Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/10/2021 NUMARASI : 2021/228 ESAS 2021/271 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) KARAR : İstinaf yoluna başvuran davalı tarafın istinaf başvurusu üzerine Edirne 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2021/228 esas sayılı dosyası ve dava dosyasında verilen 05/10/2021 tarih ve 2021/271 Karar sayılı gerekçeli kararı incelendi. Ön inceleme raporunda belirtildiği üzere dosyada ön inceleme sonucu karar verilecek nitelikte bir eksikliğin bulunmadığı ve HMK 353. maddesi uyarınca duruşma yapılmaksızın usul yönünden incelenebileceği anlaşılmakla, dosya ve HMK 354. maddesi uyarınca yapılan görevlendirme gereği sunulan inceleme raporu incelendi....

Diğer hallerde bu konudaki karar evlat edinme işlemleri sırasında verilir." hükmü düzenlenmiş olduğu, davaya konu küçük hakkında koruma kararı verilmiş olması nedeniyle evlat edinme işlemlerinde ana ve babanın rızasının aranmaması işleminin evlat edinme davası içinde değerlendirilmesinin doğru olacağı, koruma altına alınan çocuk hakkında evlat edindirme işlemlerinin başladığına ilişkin bir belge veya bilginin dosya kapsamında yer almadığı, evlat edinme işlemlerinin başlatılması durumunda küçüğün evlat edindirilmesinde ana babanın rızasının aranmaması kararının gerekeceği, davaya konu küçükle ilgili kuruma yerleştirilmeden önce evlat edinme işlemlerinde anne ve babanın rızasının aranmaması yönünde karar alınmadığı gibi küçükle ilgili koruma kararından sonra evlat edindirme işlemleriyle ilgili herhangi bir işlem başlatılmadığı anlaşıldığından ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu, bir usulsüzlüğün bulunmadığı anlaşılmakla HMK.'...

Hükmü, davalı temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve tüm dosya içeriğine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir. 2-“Mülkiyet hakkının tescili” başlıklı Tapu Sicil Tüzüğünün 25. maddesinde kütükte bulunması zorunlu bilgiler; malikin adı ve soyadı, baba adı ile edinme nedeni, tarih ve yevmiye numarasından ibarettir. Görülüyor ki; bunların arasında malikin doğum tarihi (anne adı) yer almamıştır. Dolayısıyla tapu kütüğünde bulunması zorunlu olmayan nüfus bilgilerinin ilavesi veya düzeltilmesi dava yoluyla istenemez. Şayet tapunun tesciline dayanak yapılan işlemde düzeltmeyi gerektirir bir hata yapılmışsa, bu hata tüzüğün 87. maddesi uyarınca ilgilisinin başvurusu üzerine o maddedeki konular araştırılarak idarece düzeltilmelidir....

    Kaydın açılmasını gerektiren yeni bir sebep ortaya çıktığında kaydın yeniden açılması ve üzerinde işlem yapılabilmesi mümkün olduğuna ve doğum tarihinin düzeltilmesine ilişkin istek, gerçek doğum tarihinin tespitini de kapsadığından, doğum tarihinin düzeltilmesine karar verilemez ise de, tespitine karar verilebilir. Kabule göre de Nüfus Hizmetleri Yasasının 36.maddesine göre, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine (ad ve soyadı değişikliği davaları dahil) ilişkin davalarda nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur. Mahkemenin oluşumuna ilişkin bu yasa hükmü dikkate alınmadan nüfus idaresi temsilcisinin yokluğunda yargılama yapılması ve karar verilmesi doğru değildir....

    Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, TMK.' nın 426 ve 427. maddeleri gereğince kayyımlığı gerektiren haller arasında bu husus sayılmadığı, Evlat edinme ilişkisinin kurulabilmesi için TMK.' nın 305 ve devamı maddeleri gereğince işlem yapılarak küçüğün evlat edindirilmesi gerektiğinden kendisine kayyım tayin edilerek evlatlık ilişkisinin kurulmasının mümkün bulunmadığı, anne ve babanın velayetinin kaldırıldığına ve küçüğe bu sebeple vasi atandığına dair herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmadığı, bununla birlikte küçüğe zorunlu olarak kayyım atanmasını gerektiren sair bir nedenin de bulunmadığı anlaşılmakla; mahkemece red kararı verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b.1 maddesi uyarınca esastan...

    Hükmü, davalı idare vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve tüm dosya içeriğine göre davalı idare vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir. 2-Davacı, dava konusu 1078 ada 2 parsel sayılı taşınmazın kayıt malikinin "... oğlu ..." olan kimlik bilgilerinin "...Sanalı" olarak düzeltilmesini talep etmiştir. “Mülkiyet hakkının tescili” başlıklı Tapu Sicil Tüzüğünün 25. maddesinde kütükte bulunması zorunlu bilgiler; malikin adı ve soyadı, baba adı ile edinme nedeni, tarih ve yevmiye numarasından ibarettir. Görülüyor ki; bunların arasında malikin anne adı yer almamıştır. Dolayısıyla tapu kütüğünde bulunması zorunlu olmayan nüfus bilgilerinin ilavesi veya düzeltilmesi dava yoluyla istenemez....

