Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü; 5271 sayılı CMK’nın 42. maddesinin 1.fıkrasında, “Süresi içinde usul işlemi yapılsaydı, esasa hangi mahkeme hükmedecek idiyse, eski hale getirme dilekçesi hakkında da o mahkeme karar verir” şeklindeki düzenleme karşısında, hükmün temyizi aşamasında ileri sürülen eski hale getirme istemi hakkında Dairemizce ve öncelikle karar verilmesi gerektiğinden, sanık müdafiinin 16.09.2013 tarihli isteminin eski hale getirme ve temyiz istemi niteliğinde olduğu gözetilmeden yerel mahkemece 30.09.2013 tarihinde verilen eski hale getirme talebinin reddine dair ek kararın hukuken geçersiz olduğu belirlenerek yapılan incelemede; Yokluğunda verilen 25.01.2012 tarihli hükmün, sanığın mernis adresinde, Tebligat Kanununun 21/2. maddesine uygun olarak 28.03.2012 tarihinde tebliğ edildiği ve süresinde temyiz edilmediğinin anlaşılması karşısında sanık müdafiinin eski hale getirme...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü; CMK’ nın 42. maddesinin 1.fıkrasında, “Süresi içinde usul işlemi yapılsaydı, esasa hangi mahkeme hükmedecek idiyse, eski hale getirme dilekçesi hakkında da o mahkeme karar verir” şeklindeki düzenleme karşısında, hükmün temyizi aşamasında ileri sürülen eski hale getirme istemi hakkında Dairemizce ve öncelikle karar verilmesi gerektiğinden, hükümlünün 27/03/2012 tarihli isteminin eski hale getirme ve temyiz istemi niteliğinde olduğu gözetilmeden yerel mahkemece 14/05/2012 tarihinde verilen eski hale getirme talebinin reddine dair ek kararın hukuken geçersiz olduğu belirlenerek yapılan incelemede; Yokluğunda verilen 16.01.2007 tarihli hükmün, sanığın da katıldığı talimat duruşmasında görev alan müdafiine 25.01.2007 tarihinde tebliğ edildiği ve temyiz edilmediğinin anlaşılması karşısında sanığın eski hale getirme istemi ile, 16.01.2007 tarihli hükme yönelik temyiz...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Tefecilik/213 sayılı Vergi Usul Kanunu'na muhalefet HÜKÜM : Mahkumiyet, eski hale getirme talebinin reddine 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 311. maddesi hükmüne göre, eski hale getirme istemiyle birlikte temyiz talebinde de bulunulması halinde, inceleme mercii Yargıtay’ın ilgili dairesi olup, sanığın temyiz başvuru dilekçesi içeriği itibari ile eski hale getirme talepli olduğundan, mahkemenin 10.06.2016 tarihli ek kararının 2 no'lu bendindeki eski hale getirme talebinin reddine ilişkin bölüm kaldırılarak yapılan incelemede gereği görüşüldü; Sanığın 17.10.2015 tarihinde usulüne uygun tebliğ edilen hükmü, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 310. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süre geçtikten sonra 09.06.2016 tarihli dilekçe ile temyiz ettiği anlaşıldığından, temyiz isteminin ve yerinde görülmeyen eski hale getirme talebinin...

        uygun olarak, eski hale getirme ve TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE, 30/06/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Eski hale getirme talebinin kabul edilebilmesi için sürenin arzu ve ihtiyar dışında elde olmayan bir sebeple kaçırılması (6100 sayılı HMK. md. 95/1), süresinde yapılamayan işlemle ulaşılmak istenen aynı sonuca başka bir hukuki yoldan ulaşılamaması (md.95/2), eski hale getirme talebinin engelin kalkmasından itibaren 2 hafta içinde yapılması (md.96/1), en geç nihai karar verilinceye kadar eski hale getirme talebinde bulunulması (md.96/2) gerekir. Mahkemece davanın açılmamış sayılmasına dair verilen karar nihai bir karardır. Nihai kararlara karşı temyiz yolu açık olup eski hale getirme talebinde bulunulduğu tarih itibariyle henüz temyiz süresi dolmamıştır. Süresinde yapılamayan işlemle ulaşılmak istenen sonuca, nihai kararın temyiz edilmesi suretiyle ulaşılması mümkün olduğundan eski hale getirme talebinde bulunulamaz. Yargılamadan el çekmiş olan mahkemelerin eski hale getirme yoluyla verdikleri nihai kararı değiştirme ya da ortadan kaldırmaları da usulen mümkün değildir....

