WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Araştırmada özellikle evlat edinen ile edinilenin kişiliği ve sağlığı, karşılıklı ilişkileri, ekonomik durumları, evlat edinenin eğitme yeteneği, evlat edinmeye yönelten sebepler ve aile ilişkileri ile bakım ilişkilerindeki gelişmelerin açıklığa kavuşturulması gerekir. Somut olayda, davacının davalının teyzesi olduğu, birbirleriyle uyumlu tanık anlatımlarından, bebekliğinden lise eğitiminin sonuna kadar davacı ile davalının bir arada yaşadığı, davacının davalının her türlü ihtiyacını karşıladığı ve nihayet evlendirdiği anlaşıldığına göre; mahkemenin ret gerekçesi yerinde değildir. Buna göre; Mahkemece yapılacak iş, MK'nin 316. maddesi uyarınca uzman görüşü aldırılıp, dosyadaki tüm delillerin birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesidir....

    Diğer taraftan; 4721. sayılı Türk Medeni Kanununun evlat edinme kararı vermeden önce hakime araştırma yükümlülüğü getiren 316. maddesinde; "Evlat edinmeye, ancak esaslı sayılan her türlü durum ve koşulların kapsamlı biçimde araştırılmasından, evlat edinen ile edinilenin dinlenilmelerinden ve gerektiğinde uzmanların görüşünün alınmasından sonra karar verilir. Araştırma Özellikte evlat edinen ile edinilenin kişiliği ve sağlığı karşılıklı ilişkileri, ekonomik durumları, evlat edinenin eğitme yeteneği, evlat edinmeye yönelten sebepler ve aile ilişkileri ile bakım ilişkilerindeki gelişmelerin açıklığa kavuşturulması gerekir." Hükmü mevcuttur. Mahkemece, Medeni Kanunun 316. maddesi gereğince kapsamlı bir araştırma yapılmadan eksik incelemekle davanın kabulüne kararı verilmesi de doğru bulunmamıştır....

      Ancak; Türk Medeni Kanununun 312. maddesinde “Küçük, gelecekte evlat edinilmek amacıyla bir kuruma yerleştirilir ve ana ve babadan birinin rızası eksik olursa, evlat edinenin veya evlat edinmede aracılık yapan kurumun istemi üzerine ve kural olarak küçüğün yerleştirilmesinden önce, onun oturduğu yer mahkemesi bu rızanın aranıp aranmamasına karar verir. Diğer hallerde, bu konudaki karar evlat edinme işlemleri sırasında verilir.” hükmü düzenlenmiştir. Yasal düzenleme göz önüne alındığında çocuk hakkında koruma kararı alınıp kuruma yerleştirildikten sonra davanın açılması halinde anne ve baba rızasının aranmamasının evlat edinme davası içinde değerlendirilmesi gerektiğinden bahisle davanın reddine karar verilmesi gerekir....

        ın babasının cezaevinde olduğunu, annesinin de çocuğa bakabilecek koşulları taşımadığım ileri sürerek, bu çocuğun evlat edinme hizmetlerinden yararlandırılması için, evlat edinmede ana ve babasının rızasının aranmamasına karar verilmesini istemiş; mahkemece; "annenin, çocuğun evlat edinilmesine razı olmadığını beyan ettiği" gerekçe gösterilerek istek reddedilmiş, kararı davacı kurum temyiz etmiş; sayın çoğunluk " rızanın aranmaması kararının çocuğun koruma kararıyla ya da evlat edinme işlemleri sırasında talep edilmesinin mümkün olduğunu" belirterek gerekçeyi değiştirmek suretiyle hükmü onamıştır. Bu görüşe aşağıdaki sebeple katılmak mümkün olmamıştır. 1-Kuruma, Bakanlar Kurulunca, 15.3.2009 tarihinde yayınlanan ve aynı tarihte yürürlüğü konulan Tüzükle evlat edinmede aracılık faaliyetlerini yürütme yetkisi verilmiştir....

          Dava, küçüğün gelecekte evlat edindirme hizmetlerinden yararlandırılacağı ileri sürülerek TMK’nin 311. maddesindeki sebepler ile annesinin evlat edinmede rızasının aranmamasına karar verilmesi istemine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 312. maddesinde “Küçük, gelecekte evlat edinilmek amacıyla bir kuruma yerleştirilir, ana ve babadan birinin rızası eksik olursa, evlat edinenin veya evlat edinmede aracılık yapan kurumun istemi üzerine ve kural olarak küçüğün yerleştirilmesinden önce, onun oturduğu yer mahkemesi bu rızanın aranıp aranmamasına karar verir. Diğer hallerde, bu konudaki karar evlat edinme işlemleri sırasında verilir.” hükmü getirilmiştir....

            Dava, küçüğün gelecekte evlât edindirme hizmetlerinden yararlandırılacağı ileri sürülerek TMK’nın 311. maddesindeki sebepler ile anne ve babanın evlat edinmede rızasının aranmamasına karar verilmesi istemine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 312. maddesinde “Küçük, gelecekte evlat edinilmek amacıyla bir kuruma yerleştirilir, ana ve babadan birinin rızası eksik olursa, evlât edinenin veya evlât edinmede aracılık yapan kurumun istemi üzerine ve kural olarak küçüğün yerleştirilmesinden önce, onun oturduğu yer mahkemesi bu rızanın aranıp aranmamasına karar verir. Diğer hallerde, bu konudaki karar evlat edinme işlemleri sırasında verilir.” hükmü getirilmiştir. Üzerinde durulması gereken husus; TMK'nın 312. maddesinde çocuğun evlât edinilmesinde eksik olan ana ve/veya babanın rızasının aranmaması için davanın ne zaman açılabileceği ve bu kapsamda madde metninde ifade edilen "kural olarak küçüğün yerleştirilmesinden önce" ibaresinden ne anlaşılması gerektiğidir....

              nin doğduğu, çocuğun babasının küçüğü 30.04.2014 tarihinde tanıyan davalı ... olduğu,... 10.07.2013 tarihinden sonra davacılar tarafından alınarak bakılıp büyütüldüğü, her türlü ihtiyacının giderildiği, halen birlikte yaşadıkları, 27.08.2014 tarihinde davacılar tarafından evlat edinme davasının açıldığı, davalı anne tarafından vasi aracılığı ile evlat edinmeye rıza gösterildiği, diğer davalı baba Ramazan'ın ise 11.12.2014 tarihli duruşmada evlat edinmeye rızasının olmadığını beyan ettiği, mahkemece evlat edinmede anne ve babanın evlat edinmede rızalarının asıl olduğu somut olayda TMK 311. maddesinde sayılan durumların oluşmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Evlat edinilmek istenilen çocuk anne ve babanın evlilik dışı ilişkisinden dünyaya geldiği, annenin konuşma ve duyma özürlü olduğu, TMK 405. maddesi gereği kısıtlandığı, davalı baba hakkında ......

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Evlat edinmeye izin istemine ilişkin davada Söke 2. Asliye Hukuk (Aile) ve Büyükçekmece 1. Aile Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, TMK 315 ve devamı maddeleri gereğince evlat edinmeye izin verilmesi istemine ilişkindir. Söke 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesince, evlat edinmek istenen küçüğün davacı ve dahili davalı ile birlikte İstanbul'da ikamet ettiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Büyükçekmece 1. Aile Mahkemesi tarafından ise TMK 315. maddede düzenlenen yetkinin kesin yetki olmadığı, yetki itirazı bulunmadan mahkemece re'sen yetkisizlik kararı verilemeyeceği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. TMK'nın 315/1. maddesinde “Evlât edinme kararı, evlât edinenin oturma yeri; birlikte evlât edinmede eşlerden birinin oturma yeri mahkemesince verilir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Evlat Edinme Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verildiği ve hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmıştır. K A R A R 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 308/1. maddesinde,”Evlat edinilenin, evlat edinenden en az onsekiz yaş küçük olması şarttır.” hükmünün yer aldığı, dosyadaki mevcut nüfus kayıt örnekleri incelendiğinde, evlat edinen ...'in doğum tarihinin 05/03/1976, evlat edinilen ...'ın ise 08/12/1991 olduğu, dolayısı ile evlat edinen ile evlat edinilenin yaş farkının evlat edinmeye engel mahiyette olduğu anlaşıldığından yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Bu itibarla yukarıda açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK.'...

                    Nitekim burada amaç, devletin koruması altına alınmış olan küçüğün, evlat edinilmek üzere aile yanına yerleştirilmesinden önce, rızanın aranıp aranmaması sorununun çözülmüş olması, küçüğün evlat edinme amacıyla yerleşmesinden sonra olumsuz bir karar verilmesi hâlinde doğacak zararların önlenmesidir. Küçük, Tüzük hükümleri gereğince, evlat edinme amacıyla yerleştirilmiş ise, rızanın aranıp aranmaması kararı artık TMK'nın 312/2 maddesi gereğince evlat edinme işlemleri sırasında verilecektir. Zira bu kararın evlat edinme işlemleri başlamadan önce yani kurumdaki evlat edinilecek küçük evlat edinecek kişi veya ailenin yanına yerleştirilmeden önce verilmesi, evlat edinme sürecini hızlandıracak ve bu durum da küçüğün yararına olacaktır (Er, s. 73)....

                    UYAP Entegrasyonu