Yapılan incelemede; 1- Davalının, .... dan aldığı üretim lisansı ile.... yapım işi sırasında davacıya ait taşınmaza el attığından, davanın hukuken sorumlu....’ na karşı açılması gerektiğinden, bu idareyi davaya katması için davacı vekiline süre verilip, sonucuna göre karar verilmesi gerektiği düşünülmeden, özel firma hakkında hüküm kurulması, 2- Kabule göre de, Taşınmazın eski hale getirme bedeli, zemin bedelinden az olduğu ve davacı eski hale getirme bedelinin tahsilini de istediğinden, bilirkişice belirlenen eski hale getirme bedelinin davalıdan tahsili yerine, yazılı şekilde hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir....
Yapılan incelemede; 1- Davalının,.... dan aldığı üretim lisansı ile ...yapım işi sırasında davacıya ait taşınmaza el attığından, davanın hukuken sorumlu...’ na karşı açılması gerektiğinden, bu idareyi davaya katması için davacı vekiline süre verilip, sonucuna göre karar verilmesi gerektiği düşünülmeden, özel firma hakkında hüküm kurulması, 2- Kabule göre de, Taşınmazın eski hale getirme bedeli, zemin bedelinden az olduğu ve davacı eski hale getirme bedelinin tahsilini de istediğinden, bilirkişice belirlenen eski hale getirme bedelinin davalıdan tahsili yerine, yazılı şekilde hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir....
- K A R A R - Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz nedeniyle uğranılan zararın tazmini ve haksız el atmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davalı tarafın el atmaya son vermesi nedeniyle müdahele yönünden konusuz kalan davada hüküm kurulmasına yer olmadığına, tazminat talebinin ise kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı şirket vekilince temyiz edilmiştir. Bilirkişi incelemeleri yaptırılmıştır. Arsa niteliğindeki taşınmazın emsal karşılaştırması yapılmak suretiyle m2 birim bedeli 116,00-TL'den zeminine 23.200,00-TL değer biçilmesi ve 36.400,00-TL eski hale getirme masrafı tespit edilmesi doğrudur. Mahkemece, tel örgü kaldırılarak el atmaya son verildiğinden, eski hale getirme masraflarına hükmedilmesi gerektiğinden bahsedilip, taleple bağlı kalınarak 23.200,00-TL zararın tahsiline karar verilmiştir....
Şöyle ki; Kamulaştırmasız el atılan taşınmaza yönelik eski hale getirme davalarında dava konusu taşınmazın davalı tarafından el atılan bölümünün bedeli ile eski hale getirme masraflarının karşılaştırmasının yapılarak, eski hale getirme masraflarının yer bedelinden fazla olması halinde, el konulan kısmın zemin bedelinin davalıdan tahsili ve el konulan bölümün davacı üzerindeki tapusunun iptali ile davalı adına tesciline, yer bedelinin fazla olması halinde ise eski hale getirme bedeli ile ecrimisil bedeline hükmedilmesi gerekir....
Dosyadaki bilgi ve belgelerden mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporlarında taşınmazdan alınan kum ve eski hale getirilme bedeli ile iki yıllık kazanç kaybı hesaplandığı ancak zarar gören alanın değeri hakkında herhangi bir inceleme ve belirleme yapılmadığı anlaşılmıştır. Tazminat sorumluluğunun kapsamı, gerçek zarar ile sınırlı olup; zarar da, haksız eylemden önceki ve sonraki durum arasındaki farktan ibarettir. Gerçek zararın giderilmesi ilkesi çerçevesinde eski hale getirme bedeli ve kazanç kaybı istenilebilir. Ancak yine aynı ilke çerçevesinde taşınmazın sürüm değeri de göz önünde tutulmalıdır. Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre, eski hale getirme bedeli taşınmazın gerçek değerinin üzerinde ise eski hale getirme bedeline değil, gerçek değere hükmedilmesi gerekir....
