzin Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, eşinden boşandığını belirterek, boşandığı kocasının soyadını taşımasına izin verilmesi istemiş, mahkemece; "menfaat koşulunun bulunmadığı" gerekçesiyle istek reddedilmiştir. Dava, Türk Medeni Kanunun 173/2. maddesine dayanmaktadır. Davacının boşandığı kocası olan davalı, 02.10.2014 tarihli duruşmada "davayı kabul ettiğini" bildirmiştir. Bu durumda boşandığı kocasının soyadını kullanmakta menfaatinin bulunduğu ve bunun kocaya bir zarar vermeyeceği artık kabul edilmelidir. Öyleyse isteğin kabulüne karar verilmesi gerekirken, bu husus nazara alınmadan davanın reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır....
TMK’nin 173/4. maddesi uyarınca kadının boşandığı eşinin soyadını kullanmaya ilişkin iznin kaldırılabilmesi koşulların değişmesi haline bağlı olup, ispat yükü boşanan kadının soyadının kullanılmasında artık menfaati kalmadığı yahut kadının soyadını kullanmasının kendisine zarar verdiği iddiasında bulunan davacıdadır....