Dosyanın incelenmesinden, mülkiyeti … Belediyesine ait taşınmazın … Esnaf ve Sanatkarlar Odasına hizmet binası yapması amacıyla satışına ilişkin meclis kararı ile bu kararın onanmasına ilişkin … Büyükşehir Belediye Başkanlığı işleminin iptali istemiyle açılan davada; İdare Mahkemesince, anılan taşınmazın kamu yararını gerçekleştiren Esnaf ve Sanatkarlar Odasına hizmet binası yapımı amacıyla 2886 sayılı Yasanın müstesna hükümleri uyarınca ihale yapılmaksızın satışına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. 2886 sayılı Devlet İhale Yasasının "Kapsam" başlıklı 1/1 maddesinde " Genel bütçeye dahil dairelerle katma bütçeli idarelerin, özel idarelerin ve belediyelerin alım, satım, hizmet, yapım, kira,trampa, mülkiyetin gayri ayni hak tesisi ve taşıma işleri bu Kanunda yazılı hükümlere göre yürütülür" denildikten sonra 72. maddesinde ise,"Kamu yararına çalışan derneklere, kuruluş gayelerine uygun olarak kullanılmak...
sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olma şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için esnaf sicil kaydı ve oda kaydının bir arada bulunması yeterli görülmüştür....
Bir kimsenin Vergi Usul Kanunu'na göre esnaf sayılması, TTK yönünden de esnaf kabul edilmesini gerektirmez. Ticaret siciline ya da Oda'ya kayıtlı olmamak da tacir olmamanın kesin bir kanıtı olmadığı gibi, vergi mükellefi olup olmamak da tacir ve esnaf ayrımında kesin bir ölçüt olarak kabul edilemez....
K A R A R Dava, davacının Kurum tarafından 16.03.2011 tarihine kadar iptal edilen sürede Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti, 2011/6. Ayında emeklilik için kullandığı Ziraat Bankası kredisinin geçerli olduğunun tespiti, 6111 sayılı yasadan yararlanarak yaptığı yapılandırmanın geçerli olduğunun ve 2011/6. ayında kısmi yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir....
MAHKEMECE: " davacının 18/06/2008 tarihinde minibüs işletmesi olarak Milas Esnaf ve Sanatkarları Odasına minübüsçülük mesleği ile kayıtlı olduğu, Misal Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazılan müzekkere cevabında, davacının ticari kaydının bulunmadığı, Milas Vergi Dairesine yazılan müzekkere cevabında ise, adı geçen mükellefin 2020 yılı Yıllık Gelir Vergisi beyannamesi ekinde beyan ettiği İşletme Hesabına göre defter tuttuğu; ancak 21 Temmuz 2007 gün ve 26589 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2007/12362 Bakanlar Kurulu Kararına göre esnaf olarak değerlendirilmesi gerektiğinin bildirildiği, davacının esnaf kaydının bulunduğu, tacir olmadığı ve ticari kazancının esnaf sınırını aşmadığı anlaşılmakla, iş bu dosyada görevli mahkemenin Milas Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu kanaatine varılarak" görevsizlik kararı verilmiştir. İSTİNAF BAŞVURU: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; görevli mahkemenin Ticaret Mahkemesi olduğu gerekçesi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur....
Davalının tacir olup olmadığının tespiti bakımından ...Ticaret Sicil Müdürlüğüne, ...Esnaf ve Sanatkarlar Odasına, ...Vergi Dairesine müzekkereler yazılmıştır. ... Esnaf ve Sanatkarlar Odası tarafından verilen cevapta davalının esnaf kaydının olduğu bildirilmiştir. ...Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından verilen cevapta sicilde kaydının olmadığı bildirilmiştir. ...Vergi Dairesi tarafından verilen cevapta 01.04.2019 tarihinde vergi inceleme raporuna istinaden terk ettirildiği bildirilmiştir. Davaya konu uyuşmazlık için özel bir düzenleme bulunmadığından davanın Ticaret Mahkemesinde görülebilmesi için tarafların tacir ve dava konusunun tarafların ticari işletmeleriyle ilgili olması gerekir....
