Bir malın kendisinin ekonomik değeri, uğradığı zarar sonucu eski hale getirme bedelinden düşükse kökleşmiş Yargıtay içtihatlarına göre artık malın kendisinin değerine hükmedilmelidir. Örneğin; bir araç hasara uğradığında onarım bedeli aracın değerini geçerse artık aracın değerine hükmedilir. Yine, bir eşyanın değeri, tamiri bedelinden düşükse tamir edilmesi yerine gerçek zararın giderimi eşyanın aynısının yerine konulması için olması gereken bedel olduğundan tazminat bedeli eşyanın değerini geçemeyecektir. Bu nedenle, kararın taraflar yönünden onanması gerektiğini düşündüğümden sayın çoğunluğun eski hale getirme bedelini kabul edip onun hesaplanmasına dair bozma görüşüne katılmıyorum. 23/05/2019...
Mahkemece hükme esas alınan 04/06/2014 tarihli bilirkişi raporunda zarar, taşınmazın haksız eylemden sonraki değer kaybı belirlenerek hesaplanmıştır. Bilirkişi raporunda, toprağın yeniden taşınma bedeli olarak 14.900 TL’nin, toprakta değer kaybı olduğu gerekçesiyle kabul edilebilir bir hesap şekli olmadığı belirtilmiştir. Ancak davacının eski hale getirme bedeli isteyebileceği ve fakat taşınan toprağın zemine yayılması için yapılması gereken işçilik masraflarının hesaplanmadığı, bu nedenle eski hale getirme bedelinin değer kaybından fazla olduğu anlaşılmıştır. Ne var ki davacının temyiz talebi olmadığından, hükmün gerekçesinin değiştirilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan gerekçe ile ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 16/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Şöyle ki; 1)Dava konusu taşınmaza yapılan yol, park ve duvar çalışması nedeni ile el atıldığı belirlenmiş olduğundan, taşınmazın kamulaştırmasız el konulan bölümünün bedeli ile eski hale getirme bedeli ayrı ayrı hesaplattırılarak, el konulan bölüm bedeli, eski hale getirme masrafından fazla ise müdahalenin önlenmesine ve taşınmazın eski hale getirilmesine, eski hale getirme masrafları zemin bedelinden fazla ise el atılan bölüm bedelinin davalı idareden tahsiline ve davacı adına tapusunun iptali ile davalı idare adına tesciline karar verilmesi gerekir....
Davacılar, taşınmazlarından kum alınması nedeniyle eski hale getirme bedelinin davalı şirketten tahsilini istemiştir. Davalı ise, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece eski hale getirme bedelinin ödetilmesine ilişkin verilen kararın, Dairemizin 14/11/2013 gün ve 2013/9120-2013/17730 esas-karar sayılı ilamı ile; ''...mahkemece öncelikle yapılması gereken iş, davalının el attığı taşınmazın sürüm değeri ile taşınmazın eski hale getirilmesi için gereken bedelin belirlenmesidir. Gerçek zararın giderilmesi ilkesi çerçevesinde eski hale getirme bedeli istenilebilir. Ancak yine aynı ilke çerçevesinde taşınmazın sürüm değeri de göz önünde tutulmalıdır. Diğer yandan el atılmak suretiyle tamamen kullanılamaz hale getirilen taşınmazdan elde edilen fayda da zarar kapsamında değerlendirilmelidir. Taşınmazın eski hale getirme bedeli, sürüm değerini aşmıyorsa; bu miktara hükmedilmekle yetinilmelidir....
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaza vaki müdahalenin önlenmesi, kal, eski hale getirme ve meydana gelen zararın tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Kal talebinin reddine, el atmanın önlenmesi ile eski hale getirme ve zarar bedeli isteminin kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi taraf vekilleri yönünden verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaza vaki müdahalenin önlenmesi, kal, eski hale getirme ve meydana gelen zararın tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece kal talebinin reddine, el atmanın önlenmesi ile eski hale getirme ve zarar bedeli isteminin kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir....