            Ancak; 2004 sayılı İİK'nın 30. maddesinde ilamların infazı düzenlenmiş olup, mahkemece yapılacak işe hükmedilmesi ile yetinilmesi gerekirken, “davalı tarafından verilen bu süre içerisinde eski hale getirme kararı yerine getirilmediği takdirde davacı tarafa eski hale getirme konusunda yetki ve izin verilmesine; süresi içinde yerine getirilmediği takdirde davacı tarafça icraen yerine getirilmesine ve eski hale getirme masraflarının davalıdan tahsiline” karar verilmesi, Doğru değil ise de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün 1. fıkrasının (b) bendindeki “davalı tarafından verilen bu süre içerisinde eski hale getirme kararı yerine getirilmediği takdirde davacı tarafa eski hale getirme konusunda yetki ve izin verilmesine; süresi içinde yerine getirilmediği takdirde davacı tarafça icraen yerine getirilmesine ve eski hale getirme masraflarının davalıdan tahsiline” ibaresinin hükümden çıkarılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin...

              Ağır Ceza Mahkemesi'ne hitaben düzenlediği 25/07/2016 tarihli dilekçesi, eski hale getirme ve temyiz talebi olarak değerlendirilmiştir. Sanık ...'nın 28/06/2016 havale tarihli dilekçe ile eski hale getirme ve temyiz talebinde bulunmuş ve mahkeme tarafından eski hale getirme talebinin reddine karar verilmiş ise de, eski hale getirme talebi 5271 sayılı CMK.nun 42/1. maddesi gereğince Yargıtay tarafından karara bağlanacağından bu konuda karar verme görevi bulunmayan Bakırköy 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 14/07/2016 gün ve 2016/ 755 D.İş sayılı ek kararı ve Bakırköy 2....

                Dosyadaki delil ve belgelere göre davalı idare vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak; Taşınmazların yol olarak el atılan ve hafriyat dökülmek suretiyle el atılan bölümlerinin eski hale getirilmesine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken eski hale getirme bedelinin kararın infazı sırasında belirleneceği gözetilmeksizin infazda tereddüt yaratacak şekilde eski hale getirme bedelinin tahsiline dair hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir. Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 04/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Dosyadaki delil ve belgelere göre davalı idare vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak; Taşınmazların yol olarak el atılan ve hafriyat dökülmek suretiyle el atılan bölümlerinin eski hale getirilmesine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken eski hale getirme bedelinin kararın infazı sırasında belirleneceği gözetilmeksizin infazda tereddüt yaratacak şekilde eski hale getirme bedelinin tahsiline dair hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir. Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 21/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    birlikte temyiz talebinde de bulunduğu anlaşıldığından, yerel mahkemenin eski hale getirme talebinin kabulüne ilişkin 02.01.2019 tarihli ek kararı hukuki değerden yoksun kabul edilip bu karar kaldırılmak suretiyle yapılan incelemede: 5271 sayılı CMK'nın “Eski Hâle Getirme” başlıklı 40. maddesinin birinci fıkrasında; kusuru bulunmaksızın bir süreyi geçirmiş olan kişinin eski hale getirme isteminde bulunabileceği, aynı maddenin ikinci fıkrasında; kanun yoluna başvuru hakkı kendisine bildirilmemesi halinde de, kişinin kusursuz sayılacağı belirtilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu