"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık; davalı Esnaf Odasının eski başkanı olan davacının, görev yaptığı dönemde hizmetlerin yürütülmesi için davalı Esnaf Odasına ödünç verdiği paranın iadesi istemine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 18.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 02.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
nun tacir kaydının bulunmadığı anlaşılmıştır. 3-Vergi Dairesi Kayıtları Mahkememizce Konak Vergi Dairesi Müdürlüğüne müzekkere yazılarak; davalının hangi usulde defter tutmakla yükümlü olduğu ve dava açılmadan önceki dönemdeki yıllık gayri safi gelirinin bilrilmesi istenilmiş, gelen 04/04/2024 tarihli cevabi yazıda davalının işletme hesabına tabi olduğu ve 2023 yılına ait beyan edilen ticari kazançlar toplamının 3.112,25 -TL olduğu belirtilmiştir. **** 4-Esnaf ve Sanatkarlar Odası kaydı Davalının dava açıldığı tarih ve öncesinde esnaf kaydının olup olmadığının bildirilmesi için Esnaf ve Sanatkarlar odasına müzekkere yazılmış, gelen 03/01/2024 tarihli cevabi yazıda davalının Hurdacılık Meslek Grubunda halen esnaf kaydının devam ettiği, kayıt tarihinin 25/03/1999 olduğu bildirilmiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, İzmir ...İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyasında başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir....
Somut uyuşmazlıkta yerel mahkemenin kararı, davacının davalı işveren nezdinde çalıştığını iddia ettiği 10.09.2008 -20.06.2012 tarihleri arasında davalı işyerindeki çalışan listelerinin Sosyal Güvenlik Kurumundan getirtilmesi ve davalının esnaf sanatkarlar odasında kaydının bulunup bulunmadığının da ilgili yerlerden sorulması nedeniyle mahkemesine geri çevrilmiştir. Geri çevirme kararından sonra, ... Esnaf ve Sanatkarlar Odası’ndan gelen yazıya göre davalının 05.12.1984 tarihinde 34-49087 sicil numarasıyla Esenler Kamyon, Kamyonet, Otomobil, Minibüs ve Şoförler Odası’na kayıt olduğu ve bu kaydının halen devam ettiği anlaşılmaktadır....
Mahkemece celp edilen müzekkere cevaplarında, davalının faal olduğu dönemde işletme hesabına göre defter tuttuğu ve Vergi Usul Kanunu 177/1 maddesindeki esnaf limitlerini aşmadığı ve ayrıca, "içkili ickisiz lokonta... satanlar" esnaf odasına kaydının bulunduğu bildirilmiştir. Bu durumda, davalı tacir konumunda olayıp, tacirler arası haksız fiilden kaynaklı bir davanın varlığı söz konusu olmadığına ve kaçak elektrik tutanağına bakıldığında, elektrik enerjisinden işyeri kapsamında yararlanıldığına göre, davaya bakmak görevi genel görevli mahkeme olan asliye hukuk mahkemesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 06/02/2024 gününde oy birliğiyle karar verildi. KANUN YOLU: Kesin olmak üzere...
-TL olarak bildirildiğinden davalının esnaf olarak kabulü gerekmektedir. Nispi ticari dava yönünden yukarıdaki açıklamalara göre davalı gerçek kişinin durumu incelendiğinde, davalının basit usul ile vergilendirildiği, faaliyet yaptığı dönemde esnaf odasına kayıt yaptırdığı, işletme defteri tuttuğu, faaliyet alanı itibariyle Vergi Usul Kanunu anlamında ve Vergi Dairesinin cevabi yazısına göre ticari kazanç sektöründen vergiye tabi olduğu ve buna göre de esnaf sınırının aşılmadığı görülmüştür....
Sayılı dosyası celp edilmiş, İstanbul Esnaf ve Sanatkarlar Odası'na müzekkere yazılarak cevabı yazı dosyamız arasına alınmıştır. İstanbul Esnaf Odasına yazılan müzekkere cevabında, davalının kaydının bulunduğu bildirilmiştir. Bu şekilde 6102 sayılı Yasanın 4.maddesine göre bir davanın ticari dava olabilmesi için tarafların tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğmuş bulunması veya anılan yasa maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan sayılması gerekir.İstanbul Esnaf Odasına yazılan müzekkere cevabından anlaşıldığı üzere davalının Esnaf Odasında kayıtlı olduğu dolayısıyla esnaf olduğu bu şekilde davalının tacir olmadığı davanın mutlak ticari dava niteliğinde de olmadığı anlaşıldığından bu bağlamda açılan davada mahkememiz görevsiz olup, görevli mahkeme genel yetkili Asliye Hukuk Mahkemesidir....
Umum Otomobilciler ve Şoförler Esnaf Odasına kaydının bulunduğunu, oda ve vergi kaydı bulunmasına rağmen müvekkilinin sigortalılık tescil kaydının yapılmadığını belirterek müvekkilinin sigortalılık tescil tarihinin öncelikle ... Minibüsçüler Esnaf Oda kaydı başlangıç tarihi olan 25.08.1987 tarihinden itibaren tespit edilmesini, kabul edilmemesi halinde ise vergi başlangıç tarihi olan 01.01.1988 tarihi olarak tespitini talep etmiş, 11.06.2021 tarihli dilekçesi ile taleplerini müvekkilin vergi başlangıç tarihi olan 01.01.1988 tarihinden itibaren 04.10.2000 tarihine kadar olan süre olarak açıklamıştır. II. CEVAP Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde; husumet ve zamanaşımı itirazlarının bulunduğunu, açılan davanın haksız olduğunu beyanla davanın reddini istemiştir. III....
Lokantacılar Odasına, 11.04.1986 tarihinden ve ayrıca 21.06.2002 tarihinden itibaren ...’de sicile kaydının bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacının, tespitini talep ettiği ihtilaflı dönemde, 1479 sayılı Kanunun yukarıda açıklanan 3165 sayılı Kanun ile getirilmiş şekli yürürlükte olup, sigortalılık niteliğinin varlığı sorunu da, anılan düzenleme doğrultusunda çözümlenmelidir. Belirtmek gerekirse, anılan düzenlemenin açıkça değindiği üzere, sigortalılığın oluşumu yönünden, “kendi adına ve hesabına bağımsız çalışma” olgusunun varlığı zorunlu ve asli unsur olup, vergi dairesine, meslek kuruluşuna ve Esnaf Sanatkar Sicil Memurluğuna kayıtlı olmak; anılan çalışmayı doğrulayan bir şekil şartından ibaret olduğu cihetle aksinin kanıtlanması olanaklıdır....
Esnaf ve Sanatkarlar Odası kaydının ve 1995 yılında 5 ay vergi kaydının bulunduğu anlaşılmaktadır. 5510 sayılı Yasanın 4/1-b maddesine göre Bağ-Kur sigortalılığının kabulü için sicil kaydının bulunması gerekli olduğundan davacıya ait tescil kaydının olup olmadığı araştırılmalı, davacının tescil kaydının bulunmaması halinde sigortalılık şartlarının varlığı 5510 sayılı yasının geçici 8. maddesi kapsamında yeniden yapılacak değerlendirmeye göre tespit edilerek karar verilmelidir. Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki esaslar gözetilmeden yanılgılı değerlendirme ile yazılı biçimde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 05.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Esnaf ve Sanatkarlar Odasındaki Kaydına istinaden ...’a kayıt ve tescil edildiği, adı geçenin 473 sicil numarası ile 07.05.1982 tarihinden beri kayıtlı olduğu, esnaf sicil kaydı ile vergi kaydına rastlanmadığı, dolayısıyla ... Esnaf ve Sanatkarlar Odasına yapılan kaydın usulsüz olduğu ve bu nedenle davacının 22.03.1985-31.12.1995 tarihleri arasındaki ...’a tabi hizmet sürelerinin iptal edilmesi gerektiği, ayrıca ......