      Aile kütüklerinde de kişinin T.C. kimlik numarası, kişinin adı, soyadı, cinsiyeti, baba ve ana adı ile soyadları, doğum yeri ile gün, ay ve yıl olarak doğum tarihi ve kütüğe kayıt tarihi, evlenme, boşanma, soybağının kurulması veya reddi, ölüm, vatandaşlığın kazanılması veya kaybedilmesi, kişinin kayıtlı bulunduğu il, ilçe, köy, mahalle adı, cilt, aile ve birey sıra numarası, kişisel durumda meydana gelen değişikliler veya yetkili makamlarca yapılan düzeltmeler, medeni hali, yerleşim yeri adresi gibi kişisel bilgiler yer alır. (5490 s. NHK. m. 7). Ad ve soyadının değiştirilmesi ancak haklı sebeplere dayanılarak hakimden istenebilir. Adın değiştirildiği nüfus siciline kayıt ve tescil olunur. 2525 sayılı Soyadı Kanununa göre taşınması zorunlu önad ve soyadı, Türk Medeni Kanununun 27. maddesi hükmünün kapsamındadır. Kanun, bu hükümde görevli mahkemeyi göstermemiştir....

        Bu özel ve kişiye özgü nedenler; istemde bulunanın kişiliği, sosyal statüsü, aile ilişkileri de gözönünde bulundurularak hakim tarafından değerlendirilmelidir. Ad ve soyadı kişiliğin ayrılmaz bir unsurudur. Kişi bununla anılır ve tanınır ve tanımlanır. Ad veya soyadı niteliği gereği onu taşıyan kişi tarafından benimsendiğinde anlam taşır. Adını benimsemeyen kişiliği ile özdeşleşmeyen kimsenin, adını değiştirmek istemesi en doğal hakkıdır. Böyle bir durumda, ad değiştirme istemlerini içeren davalarda davacının tercih ve arzusunun ön planda tutulması ve öncelikle dikkate alınması gerekir. Türk Medeni Kanununun öngördüğü "haklı sebep" bu kapsam içinde değerlendirildiğinde hakimin bu konudaki takdiri ileri sürülen sebebin ve yeni alınmak istenen ad veya soyadının toplum değerlerine ve kanunun buyurucu hükümlerine ters düşmeyen, özellikle başkalarına veya çevreye zarar vermeyen, incitmeyen nitelikte bulunduğunun tespiti gerekir....

        in ... tarafından evlat edinmesine karar verilmesi istenilmiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacı ...'in ...'i evlat edinmesine izin verilmesine, evlat edinilen ...'in anne ve baba isimlerinin evlat edinenlerin isimlerinin yazılması talebinin evlat edinilenin ergin olması nedeniyle karar verilmiştir. Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairenin 09.11.2017 gün 2017/6104 esas 2017/14932 karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Davacı vekilinin karar düzeltme istemi üzerine yapılan incelemede; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kısım dördüncü ayrımında 305 ve devamı maddelerinde evlat edinme düzenlenmiştir. Anılan maddelerde mahkemece evlat edinme kararı verilmesi hüküm altına alınmış olup, evlat edinmeye izin kararı verilmesi söz konusu olmadığından mahkemece ...'in ...'...

          Böyle bir uygulamanın nüfus kayıtlarının güvenilirliğini ve istikrarını zedeleyeceği ve asıl bu gibi uygulamaların çocuğun ruh hali üzerinde çok derin ve etkili travma yaratacağı açıktır. Yargı mercilerinin bu durumu ve çocuğun yüksek yararını gözeterek anne ile babanın ya da ailelerin hukuken oluşmuş statüleri değiştirmeye çalışmalarına izin vermemesi gerekir. Somut olaya gelince; soyadı değiştirilmesi istenen ...'ın doğum günü olan 23.09.2006 tarihinde anne ve babası resmen evlidir. Çocuk evlilik içinde doğmuştur ve Türk Medeni Kanununun 321.maddesine göre ailenin, diğer bir deyimle babanın soyadını almıştır. Böylece bu çocuk reşit oluncaya veya baba Türk Medeni Kanununun 27.maddesindeki koşulları kanıtlayarak soyadını değiştirene kadar aile soyadını taşımalıdır. Çocuğun anne ve babasının 08.01.2008 tarihinde boşanmış olması sadece boşanma ve velayet hakkı nedeniyle anneye böyle bir dava açma hakkı bahşetmez....

            UYAP Entegrasyonu