Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bilahare dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü: K A R A R Davacı dava dilekçesi ile hidrofor, wc, yeşil alana parke döşenmesi suretiyle gerçekleştirilen mimari projeye aykırılıkların eski hale getirilmesini, eski hale getirme bedeli, gayrimenkulde oluşan değer kaybı, pencere demirlerinin takılması ücreti ile taşınma ve tadilat bedeli ve tazminat istemiştir. Mahkemece eski hale getirme bedeli olarak 6.200,00 TL ile 2.980,00 TL nakliye, tamirat ve pencere demiri takma bedelinin davalılardan tahsiline, diğer taleplerin reddine karar verilmiş, hükmün taraflarca temyizi üzerine Yargıtay 18....

    Dava konusu mera parselinin davalıya kiralanıp, davalının daha önceki kiracılar gibi mera'nın meralık vasfını bozacak nitelikte tarla olarak kullanıldığı anlaşılmakla; davalının eski hale getirme tazminatından sorumlu olduğu kuşkusuzdur. Zira, eski hale getirme tazminatına hükmedebilmek için, davalının eylemi ile mera'lık vasfının bozulması arasında illiyet bağının varlığının tespiti yeterli olup, dosya kapsamındaki 26.05.2006 günlü Ziraat Teknikeri Bilirkişisi ...'nin raporuna göre, taşınmaz üzerinde uzun yıllar zirai bitkiler yetiştirildiğinden taşınmazın mera'lık vasfının bozulduğu saptanmış, dava konusu yer için toplam 239.79 YTL. eski hale getirme bedeline ihtiyaç duyulduğu belirlenmiştir....

      in başka kişiler ile görüştüğünü düşünerek bu kişileri öğrenmek amacıyla kendisinden telefonunu istediği, mağdurdan telefonunu getir bakacağım diyerek telefonunu istediği, bu nedenle müşteki ... ile sanık ...'in tartıştıkları, tartışma sırasında sanığın mutfakta bulunan ekmek bıçağını alarak mağdur ...'in boğazına dayamak suretiyle telefonunu getir, getirmezsen seni keserim diyerek ölümle tehdit ettiği, bu durumuna müdahale eden müşteki ... ile sanık ... arasında arbede yaşandığı, arbede sırasında sanığın müştekiye hitaben, telefonunu getir, yoksa eşini keserim diyerek müştekileri tehdit ettiği, aralarında çıkan arbede sonrasında sanık ...'in evi terk ederek uzaklaştığı, sanık ...'...

        Ancak; İcra ve İflas Yasasının 30.maddesinde bir işin yapılmasına (yerine getirilmesine) ilişkin ilamların ne şekilde infaz edileceği açıkça hükme bağlanmış olup; somut olayda mahkemece, dava konusu bağımsız bölümün 30 günlük süre içinde edilen ortak yerlere davalıların müdahalelerinin önlenmesiyle kendilerine tanınan 30 günlük süre içinde eski hale getirilmesine hükmedilmesiyle yetinilmesi gerekirken, "bu süre zarfında eski hale getirilmediği taktirde masrafın davalıdan alınmak suretiyle eski haline getirilmesine" karar verilmek suretiyle infaz aşamasında yapılacak işleri de kapsar biçimde hüküm kurulmuş olması doğru değil ise de bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hüküm fıkrasının 5.satırındaki "Bu süre zarfında eski hale getirilmediği taktirde masrafın davalıdan alınmak suretiyle eski haline getirilmesine" sözcüklerinin hükümden çıkarılarak hükmün düzeltilerek ONANMASINA, 22.09.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Davacılar, taşınmazlarından kum alınması nedeniyle eski hale getirme bedelinin davalı şirketten tahsilini istemiştir. Davalı ise, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece eski hale getirme bedelinin ödetilmesine ilişkin verilen kararın, Dairemizin 14/11/2013 gün ve 2013/9120-2013/17730 esas-karar sayılı ilamı ile; ''...mahkemece öncelikle yapılması gereken iş, davalının el attığı taşınmazın sürüm değeri ile taşınmazın eski hale getirilmesi için gereken bedelin belirlenmesidir. Gerçek zararın giderilmesi ilkesi çerçevesinde eski hale getirme bedeli istenilebilir. Ancak yine aynı ilke çerçevesinde taşınmazın sürüm değeri de göz önünde tutulmalıdır. Diğer yandan el atılmak suretiyle tamamen kullanılamaz hale getirilen taşınmazdan elde edilen fayda da zarar kapsamında değerlendirilmelidir. Taşınmazın eski hale getirme bedeli, sürüm değerini aşmıyorsa; bu miktara hükmedilmekle yetinilmelidir....

            in silah göstermesi ile katılanın rızası hilafına girerek, katılan ile ... arasındaki ilişkinin devam ettiği iddiası ile katılandan "ilk aşamada 5.000 TL sonraki aşamada 2.000 TL yi yarın getir, geri kalanını 1 hafta sonra ödersin "diyerek para istedikleri, katılanı silah zoru ile yatak odasına götürüp çıplak fotoğraflarını çektikleri, daha sonra yakınana "şikayet edersen fotoğrafları ailene göndeririz 2000 TL yi getir fotoğrafları al" diyerek evden ayrıldıkları, sanıklar evden ayrıldıktan sonra cüzdanını kontrol eden yakınanın, cüzdanından 100 TL parasının alındığını farkettiğinin anlaşılması karşısında; eylemin tamamlandığı gözetilmeyip, teşebbüs aşamasında kaldığı kabul edilerek, 5237 sayılı TCK’nın 35/2. maddesiyle uygulama yapılması, Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısı ile sanıklar ... ve ... savunmanlarının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 08/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar...

              in ise katılan şirkette fiilen kayıtlı olarak çalışmadığı ancak babasının burada çalışması nedeniyle bu şirkete gidip geldiği ve şirketin getir götür işleriyle de haricen uğraştığı, katılan şirketin alacaklı olduğu ... İnşaat Ltd. Şti. tarafından borçlarına karşılık olarak verilmiş olan 29.367,99 TL bedelli suça konu çekin diğer sanık İsmail tarafından aldığı ve yetkisi olmamasına rağmen çekin arkasına katılan şirket kaşesi ile kaşeleyip imzalayarak tahsil etmesi için sanık ...'e verdiği, sanık ...'in de bu çeki bankadan tahsil ederek tahsil ettiği parayı diğer sanık ...'e verdiği, sanık ...'...

                Karara karşı davacı vekili tarafından eski hale getirme talebi ile temyiz kanun yoluna başvurulmuştur. 1-Mahkemece verilen kararın davacı vekili Av. ...’e 04.01.2022 tarihinde e-posta yolu ile tebliğ edildiği, davacı vekilinin 14.03.2022 tarihli dilekçesiyle temyiz talebinde ve HMK'nın 95. vd. hükümleri uyarınca eski hale getirme talebinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, öncelikle, davacı vekili Av. ...’in eski hale getirme talebinin incelenmesi gerekmektedir. HMK'nın 95 vd. maddeleri uyarınca elde olmayan sebeplerle, kanunda belirtilen veya hakimin kesin olarak belirlediği süre içinde bir işlemi yapamayan kimse, eski hale getirme talebinde bulunabilir. Düşen bir hakkın eski hale getirilmesine karar verilebilmesi için belli süre içerisinde işlem yapmaya mecbur olan kimsenin veya vekilinin arzu ve isteği dışında o işlemi yapmaktan aciz olduğu kanıtlanmış bulunmalıdır....

                  Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporlarında taşınmazın eski hale getirilmesi için gerekli bedel ile üretim yapılamaması sebebiyle uğranılan gelir kaybı hesaplanmış ise de, zarar gören alanın değeri hakkında herhangi bir inceleme ve belirleme yapılmamıştır. Tazminat sorumluluğunun kapsamı, gerçek zarar ile sınırlı olup; zarar da, haksız eylemden önceki ve sonraki durum arasındaki farktan ibarettir. Gerçek zararın giderilmesi ilkesi cerçevesinde eski hale getirme bedeli ve gelir kaybı istenilebilir. Ancak yine aynı ilke çerçevesinde taşınmazın sürüm değeri de göz önünde tutulmalıdır. Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre, eski hale getirme bedeli taşınmazın gerçek değerinin üzerinde ise eski hale getirme bedeline değil, gerçek değere hükmedilmesi gerekir. Mahkemece dava konusu taşınmazın, alınan bilirkişi raporlarına göre hesaplanan eski hale getirme bedeli ile gelir kaybına hükmedilmiş, zarar gören taşınmaz alanının sürüm (rayiç) değeri belirlenmemiştir....

                    Gerçek zararın giderilmesi ilkesi cerçevesinde eski hale getirme bedeli istenilebilir. Ancak yine aynı ilke cercevesinde taşınmazın sürüm değeri de göz önünde tutulmalıdır. Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre, eski hale getirme bedeli taşınmazın gerçek değerinin üzerinde ise eski hale getirme bedeline değil, gerçek değere hükmedilmesi gerekir. Mahkemece dava konusu taşınmazın alınan bilirkişi raporuna göre hesaplanan eski hale getirme bedeline hükmedilmiş, zarar gören taşınmazın sürüm (rayiç) değeri belirlenmemiştir. Oysa, zarar gören taşınmazın sürüm (rayiç) değerinin de belirlenerek açıklanan yerleşik Daire uygulamamız kapsamında değerlendirme yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile karar verilmesi doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu