Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

sanığın dilekçe vererek tebligatı babasının aldığını, kendisinin o tarihte hastanede yatmakta olduğunu beyan ettiği ve ilgili belgeleri dilekçesine eklediği, belgelerin incelenmesinde sanığın 25/01/2013 tarihine kadar hastanede yatmakta olduğu, bu tarihte taburcu edildiği dolayısıyla gerekçeli kararın tebliğ edildiği tarihte hastanede yatmakta olduğu anlaşılmış ise de; 5271 sayılı CMK'nın 41/1, 1412 sayılı CMUK'nın 42/1. maddeleri uyarınca eski hale getirme dilekçesinin engelin kalkmasından itibaren bir hafta içinde verilmesi gerektiği, somut olayda sanığın 25/01/2013 tarihinde taburcu olmasına rağmen eski hale getirme ve temyiz dilekçesini 15/02/2013 tarihinde verdiği anlaşıldığından, Sanığın süresinden sonra yaptığı eski hale getirme ve temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 28/01/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    ile sanık ...’ın 15.08.2016 tarihli dilekçesi ile eski hale getirme isteminde bulundukları, mahkemenin 17.08.2016 tarih 2010/361 E-2012/359 K sayılı kararı ile infazın durdurulmasına ve dosyanın eski hale getirme ve temyiz taleplerinin incelenmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine dair karar verildiği belirlenerek yapılan temyiz incelemesinde; Sanık ...’un 11.11.2013 tarihli dilekçesindeki anlatımından eski hale getirme isteminde bulunduğunun anlaşılması ve eski hale getirme isteği hakkındaki karar verme yetkisinin, 5271 sayılı CMK'nın 42/1. maddesi uyarınca Yargıtay'ın ilgili dairesine ait olması nedeniyle Antalya 16....

      Oysa HMK'nın 96/1. maddesinde, "eski hale getirme işlemi süresinde yapılamamasına sebep olan engelin ortadan kalkmasından sonra iki hafta içinde talep edilmelidir" düzenlemesi mevcut olup, davacı vekili hastaneden 06.09.2016'da taburcu olduğu halde temyiz dilekçesini 09.09.2016'da vermiş, bu dilekçede eski hale getirme talebinde bulunmadığı gibi bahsi geçen raporunu da ibraz etmemiştir. Yine davacı vekili engelin kalktığı 06.09.2016 tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde eski hale getirme talebinde bulunmamış, bu süre geçtikten sonra 14.10.2016 tarihinde red kararından sonra raporunu ibraz etmiştir. Bu durumda süresinde ve usulüne uygun yapılmış bir eski hale getirme talebi bulunmadığından eski hale getirme talebinin HMK'nın 95. ve devamı maddeleri uyarınca ve 98/2. maddesi gereğince reddine karar verildi....

        bağımsız bölümlerin davalı şirkete ait olduğunu, davalı tarafından ortak kullanım alanları olan bölüme haksız bir şekilde projeye aykırı olarak dış cephenin ve mantolamanın delinmesi suretiyle klima dış ünitelerinin konması için yapılan sac balkon yaptırıldığını,davalının ortak kullanım alanlarına yapmış olduğu müdahalenin men'i ve ortak kullanım alanlarının eski hale getirilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne, davalının ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi, ... pafta,... ada, ... parsel de yer alan ... Ticaret Merkezi. 2. Site ... ve ... nolu bağımsız bölümlerin dış cephesine monta ettiği klimayı ve klima dışı üniteleri için kurulu platformu sökerek dış cepheyi eski hale getirmesine, davalıya eski hale getirmek için Kat Mülkiyeti Kanunu uyarınca 1 haftalık süre verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava müdahalenin men'i ve eski hale getirme istemine ilişkindir....

          Yapılan incelemede; Taşınmaza kamulaştırmasız el atılması halinde, müdahalenin önlenmesi talebi yanında kal ve eski hale getirme talebi de varsa, dava konusu taşınmazda, niteliğine göre oluşturulacak bilirkişi kurulu eşliğinde keşif yapılıp, taşınmazın kamulaştırmasız el konulan bölümün bedeli bulunur ve taşınmazın eski hale getirme bedeli de tespit ettirilerek, el konulan bölüm bedeli, kal ve eski hale getirme masraflarından fazla ise müdahalenin önlenmesi ve kal kararı ile birlikte taşınmazın eski hale getirilmesine karar verilmeli; şayet kal ve eski hale getirme masrafları zemin bedelinden fazla ise bu durumda el konulan zemin bedelinin davalı idareden tahsili ve el konulan bölümün davacı üzerindeki tapusunun iptali ile davalı idare adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi gerektiği düşünülmeden ve dava konusu taşınmazdan geçirilmiş olan su borularının güzergahı konusunda, fen bilirkişisinden alınan krokili raporlar arasındaki çelişki de giderilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü: I-Sanık ... hakkında verilen hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde; 5271 sayılı CMK’nın 42.maddesinin 1. fıkrasında, “Süresi içinde usul işlemi yapılsaydı, esasa hangi mahkeme hükmedecek idiyse, eski hale getirme dilekçesi hakkında da o mahkeme karar verir” şeklindeki düzenleme karşısında; eski hale getirme istemi ile birlikte temyiz isteminde de bulunulması nedeniyle eski hale getirme istemi hakkında dairemizce karar verilmesi gerekip, öncelikle eski hale getirme istemi hakkında karar verilmesi gerektiğinden, mahkemenin temyiz isteminin reddine ilişkin 31.12.2012 günlü ek kararının hukuken geçersiz olduğu, yokluğunda verilen hükmün sanığın bilinen son adresine tebliğe çıkarıldığı, tanınmadığı bildirilerek iade edilmesi üzerine mernis adresinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, sanığın 14.12.2012 tarihli dilekçesinde kendisine tebligat yapılmadığını...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü; 04/09/2013 tarihli dilekçesi ile eski hale getirme ve temyiz isteminde bulunan sanığın bu talebi ile ilgili olarak, CMK'nın 42. maddesinin 1. fıkrasında, "süresi içinde usul işlemi yapılsaydı, esasa hangi mahkeme hükmedecek idiyse, eski hale getirme dilekçesi hakkında da o mahkeme karar verir" şeklindeki düzenleme karşısında, hükmün temyizi aşamasında ileri sürülen eski hale getirme istemi hakkında dairemizce karar verilmesi gerekip, öncelikle eski hale getirme istemi hakkında karar verilmesi gerektiğinden, mahkemenin eski hale getirme isteminin reddine dair 06.09.2013 günlü ek kararı ile bu karara itiraz üzerine verilen......

                Bu itibarla mahkemece işin esasına girilerek pilon yeri için kazılmak suretiyle el atılan bölümün eski hale getirme ve yer bedeli uzman bilirkişiler marifetiyle ayrı ayrı tespit ettirilerek el konulan bölüm bedeli, eski hale getirme masrafından fazla ise müdahalenin önlenmesi kararı ile birlikte taşınmazın eski hale getirilmesine; şayet eski hale getirme masrafı zemin bedelinden fazla ise bu durumda el konulan zemin bedelinin davalı idareden tahsili ve bu bölümün davacı üzerindeki tapusunun iptali ile davalı idare adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, idari yargının görevli olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmesi, Doğru görülmemiştir. Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 20/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Ancak; Mahkemece projeye aykırılıkların eski hale getirilmesi için davalılara verilen süre içerisinde söz konusu işleri yapmadıkları takdirde eski hale getirme işleminin icra marifetiyle yapılacağı gözetilmeden istemi de olmadığı halde davacıya dava konusu taşınmazı eski hale getirmesi için yetki verilmesi ve avans olarak belirlenen 1000 YTL. masrafın davalılardan alınarak davacıya verilmesi yolunda hüküm kurulması doğru değil ise de, bu hususların düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hüküm fıkrasının birinci bölümünün beşinci ve altıncı satırındaki "aksi takdirde davacıya dava konusu taşınmazı eski hale getirmesi için yetki verilmesine, sarf belgeleri ve faturalar esas olmak üzere yapılması muhtemel 1000 YTL" ibaresinin metinden çıkartılmasına, hükmün bu şekilde düzeltilmesine, düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, aşağıda yazılı fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davacıya iadesine, 19.10.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    anlaşıldığından, sanığın 08.09.2017 tarihli dilekçesinde belirttiği eski hale getirme ve temyiz isteminin aynı kanunun 317.maddesi gereğince tebliğnameye değişik gerekçeyle uygun olarak REDDİNE, 08.12.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu