Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ün, eski hale getirme ve TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE, 18.11.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

    Davacı vekili temyiz dilekçesinde eski hale getirme talebinde bulunmuş ve dilekçesine doktor raporu eklemiştir. HUMK.nun 170. maddesi uyarınca temyiz aşamasında ileri sürülen eski hale getirme talepleri Yargıtay’ca incelenir. Her ne kadar davacı vekili tarafından eski hale getirme talebini içeren dilekçeye bir hekim raporu eklenmişse de iş bu raporun şekli ve içeriği, vekilin HUMK.nun 167/1. maddesinde belirtildiği gibi temyizle ilgili işlem yapmaktan aciz bulunduğunu tespit eder nitelikle görülmemiştir. Kaldı ki temyiz istemi asil tarafından da yapılabileceği gibi başka bir vekile vekaletname verilmesi suretiyle işlemin süresinde gerçekleştirilmesi mümkündür. Bu itibarla davacı vekilinin yerinde görülmeyen eski hale getirme talebinin ve buna bağlı olarak süresinden sonra yapılan temyiz isteminin reddi gerekmiştir....

      Ancak; 1- 9 nolu bağımsız bölümün balkonlarının kapatılması ile ilgili olarak projesine uygun eski hale getirilmesine ilişkin davacının herhangi bir talebi olmadığı halde, bu bağımsız bölümün balkonlarının eski hale getirilmesine karar verilmesi, 2-Mahkemece 6,7,10,20,23 nolu bağımsız bölümlerle ilgili olarak önce işyeri olarak kullanılan bağımsız bölümlerin mesken olan eski hale getirilmesine ve verilen süre içerisinde eski hale getirilmediği takdirde bu bölümlerdeki kiracıların tahliyesine karar verilmesi gerekirken, doğrudan kiracıların tahliyesine karar verilmiş olması, Doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 16.10.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü: 5271 sayılı CMK.’nın 42.maddesinin 1. fıkrasında, “Süresi içinde usul işlemi yapılsaydı, esasa hangi mahkeme hükmedecek idiyse, eski hale getirme dilekçesi hakkında da o mahkeme karar verir” şeklindeki düzenleme karşısında, hükmün temyizi aşamasında ileri sürülen eski hale getirme istemi hakkında dairemizce karar verilmesi gerekip, öncelikle eski hale getirme istemi hakkında karar verilmesi gerektiğinden, mahkemenin eski hale getirme isteminin reddine dair 01.12.2009 günlü ek kararının hukuken geçersiz olduğu belirlenerek yapılan incelemede; Yokluğunda verilen 27.11.2008 tarihli hüküm, sanığın sorguda belirttiği ve daha önce kendisine tebligat yapılmış adresine tebliğe çıkarılmış, ancak çıkartılan tebligatın tebliğ edilmeden iade edilmesi üzerine, aynı adrese Tebligat Kanununun 35. maddesi gereğince...

          Ancak; İcra ve İflas Yasasının 30.maddesinde bir işin yapılmasına (yerine getirilmesine) ilişkin ilamların ne şekilde infaz edileceği açıkça hükme bağlanmış olup; somut olayda mahkemece, dava konusu edilen balkonun kendilerine tanınan 3 günlük süre içinde projesine uygun (eski) hale getirmesine, süresi içerisinde eski hale getirilmediği takdirde kararın icraen infazına karar verilmesiyle yetinilmesi gerekirken "eski hale getirme masraflarının davalıdan alınmasına" şeklinde hüküm kurulmak suretiyle infaz aşamasında yapılacak işleri de kapsar biçimde karar verilmesi doğru değil ise de, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hüküm fıkrasının birinci bendindeki "eski hale getirme masraflarının davalıdan alınmasına" sözcüklerinin hükümden çıkarılarak yerine "davalı tarafından yerine getirilmediği takdirde kararın icraen infazına" sözcüklerinin yazılması suretiyle hükmün ONANMASINA, 24.06.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            gerekçeli kararın kendisine tebliğ edilmediğini belirterek eski hale getirme ve temyiz talebinden bulunduğu ancak temyiz süresinin sanığın haberdar olduğu müdafiine yapılan tefhim tarihinden itibaren başladığından eski hale getirme konusundaki iddiaları yerinde görülmediğinden, sanık ...’ın eski hale getirme ile yasal süreden sonraki temyiz itirazlarının 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi gereğince tebliğnameye uygun olarak REDDİNE, 21.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

