WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2017/1299 KARAR NO : 2017/1490 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : CEYLANPINAR ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 26/05/2017 NUMARASI : 2017/27 ESAS - 2017/103 KARAR DAVA KONUSU : Evlenen Kadının Önceki Soyadını Kullanmasına İzin Verilmesi KARAR : Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen mahkemenin kararına karşı davalı T3 tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere mahkememize gönderildiği ve istinaf isteminin süresi içerisinde yapıldığı anlaşılmakla, dosya incelendi....

Kocasının soyadında bir değişiklik olmadıkça evlenen kadın kocasının soyadını taşımak zorundadır. Yasal düzenleme böyledir (TMK m. 187). Evlilik boşanma veya iptal kararıyla sona ermedikçe evli kadının yalnızca evlenmeden önceki soyadını kullanması yasal olarak mümkün bulunmamaktadır. Anayasanın 10. maddesinde 5170 sayılı yasayla ve 41. maddesinde 4709 sayılı yasayla yapılan değişikliklere rağmen ..., Türk Medeni Kanununun 187. maddesinde yer alan düzenlemeyi Anayasa'ya aykırı görmemiş, bu hükmün iptali için yapılan itiraz başvurusunu 10.03.2011 tarihli 2009/85 esas, 2011/49 karar sayılı kararıyla reddetmiştir (21.10.2011 tarihli 28091 sayılı Resmi Gazete). ... kararları, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar (Anayasa m. 153/son). Yasa hükmü yürürlükte bulundukça mahkemenin yasal düzenlemeye aykırı düşecek şekilde karar tesis etmesi olanağı yoktur....

    Kocasının soyadında bir değişiklik olmadıkça evlenen kadın kocasının soyadını taşımak zorundadır. Yasal düzenleme böyledir (TMK m. 187). Evlilik boşanma veya iptal kararıyla sona ermedikçe evli kadının yalnızca evlenmeden önceki soyadını kullanması yasal olarak mümkün bulunmamaktadır. Anayasanın 10. maddesinde 5170 sayılı yasayla ve 41. maddesinde 4709 sayılı yasayla yapılan değişikliklere rağmen Anayasa Mahkemesi, Türk Medeni Kanununun 187. maddesinde yer alan düzenlemeyi Anayasa'ya aykırı görmemiş, bu hükmün iptali için yapılan itiraz başvurusunu 10.03.2011 tarihli 2009/85 esas, 2011/49 karar sayılı kararıyla reddetmiştir (21.10.2011 tarihli 28091 sayılı Resmi Gazete). Anayasa Mahkemesi kararları, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar (Anayasa m. 153/son). Yasa hükmü yürürlükte bulundukça mahkemenin yasal düzenlemeye aykırı düşecek şekilde karar tesis etmesi olanağı yoktur....

      Öğrenci iken evlenen ve nişanlananların okulla ilişikleri kesilir." hükmüne yer veren 153. maddesinin, Anayasanın öngördüğü öğrenim hakkını hukuka aykırı olarak kısıtladığı iddiasıyla iptali istemidir. Savunmanın Özeti : Lise ve Ortaokullar Yönetmeliğinin 153. maddesinin amacının, eğitim-öğretimde sosyal ve kültürel yönden birlik ve beraberliğin sağlanması olduğu, öğrencilerin kayıt-kabul kurallarını belirleme yetkisi idarelerine ait olduğundan, örgün ortaöğretimde evlilik nedeniyle ilişik kesme işleminin, eğitim hakkının engellenmesi niteliğinde görülemeyeceği, kamu yararı ve hizmet gerekleri bakımından davacı isteminin reddi gerekeceği savunulmaktadır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Yağma HÜKÜM : Beraat Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: Olay tarihinden 9 gün önce resmi nikahla evlenen katılan ... ve sanık ...’ın aynı evde ortak yaşamlarını sürdürmeye başladıkları, sanık ...’ın bir takım nedenlerle katılandan düğünde taktığı bilezik ve diğer altınlarını istediği, katılanın olumsuz yanıt vermesi üzerine sanık ... ve ...’nin katılanın kollarından tutarak, göğsüne bastırıp basit tıbbi müdahale ile iyileşecek şekilde darp edip, kolundaki bilezikleri zorla aldıkları, katılanın iddiası ve bunu doğrulayan 10.12.2013 ve 12.12.2013 tarihli adli muayene raporları dikkate alındığında sanıklar hakkında mahkumiyet yerine, yerinde ve yeterli olmayan gerekçe ile yazılı şekilde beraat kararı verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, katılan...’ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme...

          ın kardeşi ile evlenen ...'nın da evliliğinin bozulacağı kaygısıyla konuşmak için ...'ın müştekilerin evinin önüne gittiğini savunan sanıklar hakkında, olayın başlangıç sebebi üzerinde durularak TCK'nın 29. maddesindeki haksız tahrik hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı, sanıklar ......ve ...'nın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 18/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Sulh Ceza Mahkemesi TARİHİ : 04/07/2013 NUMARASI : 2013/213 (E) ve 2013/705 (K) SUÇ : Resmi evlenme işlemi olmadan evlenmek için dinsel tören yapmak Gereği görüşülüp düşünüldü: Aralarında evlenme olmaksızın dinsel törenle evlenen sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK.nun 230/5. maddesinde tanımlanan suçu oluşturması ve Anayasa Mahkemesi'nin, 10.06.2015 gün ve 29382 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 27.05.2015 gün ve 2014/36 esas, 2015/51 sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 230. maddesinin (5) ve (6) numaları fıkralarının Anayasa'ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptallerine karar verilmiş olması karşısında, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5230 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca (BOZULMASINA), 17.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Evlenmenin Mutlak Butlan Sebebiyle İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, evliyken yeniden evlenen kimsenin ikinci evliliğinin mutlak butlan sebebiyle iptali isteğine ilişkin olup, Cumhuriyet savcısı tarafından 23.7.2013 tarihnde düzenlenen davaname ile re'sen açılmıştır. İptali istenen, ... ile ...'in evliliğinin, ...'in 9.12.2001 tarihinde ölümüyle sona erdiği görülmektedir. Sona ermiş bir evliliğin mutlak butlanı Cumhuriyet savcısı tarafından dava edilemez (TMK. m. 147/1). Bu durumda Cumhuriyet savcısının dava açma hakkı bulunmamaktadır....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmî evlenme olmaksızın evlenmenin dinsel törenini yaptırma HÜKÜM : Mahkûmiyet Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanık ... hakkında atılı suçtan kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde; Delillerle iddia ve savunma, duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş sübutu kabul olunan fiilin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, Sanık ... hakkında atılı suçtan kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde; Sanığa atılı aralarında resmi evlenme olmaksızın evlenmenin dinsel törenini yaptırma suçunun özgü suçlardan olduğu, bu nedenle dini nikâhla evlenen ve nikâhı yapan kişiler dışında diğer kişilerin cezalandırılamayacağı gözetilmeden atılı suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesi, Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla...

                  Şişli Nüfus Müdürlüğünde Veri Hazırlama Kontrol İşletmeni olarak görevli olan sanığın, görevi gereği 20/02/1995 tarihinde evlenen ...'ın evliliğini Sosyal Güvenlik Kurumuna ( suç tarihlerinde Emekli Sandığına) bildirmediği ve adı geçenin yetim aylığı almaya devam etmesine sebebiyet vererek kamu zararına sebebiyet verdiğinin iddia edilmesine ve söz konusu aylığın 28/2/2004 tarihine kadar ödenmeye devam edildiğinin anlaşılması karşısında, suç tarihinin anılan aylığın son kez alındığı tarih olacağı gözetilmeden, suç tarihinin tespitinde yanılgıya düşülerek sanık hakkındaki kamu davasının düşürülmesine karar verilmesi, Yasaya aykırı ve katılan SGK vekilinin temyiz temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 03.05.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu