WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-HUMK'nun 3. maddesine göre dava değerini elatmaya konu taşınmaz ve yıkımı istenen bina değeri ile eski hale getirme tazminatı bedeli oluşturur....

    Şu durumda, taşınmazın sürüm (rayiç) değerinin belirlenmesi; eski hale getirme masrafları ile kıyaslanması ve az olan miktara hükmedilmesi gerekir. Şayet taşınmazın rayiç bedeli eski hale getirme bedelini aşmıyorsa, taşınmazın mülkiyetinin davacıda kalmaya devam edeceği gözetilerek rayiç bedelden uygun bir indirim de yapılmalıdır. Mahkemece açıklanan olgular gözetilmeden eksik incelemeyle hüküm kurulması doğru görülmemiş ve kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenle BOZULMASINA, diğer temyiz itirazlarının (1) nolu bentte gösterilen nedenle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 12/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Şu durumda, taşınmazın sürüm (rayiç) değerinin belirlenmesi; eski hale getirme masrafları ile kıyaslanması ve az olan miktara hükmedilmesi gerekir. Şayet taşınmazın rayiç bedeli eski hale getirme bedelini aşmıyorsa, taşınmazın mülkiyetinin davacılarda kalmaya devam edeceği gözetilerek rayiç bedelden uygun bir indirim de yapılmalıdır. Mahkemece açıklanan olgular gözetilmeden eksik incelemeyle hüküm kurulması doğru görülmemiş ve kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. b) Davacıların davaya konu taşınmazda paylı olarak mülkiyet haklarının bulunduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece bu durum gözetilmeden, taşınmazın tamamı üzerinden hesaplanan bedele hükmedilmiş olması doğru görülmemiş ve kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir....

        Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 18/11/2013 NUMARASI : 2013/140-2013/239 Taraflar arasındaki boru hattı geçirilmek suretiyle kamulaştırmasız el atılan yer üzerindeki ağaç bedeli ve eski hale getirme davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, boru hattı geçirilmek suretiyle kamulaştırmasız el atılan taşınmaz üzerindeki ağaç bedeli ve eski hale getirme istemine ilişkindir. Mahkemece yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporları doğrultusunda zarar gören ağaç ve eski hale getirme bedeline hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

          Dairemizin 17.10.2018 tarihli bozma ilamında 2.011,64 m2'lik yol olarak kullanılan alanın öncelikle eski hale getirme bedelinin ve zemin bedelinin ayrı ayrı hesaplanması, eski hale getirme bedelinin zemin bedelinden az olması halinde eski hale getirme bedeline, zemin bedelinin az olması durumunda ise zemin bedeli hükmedilmesi ve bu bölümün davacı üzerindeki tapusunun iptali ile idare adına tesciline karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozma yapılmış olup, hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre, zemin bedelinin eski hale getirme bedelinden fazla olduğunun tespit edildiği anlaşıldığından dava konusu taşınmazın eski hale getirilmesine ve zarar gören ağaç bedeline hükmedilmesi gerekirken zemin bedeline hükmedilmesi, Doğru görülmemiştir....

            Dairemizin 17.10.2018 tarihli bozma ilamında 2.011,64 m2'lik yol olarak kullanılan alanın öncelikle eski hale getirme bedelinin ve zemin bedelinin ayrı ayrı hesaplanması, eski hale getirme bedelinin zemin bedelinden az olması halinde eski hale getirme bedeline, zemin bedelinin az olması durumunda ise zemin bedeli hükmedilmesi ve bu bölümün davacı üzerindeki tapusunun iptali ile idare adına tesciline karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozma yapılmış olup, hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre, zemin bedelinin eski hale getirme bedelinden fazla olduğunun tespit edildiği anlaşıldığından dava konusu taşınmazın eski hale getirilmesine ve zarar gören ağaç bedeline hükmedilmesi gerekirken zemin bedeline hükmedilmesi, Doğru görülmemiştir....

              Raporda taşınmazın eski hale getirme bedeli araştırılmadığı gibi, alınan toprak bedeli konusunda da açıklama yapılmamıştır. Ayrıca davalı şirketlerin haksız fiilleri neticesinde taşınmaza verilen zarar da dikkate alınmamıştır. Rapor bu haliyle hüküm kurmaya elverişli değildir. Bu durumda mahkemece yapılacak iş, mahallinde yeniden keşif yapılarak (bu mümkün olmazsa önceki bilirkişiden ek rapor alınarak) davacının uğradığı zarar miktarını ve davalıların ayrı ayrı sorumlu oldukları tazminat miktarları konusunda oluşacak sonuca göre karar vermek olmalıdır. Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

                Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/326 d.iş sayılı tespiti dosyası ile eski hale getirme bedeli ve onarım süresinin tespitini talep etmiş mahkemece 23.06.2009 tarihinde gidilen keşif ile alınan bilirkişi raporunda “duvarlarda çivi izleri, sıva sökülmeleri ve tahribatlar olduğu, bölme alçıpan duvarların kapılarının alınmış olduğu,duvar ve tavan boyalarının kirlendiği ve tahribatlar neticesinde boyaların bozulmuş olduğu, tavandaki aydınlatma armatörleri ve prizlerin söküldüğü, elektrik kabloların yerlerde olduğu, mozaik döşeme üzerini minofle kapladığı” tespit edilmiştir.Yargılama aşamasında mahkemece alınan bilirkişi raporunda ise dava konusu mecurun tamir edildiği ve tespit raporunda belirtilen hor kullanma ile ilgili hususların kalmadığı belirtilerek tespit raporu uyarınca hor kullanma bedeli ve onarım süresi kira bedeli belirlenmiştir.Kira sözleşmesinde eski hale getirme hükmü yer almadığına göre kiraya veren eski hale getirme talep edemez. 6098 sayılı T.B.K.’nun 316....

                  Yerleşik uygulama ve içtihatlara göre bir taşınmaza kamulaştırmasız el konulması halinde, müdahalenin önlenmesi talebi yanında kâl veya eski hale getirme talebi de varsa, taşınmazın niteliğine göre Kamulaştırma Kanununun değer biçmeye ilişkin hükümleri dikkate alınarak el konulan yerin zemin bedeli ile kâl ve eski hale getirme bedelleri ayrı ayrı tespit ettirilerek el konulan bölüm bedeli, kâl ile oluşacak zarardan veya eski hale getirme masraflarından fazla ise müdahalenin önlenmesi ve kâl kararı ile birlikte taşınmazın eski hale getirilmesine; şayet kâl ve eski hale getirme masrafları zemin bedelinden fazla ise el konulan taşınmazın zemin bedelinin davalı idareden tahsili ile el konulan bölümün davacı üzerindeki tapusunun iptali ile davalı idare adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi gerekir. Eski hale getirme bedeli istemi ve eski hale getirme istemi birlikte görülmesi gerekli ve birbiri ile bağlantılı davalardır....

                    Davacı, adına kayıtlı taşınmazdan davalının izinsiz aldığı stabilize malzemesi nedeniyle taşınmaza zarar verildiğini, davalıya zararı giderip eski hale getirmesi için çekilen ihtarın da sonuçsuz kaldığını belirterek, verilen zararın ödetilmesini istemiştir. Davalı, taşınmazdan sadece 2008 yılında malzeme alındığını, o tarihte davacının malik olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava konusu taşınmaza davalının malzeme alarak zarar verdiği gerekçesiyle, alınan bilirkişi raporları da değerlendirilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dairemiz yerleşik uygulamalarına göre, eski hale getirme bedeli taşınmazın gerçek değerinin üzerinde ise eski hale getirme bedeline değil, gerçek değere hükmedilmesi ve bu durumda ise taşınmazın tapusunun halen davacının üzerinde kalmaya devam edeceği de gözetilerek, belirlenen tazminat tutarından dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Yasası'nın 43. maddesi uyarınca uygun bir indirim yapılması gerekir....

                      UYAP Entegrasyonu