"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma HÜKÜM : Temyiz isteminin reddi Dosya incelenerek gereği düşünüldü: 5271 sayılı CMK’nın 42.maddesinin 1. fıkrasında, “Süresi içinde usul işlemi yapılsaydı, esasa hangi mahkeme hükmedecek idiyse, eski hale getirme dilekçesi hakkında da o mahkeme karar verir” şeklindeki düzenleme karşısında; eski hale getirme istemi ile birlikte temyiz isteminde de bulunulması nedeniyle eski hale getirme istemi hakkında dairemizce karar verilmesi gerekip, öncelikle eski hale getirme istemi hakkında karar verilmesi gerektiğinden, mahkemenin temyiz isteminin reddine ilişkin 14.03.2014 tarih ve 514-659 sayılı ek kararının hukuken geçersiz olduğu, yakalama üzerine ifadesi alınırken suça sürüklenen çocuğun yeni taşındığı için adresini bilmediğini söylediği, yokluğunda verilen hükmün suça sürüklenen çocuğun mernis adresinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, suça sürüklenen çocuğun kendisine tebligat yapılmadığına...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlığa teşebbüs, İşyeri dokunulmazlığının ihlali HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü; CMK.nın 42.maddesinin 1.fıkrasında, “Süresi içinde usul işlemi yapılsaydı, esasa hangi mahkeme hükmedecekidiyse, eski hale getirme dilekçesi hakkında da o mahkeme karar verir” şeklindeki düzenleme karşısında, hükmün temyizi aşamasında ileri sürülen eski hale getirme istemi hakkında Dairemizce ve öncelikle karar verilmesi gerektiğinden, hükümlünün 19/04/2012 tarihli isteminin eski hale getirme ve temyiz istemi niteliğinde olduğu gözetilmeden yerel mahkemece 26/04/2012 tarihinde verilen eski hale getirme talebinin reddine dair ek kararın hukuken geçersiz olduğu belirlenerek yapılan incelemede; Yokluğunda verilen 08.09.2011 tarihli hükmün, sanığın belirttiği adreste usulüne uygun olarak bizzat kendisine tebliğ edildiği, 1412 sayılı CMUK.nın 310/1.maddesinde öngörülen bir haftalık süre geçtikten sonra, temyiz eden...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Dairemizin 2014/32073 esas sayılı dosyası üzerinde yapılan inceleme neticesinde; Sanığın 26.03.2014 tarihli isteminin eski hale getirme ve temyiz mahiyetinde olduğu belirlenerek yapılan incelemede; CMK’nın 42. maddesinin 1. fıkrasında, “Süresi içinde usul işlemi yapılsaydı, esasa hangi mahkeme hükmedecek idiyse, eski hale getirme dilekçesi hakkında da o mahkeme karar verir” şeklindeki düzenleme karşısında, hükmün temyizi aşamasında ileri sürülen eski hale getirme istemi hakkında Dairemizce ve öncelikle karar verilmesi gerektiğinden, sanığın eski hale getirme ve temyiz istemi hakkında yerel mahkeme tarafından 27.03.2014 tarihinde verilen hükmün süresinden sonra temyiz edildiğinden temyiz isteminin reddine ilişkin hukuken geçersiz olan ek karar kaldırılarak sanığın eski hale getirme ve 05.09.2013 tarihli karara yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde...
ın 23.03.2016 tarihli isteminin eski hale getirme ve temyiz mahiyetinde olduğu belirlenerek yapılan incelemede; CMK’nın 42. maddesinin 1. fıkrasında, “Süresi içinde usul işlemi yapılsaydı, esasa hangi mahkeme hükmedecek idiyse, eski hale getirme dilekçesi hakkında da o mahkeme karar verir” şeklindeki düzenleme karşısında, hükmün temyizi aşamasında ileri sürülen eski hale getirme istemi hakkında Dairemizce ve öncelikle karar verilmesi gerektiğinden, hükümlünün eski hale getirme ve temyiz istemi hakkında istemin yanılgılı değerlendirme ile yargılamanın yenilenmesi talebi olarak kabulü ile yerel mahkeme tarafından verilen ve hukuken geçersiz olan 31.03.2016 tarihli ek kararın ve İzmir 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, Mala zarar verme HÜKÜM : Temyiz isteminin reddi Dosya incelenerek gereği düşünüldü; 5271 sayılı CMK’nın 42.maddesinin 1. fıkrasında, “Süresi içinde usul işlemi yapılsaydı, esasa hangi mahkeme hükmedecek idiyse, eski hale getirme dilekçesi hakkında da o mahkeme karar verir” şeklindeki düzenleme karşısında; eski hale getirme istemi ile birlikte temyiz isteminde de bulunulması nedeniyle eski hale getirme istemi hakkında dairemizce karar verilmesi gerekip, öncelikle eski hale getirme istemi hakkında karar verilmesi gerektiğinden, mahkemenin temyiz isteminin reddine ilişkin 17.04.2014 tarih ve 371-71 sayılı ek kararının hukuken geçersiz olduğu, yokluğunda verilen hükmün sanığın mahkemedeki sorgusu sırasında bildirdiği ve aynı zamanda mernis adresi olan adresinde annesine usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, sanığın annesinin okuma yazma bilmediğini ve aralarının bozuk olması nedeniyle ayrı olduğuna ilişkin mazeretinin...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Sahte fatura kullanmak HÜKÜM : Asıl karar: Mahkumiyet Ek karar: Eski hale getirme talebinin reddi 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 311. maddesine göre, eski hale getirme talebiyle birlikte temyiz talebinde de bulunulması halinde inceleme merci Yargıtay'ın ilgili dairesi olduğundan; Mahkemenin 21/09/2016 tarihli “eski hale getirme talebinin reddine” ilişkin ek kararı ile sanık müdafii tarafından bu karara itiraz edilmesi üzerine “itirazın reddine” yönelik İstanbul 1....
Asliye Ceza Mahkemesi TARİHİ : 20/05/2013 NUMARASI : 2012/1176 (E) ve 2013/365 (K) SUÇ : Karşılıksız yararlanma Dosya incelenerek gereği düşünüldü; 5271 sayılı CMK’nın 42. maddesinin 1. fıkrasında, “Süresi içinde usul işlemi yapılsaydı, esasa hangi mahkeme hükmedecek idiyse, eski hale getirme dilekçesi hakkında da o mahkeme karar verir” şeklindeki düzenleme karşısında; eski hale getirme istemi ile birlikte temyiz isteminde de bulunulması nedeniyle eski hale getirme istemi hakkında dairemizce karar verilmesi gerekip, öncelikle eski hale getirme istemi hakkında karar verilmesi gerektiğinden, mahkemenin eski hale getirme isteminin reddine ilişkin 31.12.2013 günlü ek kararının hukuken geçersiz olduğu, yokluğunda verilen hükmün sanığın 23.03.2013 tarihinde yakalama kararı üzerine ifadesi alınırken bildirdiği işyeri adresine tebliğe çıkartıldığı ancak taşınması nedeniyle tebliğ edilemediği, bu kez Tebligat Kanun'unun 21. maddesi uyarınca mernis adresine 12/07/2013 tarihinde usulüne uygun şekilde...
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın davalı vekili Av. ...’a 02/02/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekilinin 19/02/2020 tarihinde temyiz dilekçesi ve ekinde HMK'nın 95. vd. hükümleri uyarınca tıbbi hekim raporuyla eski hale getirme talebinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, öncelikle, davalı vekili Av. ...'ın eski hale getirme talebinin incelenmesi gerekmektedir. 6100 sayılı HMK'nin 95. maddesi; "Elde olmayan sebeplerle, kanunda belirtilen veya hâkimin kesin olarak belirlediği süre içinde bir işlemi yapamayan kimse, eski hâle getirme talebinde bulunabilir. Süresinde yapılamayan işlemle ulaşılmak istenen aynı sonuca, eski hâle getirme dışında, başka bir hukuki yoldan ulaşılabiliyorsa, eski hâle getirme talebinde bulunulamaz." hükmünü, 96. maddesi; "Eski hâle getirme, işlemin süresinde yapılamamasına sebep olan engelin ortadan kalkmasından itibaren iki hafta içinde talep edilmelidir....
Dairemizin 17.10.2018 tarihli bozma ilamında 2.011,64 m2'lik yol olarak kullanılan alanın öncelikle eski hale getirme bedelinin ve zemin bedelinin ayrı ayrı hesaplanması, eski hale getirme bedelinin zemin bedelinden az olması halinde eski hale getirme bedeline, zemin bedelinin az olması durumunda ise zemin bedeli hükmedilmesi ve bu bölümün davacı üzerindeki tapusunun iptali ile idare adına tesciline karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozma yapılmış olup, hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre, zemin bedelinin eski hale getirme bedelinden fazla olduğunun tespit edildiği anlaşıldığından dava konusu taşınmazın eski hale getirilmesine ve zarar gören ağaç bedeline hükmedilmesi gerekirken zemin bedeline hükmedilmesi, Doğru görülmemiştir....
Dairemizin 17.10.2018 tarihli bozma ilamında 2.011,64 m2'lik yol olarak kullanılan alanın öncelikle eski hale getirme bedelinin ve zemin bedelinin ayrı ayrı hesaplanması, eski hale getirme bedelinin zemin bedelinden az olması halinde eski hale getirme bedeline, zemin bedelinin az olması durumunda ise zemin bedeli hükmedilmesi ve bu bölümün davacı üzerindeki tapusunun iptali ile idare adına tesciline karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozma yapılmış olup, hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre, zemin bedelinin eski hale getirme bedelinden fazla olduğunun tespit edildiği anlaşıldığından dava konusu taşınmazın eski hale getirilmesine ve zarar gören ağaç bedeline hükmedilmesi gerekirken zemin bedeline hükmedilmesi, Doğru görülmemiştir....