              duruşmaları takip etmeyerek karar duruşmasına katılmadığı, sanığa gerekçeli kararın 15/10/2014 tarihinde MERNİS adresinde bizzat kendisine tebliğ edildiği, hükmü CMUK'nun 310/1. maddesinde öngörülen süre geçtikten sonra 23/12/2019 tarihinde temyiz ettiği anlaşılmakla, eski hale getirme konusundaki iddiaları yerinde görülmeyen sanığın eski hale getirme istemi ile yasal süreden sonraki temyiz isteminin, tebliğnameye uygun olarak REDDİNE, 12/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hizmet Nedeniyle Güveni Kötüye Kullanma HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanık müdafiinin, 09.02.2011 tarihli karara karşı 18.02.2011 gününde eski hale getirme talebinde ve temyiz isteminde bulunduğu anlaşılmakla, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK' un 311. maddesi hükmüne göre eski hale getirme talebi ile birlikte temyiz isteminde bulunulmuş olması halinde bu talebi inceleme merciinin Yargıtay'ın ilgili dairesi olması karşısında, Gazipaşa Asliye Ceza Mahkemesi'nin eski hale getirme talebinin kabulüne ilişkin verdiği 21.02.2011 günlü ek kararın hukuki değerden yoksun bulunduğu kabul edilip bu karar kaldırılmak suretiyle yapılan incelemede, Sanık müdafii, yüzüne karşı tefhim olunan 09.02.2011 tarihli mahkumiyet hükmünün temyiz süresi içinde rahatsızlanarak Gazipaşa Devlet Hastanesinde tedavi gördüğünü ileri sürerek ve buna ilişkin belge sunarak eski hale getirme talebinde...

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlığa teşebbüs, işyeri dokunulmazlığına teşebbüs HÜKÜM : Eski hale getirme ve temyiz isteminin reddine Dosya incelenerek gereği düşünüldü; 5271 sayılı CMK.’nın 42.maddesinin 1. fıkrasında, “Süresi içinde usul işlemi yapılsaydı, esasa hangi mahkeme hükmedecek idiyse, eski hale getirme dilekçesi hakkında da o mahkeme karar verir” şeklindeki düzenleme karşısında, hükmün temyizi aşamasında ileri sürülen eski hale getirme istemi hakkında Dairemizce ve öncelikle karar verilmesi gerektiğinden,hükümlü müdafiinin 20/03/2012 tarihli eski hale getirme istemi hakkında yerel mahkemece 23/03/2012 tarihinde verilen ek karar ile bu karara karşı yapılan itiraz üzerine Ağır Ceza Mahkemesi'nin vermiş olduğu itirazın reddine ilişkin 09.07.2012 tarih,2012/759 değişik iş sayılı kararlarının hukuken geçersiz olduğu belirlenerek yapılan incelemede; Hükümlünün yokluğunda verilen 26.05.2011 tarihli karar usulüne uygun olarak hükümlü müdafiine...

                    hale getirme istemi hakkında karar verilmesi gerektiğinden, mahkemenin eski hale getirme isteminin reddine dair 07.04.2011 günlü ek kararın hukuken geçersiz olduğu belirlenerek yapılan incelemede; Suça sürüklenen çocuğun yokluğunda verilen 09.12.2009 tarihli hükmün, 05.02.2010 günü Tebligat Yasasının 21.maddesi uyarınca usulüne uygun tebliğ edilmesi karşısında, suça sürüklenen çocuğun eski hale getirme istemi ile 09.12.2009 tarihli hükme yönelik süresinde olmayan temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK.'...

                      UYAP Entegrasyonu