Taşınmaza kamulaştırmasız el atılması nedeniyle taşınmazın eski hale getirilmesi talep edilmiş olup, usulüne uygun oluşturulacak bilirkişi kurulu ile mahallinde keşif yapılıp arazi niteliğindeki taşınmaza gelir metodu esas alınarak, kamulaştırmasız el konulan bölümünün bedeli ile taşınmazın eski hale getirme bedelleri ayrı ayrı tespit ettirilerek, eski hale getirme masraflarının, yer bedelinden fazla olması halinde taşınmazın yer bedeline hükmedilip, bu kısımdaki tapu kaydının iptali ile davalı idare adına tesciline; yer bedelinin fazla olması halinde ise, eski hale getirme bedeline ve el atıldığı zaman taşınmaz üzerinde ürün var ise bu ürünün bedeline de hükmedilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, ...)...
Dava, hor kullanma tazminatı, tamir süresince kira kaybı ve eski hale getirme bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde, davalının taşınmazda esaslı değişiklikler yaparak ve eski hale getirmeden, kiralanana zarar vererek taşınmazı tahliye ettiğini, tespit dosyasında hasar bedelinin 21.526 TL, tamir süresinin 15 gün olduğunun tespit edildiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 21.526 TL hasar bedeli, 3.464 TL yoksun kalınan kira bedeli olarak toplam 25.000 TL'nin tahsiline karar verilmesi talep etmiş, ıslah dilekçesi ile, mahrum kalınan kira bedeli için 6.500 TL'nin tahsilini talep etmiştir....
Şu durumda; mahkemece öncelikle yapılması gereken iş, davalının el attığı taşınmazın sürüm değeri ile taşınmazın eski hale getirilmesi için gereken bedelin belirlenmesidir. Gercek zararın giderilmesi ilkesi cerçevesinde eski hale getirme bedeli istenilebilir. Ancak yine aynı ilke cercevesinde taşınmazın sürüm değeri de göz önünde tutulmalıdır. Diğer yandan el atılmak suretiyle tamamen kullanılamaz hale getirilen taşınmazdan elde edilen fayda da zarar kapsamında değerlendirilmelidir. Taşınmazın eski hale getirme bedeli, sürüm değerini aşmıyorsa; bu miktara hükmedilmekle yetinilmelidir. Taşınmazın eski hale getirme bedeli, sürüm değerini aşıyorsa; sürüm değeri ile birlikte; el atma nedeniyle tamamen tahrip edilen taşınmazdan sağlanan fayda toplamı; gerçek zarar olarak hüküm altına alınmalıdır. Ancak, bu miktarın hiç bir halde, eski hale getirme bedelini geçemeyeceği de göz önünde tutulmalıdır....
Yargıtayın yerleşmiş uygulamalarına göre, bir taşınmaza kamulaştırmasız el atılması halinde, müdahalenin önlenmesi talebi yanında eski hale getirme talebi de varsa, taşınmazın kamulaştırmasız el konulan bölümünün bedeli ile eski hale getirme bedeli ayrı ayrı tespit ettirilerek, el konulan bölüm bedeli, eski hale getirme masraflarından fazla ise müdahalenin önlenmesi kararı ile birlikte taşınmazın eski hale getirilmesine karar verilmeli; şayet eski hale getirme masrafları zemin bedelinden fazla ise bu durumda el konulan zemin bedelinin davalı idareden tahsili ve bu bölümün davacı üzerindeki tapusunun iptali ile davalı idare adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi gerekir....
Bu durumda, bahsi geçen elatmanın önlenmesi davası sonucunda verilen kararın infazının ilamın icrası yolu ile sağlanamadığının dosya kapsamındaki icra dosyası ve inşaat bilirkişisi raporu ile tespit edildiği ve davacıların maliki olduğu taşınmazı kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisinin davalıların hafriyat dökerek engellediği ve taşınmazın kullanılamaz durumda olduğu ortada iken, elatmanın önlenmesinin icra yolu ile sağlanabileceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Yargıtayın ve Dairemizin yerleşmiş uygulamaları gereğince, tapu maliki davacılar eski hale getirme bedeli talebinde bulunduğunda, taşınmaz bedelinin eski hale getirme bedelinden fazla olması ya da eski hale getirilmesinin imkansız olması durumunda, Mahkemece tespit edilen eski hale getirme bedeli veya dava konusu taşınmazın dava tarihindeki rayiç bedelinden hangisi daha düşük ise, o bedelin davalıdan alınarak tapu maliki olan davacıya verilmesine hükmedilmesi gerekir....