Davalının tacir olup olmadığı hususunun değerlendirmesine ilişkin Ticaret ve Sanayi Odası ile Esnaf ve Sanatkarlar Odasına müzekkere yazılmış, davalının Ticaret ve Sanayi Odasında kaydının bulunmadığı, esnaf ve sanatkarlar odasında ise kaydının bulunduğu, dosyaya vergi dairesi tarafından gönderilen belgelerden davalının gerçek usulde işletme hesabı esasına göre defter tuttuğu ve tacir olmayıp esnaf olduğu anlaşılmaktadır. Kaldı ki, davalının faaliyetinin iş hacmi itibariyle ticari muhasebeyi gerektirmediği, ticari faaliyet boyutuna ulaşmadığı, iktisadi faaliyetinin nakdi sermayesinden ziyade bedeni çalışmasına dayandığı da anlaşılmaktadır. Taraflardan her ikisi tacir değildir, BTSO ve Esnaf Odası müzekkere cevaplarından anlaşılacağı üzere davalı tacir olmayıp esnaftır. Yalnızca davacının tacir olması uyuşmazlığın ticari davaya konu olmasına neden olmaz. Bu sebeple her iki taraf tacir olmadığından mahkememiz yargılamada görevli değildir. (Bu konuda bknz....
İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı'nın 13/11/2023 tarihli cevabi yazısında davacının ticari , zirai ve mesleki kazanç yönünden vergi kaydının bulunmadığı potansiyel mükellef olduğu hususunda bilgi verildiği görülmüştür. 16/11/2023 tarihli Sakarya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği'nin cevabı yazısına göre davacının esnaf kaydının olmadığı, Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün cevabı yazısına göre davacının kaydının olmadığı görülmüştür. Alınan tüm cevabi yazılara ve dosya kapsamına göre davacının tacir sıfatına haiz olmadığı anlaşılmıştır....
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 08.04.1996 tarihli giriş bildirgesi üzerine vergi kaydı dikkate alınarak 28.09.1994 tarihi itibariyle 1479 sayılı Yasa'ya tabi sigortalı olarak tescil edildiği, 28.09.1994 tarihinde başlayan ve devam eden vergi kaydının bulunduğu, 03.03.1997 tarihli sigortalılık belgesinde sicil kaydı 04.01.1995 tarihinde başladığı halde yazım hatası sonucu 04.01.1985 yazımı sonucu davalı Kurumun tescil tarihini 22.03.1985 tarihine çekerek buna göre primlerini tahsil ettiği, 31.03.2010 tarihli tahsis talebi üzerine tahsis talebi ile birlikte sunulan sigortalılık belgesindeki esnaf siciline kayıt tarihinin 04.01.1995 olduğunun bildirilmesi nedeniyle Kurumun yaptığı araştırma sonunda esnaf sicilindeki kayıt tarihinin 04.01.1995 olduğu 04.01.1985 tarihinin sehven yazıldığının tespiti üzerine davacının tescil tarihinin vergi kaydının başladığı tarihe çekilerek 25 tam yıl sigortalılığının bulunmadığından bahisle yaşlılık aylığı isteminin reddolunduğu dosya içerisindeki...
Temyiz konusu hükme ilişkin dava, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hâllerden hiçbirine uymadığından, temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi 11.09.2014 tarihli Mükerrer Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6552 sayılı Yasanın 58. maddesi ile 5510 sayılı Yasaya eklenen Geçici 54. maddesinde; “Mülga 4355 sayılı Ticaret ve Sanayi Odaları, Esnaf Odaları ve Ticaret Borsaları Kanunu, mülga 5373 sayılı Esnaf Dernekleri ve Esnaf Dernekleri Birlikleri Kanunu ve mülga 507 sayılı Esnaf ve Küçük Sanatkârlar Kanununa göre; esnaf ve sanatkâr siciline veya odasına ya da her ikisine birden kayıtları bulunmakla birlikte üye kayıtlarının mevzuata uygun olarak yapılmadığının tespit edilmesi üzerine, Kuruma kayıt ve...