ın 08.12.2015 havale tarihli bilirkişi raporuna göre eski hale getirme bedelinin 11.793,60TL ve 5 yıllık ot bedelinin ise 1.890,00TL olduğu belirlenmiş, mahkemece eski hale getirme bedeli ve ot bedelinin toplamı olan 13.683,60TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine hükmedilmiş ise de yukarıda açıklandığı üzere Hazinenin ot bedeli isteme hakkı bulunmadığından mahkemece ancak eski hale getirme bedeli olan 11.793,60TL'ye hükmedilebilecektir. Ne var ki bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438/7.maddesi gereğince hüküm sonucunun düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....
Her ne kadar davacı dava dilekçesinde eski hale getirme bedeli istemiş ise de, davacının asıl talebinin dava dilekçesinde de belirtildiği üzere, elatılmak sureti ile toprak yapısı bozulmuş olan taşınmazın eski hale getirilmesi olduğu gözönüne alındığında Mahkemece elatmanın önlenmesi ile birlikte eski hâle getirilmesi kararı ile yetinilmesi gerekirken dava konusu taşınmaz bedelini aşan ve infaz aşamasında belli olacak eski hâle getirme bedelinin hüküm altına alınması doğru görülmediğinden hükmün bu nedenle düzeltilmek suretiyle yeniden kurulması ve buna göre davacının eski hale getirme tazminatı yönünden ileri sürdüğü tüm itirazlarının reddi gerekmiştir. ( Emsal nitelikte Yargıtay 8....
Yargıtayın yerleşmiş uygulamalarına göre, bir taşınmaza kamulaştırmasız el atılması halinde, müdahalenin önlenmesi talebi yanında eski hale getirme talebi de varsa, taşınmazın kamulaştırmasız el konulan bölümünün bedeli ile eski hale getirme bedeli ayrı ayrı tespit ettirilerek, el konulan bölüm bedeli, eski hale getirme masraflarından fazla ise müdahalenin önlenmesi kararı ile birlikte taşınmazın eski hale getirilmesine karar verilmeli; şayet eski hale getirme masrafları zemin bedelinden fazla ise bu durumda el konulan zemin bedelinin davalı idareden tahsili ve bu bölümün davacı üzerindeki tapusunun iptali ile davalı idare adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi gerekir. Şöyle ki; 1- Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre; hükme esas alınan bilirkişi raporunda bu yönteme uyulmadan hesaplama yapıldığı gibi eski hale getirme bedeli de soyut ifadelerle belirlendiği anlaşıldığından alınan bilirkişi raporları usul ve yasaya uygun değildir....
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalının temyizi üzerine Dairemizce; Sözleşmede kararlaştırılmadıkça eski hale getirme bedeli talep edilemeyeceğinden ve hor kullanma tazminatından olağan kullanım neticesinde oluşan miktarın indirilmesi gerektiğinden bahisle bozulmasına karar verilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atmanın önlenmesi, eski hale getirme ve uğranılan zararın tazmini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalılardan ... vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, kamulaştırmasız el atmanın önlenmesi, eski hale getirme ve uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Dava konusu taşınmaza kamulaştırmasız el atıldığı mahallinde yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporu ve dosya kapsamından anlaşıldığından, el atmanın önlenmesi davasının kabulü ile, eski hale getirme bedelinin tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....
Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonunda; 17.10.2018 tarihli ve 2017/18882 Esas, 2018/17892 Karar sayılı bozma ilâmı ile taşınmaza kamulaştırmasız el atılması halinde müdahalenin önlenmesi talebi yanında eski hale getirme talebi varsa öncelikle dava konusu taşınmazın el atılan bölümünün bedeli 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri üzerinden bilimsel yolla tespiti ile dava konusu taşınmazın davalı idarece el atılan bölümünün bedeli ile eski hale getirme masraflarının karşılaştırmasının yapılarak, eski hale getirme masraflarının yer bedelinden fazla olması halinde, el konulan kısmın zemin bedelinin davalı idareden tahsili ve el konulan bölümün davacı üzerindeki tapusunun iptali ile yol olarak terkinine, yer bedelinin fazla olması halinde ise el atmanın önlenmesi talebinin kabulüne ve eski hale getirme bedeli ile el atıldığı zaman taşınmaz üzerinde ürün var...
Bu durumda, taşınmazın el atılan bölümünün ekilebilir ürün gelirine göre zemin bedeli hesaplanarak, eski hale getirme masrafından fazla ise taşınmazın eski hale getirilme bedeline; şayet eski hale getirme masrafı zemin bedelinden fazla ise bu durumda el konulan alanın zemin bedelinin davalı idareden tahsili ve bu bölümün davacı üzerindeki tapusunun iptali ile davalı idare adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile eski hale getirme bedeline hükmedilmesi, 3-Dosya içindeki bilgi ve belgelere göre, 2009 yılında taşınmazın 13.296,35 m²'sinden toprak alınmak suretiyle el atıldığı anlaşıldığından, el atılan alanda el atma tarihinden sonra meydana gelen zararların tespiti ile bedeline hükmedilmesi gerekirken, gerekçesi açıklanmadan daha fazla alanda ve el atma tarihinden önceki 2007 ile 2008 yıllarına ait zarar bedeli hesaplanmak suretiyle fazla bedele hükmedilmesi, 4-Dava konusu taşınmazda bulunan ve verim çağında olmayan 3-4 yaşlarındaki nar...
B-2- Davacı tarafın, taşınmazın eski hale iade bedeli ile rayiç değeri arasında yapılan kıyaslamanın hatalı olduğuna yönelik istinaf sebebinin incelenmesi; Davacı taraf, eski hale getirme bedelinin taşınmazın rayiç değerini aşıp aşmadığı yönünde inceleme yapılırken yalnızca zarar gören 667,58 m2'lik kısmın değeri ile değil, taşınmazın tamamının değeri ile eski hale getirme bedeli arasında bir kıyaslama yapılması gerektiğini, dolayısıyla yapılan bu kıyaslamanın hatalı olduğunu ileri sürmüşse de, Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarına göre eski hale bedeli ile yapılan kıyaslama taşınmazın tamamı üzerinden değil yalnızca zarar gören kısmı üzerinden yapılmaktadır. "Dosyadaki bilgi ve belgelerden mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda taşınmazın eski hale getirilme bedelinin hesaplandığı ancak zarar gören alanın değeri hakkında herhangi bir inceleme ve belirleme yapılmadığı anlaşılmıştır....
Dosya kapsamında; Dairemiz bozma ilamından sonra alınan bilirkişi raporları ile taşınmazdan stabilize yol malzemesi alınması nedeniyle taşınmazda kot farkı oluşmasından dolayı taşınmazın aynına zarar verilmiş olup, taşınmazın sürüm (rayiç) değerinin, hesaplanan eski hale getirme bedelinden çok daha yüksek olduğu tespit edilmiş, mahkemece tespit edilen bu eski hale getirme bedelinden dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 43. maddesi uyarınca % 40 oranında indirim yapılarak 142.248,00 TL açısından davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 05.06.2013 tarihinde verilen dilekçeyle komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme, ikinci kademede bina bedelinin tazmini ve kira alacağının talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda davanın kısmen kabulüne dair verilen 26.12.2018 tarihli hükmün İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince istinaf yoluyla incelenmesi davalı vekili tarafından talep edilmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya ve içeriği incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme; ikinci kademede bina bedelinin tazmini ve kira alacağı istemine ilişkindir. Yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....