Mahkemece, meni müdahale isteminden feragat nedeni ile reddine, 130 ada, 2 parsel;130 ada 3 parsel ve 131 ada 4 parsel yönünden ecrimisil ve eski hale getirme bedeli ile 131 ada 3 parsel yönünden eski hale getirme bedeli istemlerinin reddine, 130 ada,2 parsel ve 130 ada 3 parsel yönünden zarar gören ağaç bedelleri istemi ile 131 ada 3 parsel yönünden ecrimisil istemine ilişkin taleplerin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılardan ... Bakanlığı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Davalılardan ... Bakanlığı vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, idare harçtan bağışık olduğundan harç alınmamasına, 31.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 26.06.2009 gününde verilen dilekçe ile eski hale getirme bedeli istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 02.12.2010 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 17.04.2012 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili gelmedi karşı taraftan davacı vekili Av. ...geldi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen tarafın sözlü açıklaması dinlendi duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, ... ilçesi, 8 ada 384 parsel numaralı meraya, davalının haksız şekilde toprak dökmek suretiyle zarar verdiğini belirterek eski hale getirme bedeli isteminde bulunmuştur....
Bu nedenle İl Özel İdare Müdürlüğü davaya dahil edilerek karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması, 2) Tarım arazisi niteliğindeki taşınmaza Kamulaştırma Kanunu hükümleri uyarınca, yöntemine uygun şekilde oluşturulacak bilirkişi kurulunca düzenlenen rapor ile bedel tesbit edilmesi gerektiği düşünülmeden, tek ziraatçi bilirkişinin hazırladığı rapor esas alınarak karar verilmesi, 3) Taşınmaza kamulaştırmasız el atılması halinde, müdahalenin önlenmesi talebi yanında kal ve eski hale getirme talebi de varsa, öncelikle dava konusu taşınmazın el atılan bölümünün bedeli 2942 sayılı Kamulaştırma Yasasının 11/1-f maddesi uyarınca, olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri üzerinden bilimsel yolla tespiti ile dava konusu taşınmazın davalı idarece el atılan bölümünün bedeli ile eski hale getirme masraflarının karşılaştırması yapılarak, eski hale getirme masraflarının, yer bedelinden fazla olması halinde, el konulan kısmın zemin bedelinin davalı idareden tahsili...
Ancak; Dosyada mevcut bilirkişi raporları taşınmaza yapılan müdahalenin hangi bölümleri kapsadığı ve müdahalenin ne şekilde olduğu hususlarında yetersiz olup; Mahkemece yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu eşliğinde mahallinde keşif yapılarak, taşınmaza müdahale edilen bölümler ve bu bölümlere ne şekilde müdahale edildiği ile varsa, çökme vs. başka surette zarar gören bölümler de açıkca belirlenip, bu bölümlerin fındıklık olarak zemin bedeli tespit edilip , yukarıda belirtilen şekilde tespit edilecek bölümlerin eski hale getirilmesi ve varsa arazi kaymasının engellenmesi için yapılacak masraflar belirlenip, bu masraflar yer bedelinden az ise müdahalenin önlenmesi ile birlikte eski hale getirme bedeli ve zarar gören fındık ocaklarının bedeline, şayet yukarıda belirtilen şekilde hesaplanacak eski hale getirme bedeli yer bedelinden fazla ise müdahale edilen ve zarar gören yerlerin bedeli ile zarar görmüş olan fındık ocaklarının bedeline ve bedeline hükmedilen bölümlerin davalı idare...
Davalı hakkında ...Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/829-456 karar sayılı dosyası ile Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından 35.000 m2 meraya tecavüz nedeniyle elatmanın önlenmesi ve 2.184.025.000 TL eski hale getirme bedeli için dava açılmış, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, bu karar Dairemizce davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığı nedeniyle bozulmuş sözü edilen dosyada yapılan keşif sonucu düzenlenen 11.05.2003 tarihli fen bilirkişisinin raporunda davacının tecavüz ettiği kısmın 53.728 m2 olduğu tespit edilmiş, bu miktar esas alınarak ziraat bilirkişisinin 14.06.2004 tarihli ek raporunda eski hale getirme bedeli 3.348.060.320 TL hesap edilmiş, eldeki dava Hazine tarafından bu miktarlar üzerinden elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme bedeli için açılmış, mahkemece yeniden keşif yapılmadan önceki kararda kabul edilen miktarlara göre hüküm kurulmuştur....