Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, ecrimisile ilişkin davacı isteminin reddine, davacının ıslah talebi gözetilerek bilirkişinin bulduğu taşınmaz değeri olan 36.322,00 TL eski hale getirme bedelinin davalıdan tahsiline, eski hale getirme bedeli taşınmaz değerini aştığından kiralanan 497 sayılı parselin (C) ve (D) harfli bölümlerinin tapu kaydının iptali ile davalı adına tesciline karar verilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir. Taraflar arasında yapılan 02.07.2001 ve 15.07.2002 tarihli maden işletme kira sözleşmelerinin varlığı ve içeriği çekişmeli değildir. Bu sözleşmelere göre, kiracı davalı maden sahasını dolduracak taşınmazı eski hale getirerek kiralayan davacıya teslim edecektir. Bilirkişi, dolgudan sonra döşenmesi gereken toprak yüzeyin 70 cm olması gerektiğini belirterek, eski hale getirme tazminatını hesaplamıştır....

    Şöyleki: Bir taşınmaza kamulaştırmasız el atılması halinde davacının eski hale getirme bedeli talebinin de bulunması halinde, eski hale getirme talebi değerlendirilirken, taşınmazın kamulaştırmasız el konulan bölümünün bedeli ile eski hale getirme bedeli ayrı ayrı tespit ettirilerek, el konulan bölüm bedeli, eski hale getirme masraflarından fazla ise taşınmazın eski hale getirilme bedeline karar verilmeli; eski hale getirme masrafları zemin bedelinden fazla ise bu durumda el konulan zemin bedelinin davalı idareden tahsili ve bu bölümün davacı üzerindeki tapusunun iptali ile davalı idare adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi gerekir. Somut uyuşmazlıkta, hükme esas alınan bilirkişisi raporunda sadece eski hale getirme bedelinin hesaplandığı, zemin bedelinin hesaplanmadığı dolayısıyla el atma bedeli ile zemin bedelinden hangisinin fazla olduğu tespit edilememektedir....

    Bu durumda; el atılan alanın öncelikle eski hale getirme bedelinin ve zemin bedelinin ayrı ayrı hesaplanması, eski hale getirme bedelinin zemin bedelinden az olması halinde eski hale getirme bedeline, kaldırım yapılmak suretiyle el atılan bölümün bedelinin fazla olması durumunda ise taşınmaz bedeline hükmedilmesi ve bu bölümün davacı üzerindeki tapusunun iptali ile idare adına tesciline karar verilmesi gerektiği düşünülmeden, eksik inceleme ile karar verilmesi, 2) Dava konusu taşınmazın 40.40 m2’lik kısmına davalı idarece kamulaştırmasız el atıldığı sabit olduğundan, mahkemece dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede arsaların mutad kullanım şekli belirlenerek, dava tarihinden geriye doğru ecrimisil istenen süre içinde kiraya verilip verilmedikleri, veriliyorsa nasıl ve ne şekilde kiralandıklarının araştırıldıktan sonra, mahallinde keşif yapılıp, taşınmaz ile eksik ve üstün yönleri kıyaslanmak suretiyle ecrimisil hesabı yapılması gerektiği düşünülmeden, hatalı değerlendirme ile...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 23.5.2005 gününde verilen dilekçe ile men'i müdahale, tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen 27.9.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, meraya elatmanın önlenmesi, eski hale getirme bedeli ile ot bedelinin tahsili isteğine ilişkindir. Hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre, müdahale edilen yerin )T.29) değeri 4.578.24 YTL eski hale getirme bedeli 2.670.64 YTL ve ot bedeli ise 1.287.63 YTL olmak üzere toplam 8.536.51 YTL.dir. Niteliği gereğince dava konusunun değeri, müdahale edilen yerin değeri ve eski hale getirme bedeli ile tazminatın toplamından ibarettir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 21.01.2009 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 05.03.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, meraya elatmanın önlenmesi ve 1.676.93 YTL eski hale getirme bedelinin tahsili istemleriyle 21.1.2009 tarihinde açılmıştır.Mahkemece dava kabul edilmiş, hükmü davalı temyiz etmiştir.Davanın açıldığı 21.1.2009 tarihinde sulh mahkemeleri mamelek hukukundan doğan ve konusu parayla ölçülebilen 7.090.00 YTL.nin altındaki davaları görmekle görevlidir. Davada eski hale getirme bedeli dışında elatmanın önlenmesi talebi de bulunduğundan müddeabih her ikisinin dava tarihindeki toplamına göre belirlenir....

          Ancak; - Bir taşınmaza kamulaştırmasız el atılması halinde davacının eski hale getirme bedeli talebinin de bulunması halinde, eski hale getirme talebi değerlendirilirken, taşınmazın kamulaştırmasız el konulan bölümünün bedeli ile eski hale getirme bedeli ayrı ayrı tespit ettirilerek, el konulan bölüm bedeli, eski hale getirme masraflarından fazla ise taşınmazın eski hale getirilme bedeline karar verilmeli; eski hale getirme masrafları zemin bedelinden fazla ise bu durumda el konulan zemin bedelinin davalı idareden tahsili ve bu bölümün davacı üzerindeki tapusunun iptali ile davalı idare adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi gerekir....

          Kamulaştırmasız el atma davalarında; el atmanın önlenmesi talebi yanında eski hale iade veya kâl istemi bulunması durumunda, el atılan taşınmazların niteliği belirlenerek zemin değeri hesaplandıktan sonra bu değer eski hale getirme bedelinden veya kâl istenmesi halinde oluşacak zarardan az ise zemin bedelinin davacıya ödenmesine ve el atılan bölümün tapusunun iptali ile niteliğine göre idare adına tescil veya terkinine karar verilmesi, zemin değerinin fazla çıkması halinde ise davalı idarenin taşınmaza el atmasının önlenmesine ve hesaplanan eski hale getirme bedelinin de davalı idareden tahsiline veya taşınmaz üzerindeki tesislerin kal’ine karar verilmesi gerekir. Dosyadaki bilirkişi raporuna göre taşınmazların zemin bedelinin daha düşük olduğu, eski hale getirme bedelinin fazla olduğu anlaşılmakta ise de bilirkişi raporu usulüne uygun değildir....

            Şöyle ki; Kamulaştırmasız el atılan taşınmaza yönelik eski hale getirme davalarında dava konusu taşınmazın davalı tarafından el atılan bölümünün bedeli ile eski hale getirme masraflarının karşılaştırmasının yapılarak, eski hale getirme masraflarının yer bedelinden fazla olması halinde, el konulan kısmın zemin bedelinin davalıdan tahsili ve el konulan bölümün davacı üzerindeki tapusunun iptali ile davalı adına tesciline, yer bedelinin fazla olması halinde ise eski hale getirme bedeli ile ecrimisil bedeline hükmedilmesi gerekir....

            Fen bilirkişisinin 28.02.2016 tarihli krokisinde (Y) harfi ile gösterilen 2.853,45 m²'lik bölümün heyelana maruz kaldığı tespit edilmiştir. 2.853,45 m²'lik alanın eski hale getirme bedelinin ve zemin bedelinin ayrı ayrı hesaplanarak, eski hale getirme bedelinin zemin bedelinden fazla olması nedeni ile taşınmaz bedeline hükmedilmesi ve bu bölümün davacı üzerindeki tapusunun iptali ile idare adına tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak, Ecrimisil talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olması, Doğru görülmemiştir. Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 18/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Dava konusu taşınmazın davalı idarece el atılan bölümünün bedeli ile eski hale getirme masraflarının yer bedelinden fazla olması halinde, el konulan kısmın zemin bedelinin davalı idareden tahsili ve el konulan bölümün davacı üzerindeki tapusunun iptali ile idare adına tesciline, yer bedelinin fazla olması halinde ise eski hale getirme bedeli ile el atıldığı zaman taşınmaz üzerinde ürün var ise bu ürünün bedeline hükmedilmesi gerekmektedir. (Yargıtay, 5HD, 04/12/2019 tarih, 2019/505 E., 2019/19689 K.,) Yukarıda belirtilen Yargıtay'ın yerleşmiş içtihatları doğrultusunda mahkemece el atılan kısımın değerinin eski hale getirme masraflarından fazla olması sebebi ile el atmanın önlenmesi ve eski hale getirme kararı verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, acele el koyma hususunda henüz bir dava açılmadığı anlaşılmış olup davalı vekilinin istinaf istemlerinin reddine karar verilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu