Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

denildiği, davacı tarafın üstlendiği işi süresinde bitirmediğini kabul etmekle beraber Fesih Protokolüne göre ifayı isteyen davalı tarafın cezai şart alacağından zımnen vazgeçtiğinden cezai şart faturalarından dolayı müvekkilinin borçlu olmadığını, ayrıca aynı dönem için birden fazla cezai şart alacağı talep edilemiyeceğini iddia ettiği, tarafların kabulünde olan, Fesih Protokolünün 6.4. maddesinde; sözleşme kapsamında işveren tarafından iş bu ek sözleşmenin imza tarihine kadar yükleniciye kesilen cezai şart bedelleri ile ilgili olarak yüklenici tarafından 1 ay içinde ikamet edecek olan davalar neticesinde belirlenecek olan bedel üzerinden ödeme yapılması hususunda mutabık kaldıklarının yazılı olduğu, Borçlar Kanunu'nun 179/II maddesine göre; davalı tarafın hem cezai şart uygulayıp hemde ifayı isteyebileceği, davacı tarafın cezai şart alacağından zımnen vazgeçildiğine dair iddiasınının yerinde olmadığı, Ankara 3....

    Ancak sözleşmenin yorumlanması sonucu; sözleşme bedelinin taraflar arasındaki cari hesap (açık hesap) ilişkisinden kaynaklı bir alacak borç ilişkisi olduğu, sözleşmenin her iki tarafınca yahut bir tarafınca tutulan cari hesabın, alacak ve borçların birbirini mahsup etmesi sonucu bakiye alacak tutarının sözleşme bedeli olarak kararlaştırıldığı, bu bedelin takip ve tahsili ile tahsil kolaylığı bakımından ayrı senetler düzenlenerek davacıya verildiği, protokolde belirtilen cezai şartın sözleşme bedeli üzerinden belli bir oranda hesaplanacak olduğu gözetildiğinde, bu cezai şart (ceza koşulu) alacağının 6098 sayılı TBK m.179/II hükmü kapsamında ifaya eklenen cezai şart alacağı olduğu, cezai şart alacağı için ayrıca senet düzenlenmeyeceğinin sözleşmede ifade edildiği, dolayısıyla davacının protokol kapsamında ve ödenmeyen senetler için ayrıca cezai şart alacağı isteminde bulunmasının yerinde olduğu anlaşılmakla; bu yönden de talebinin ve davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde...

      SAVUNMA :Davalı vekilinin cevap dilekçesinde, özetle, Davacı ile müvekkil şirket arasında -----------imzalandığı; sözleşme konusu işlerin yürütümü için ----bildirim yapılarak davacıya alt işveren kodu verildiği, müvekkil şirketin asıl işveren sıfatıyla davacı tarafın işçilerinin isçilik alacaklarından ve ------ primlerinden hukuken sorumlu olduğunu; bu kapsamda sözleşmenin --------- Maddesinin düzenlendiğini; ilgili madde hükümlerine aykırı davranılması halinde yüklenici tarafa uygulanacak cezai şart hükümlerinin belirtildiğini, davacı tarafın mezkür madde hükümlerine uygun davranmadığı için ----- tutarında cezâi şart uygulandığı ve cari hesabına işlendiğini, cari hesapta yapılan mahsup işlemi sonrasında davacı tarafın müvekkil şirketten alacağı bulunmadığı, müvekkil şirkete -----borcu bulunduğunu, cezai şartın tahakkuk detayını gösterir evrak/listenin dilekçe ekinde sunulduğunu; cezai şart listesinde de yer alan davacı tarafın personeli ---------- müvekkil şirket aleyhine arabulucuya...

        Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan deliller, benimsenen bilirkişi kurulu raporuna göre; davalının bayilik sözleşmesini süresi dolmadan önce haksız olarak feshettiği davacının cezai şart ve kar mahrumiyeti talebinin yerinde olduğu gerekçeleri ile davanın kabulüne 20.000 TL kar mahrumiyeti tazminatı ile 20.000 TL cezai şart bedeli tazminatının, cezai şart alacağı için dava tarihinden itibaren avans faizi ile kar mahrumiyeti alacağı için sözleşmenin feshedildiği 18.09.2010 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....

          Noterliğince gönderilen 16315 yevmiye numaralı 03.06.2021 tarihli ihtarname ile ifadan vazgeçerek sözleşmeyi feshettiğimiz ihtar edilerek sözleşmedeki cezai şartın taraflarına ödenmesi talep edildiğini, yani sözleşme feshedildikten sonra cezai şartın talep edilmesi gibi bir durum söz konusu olmadığını, ifadan vazgeçilerek cezai şartın talep edildiği davalı tarafa bildirilmiş olması nedeniyle cezai şart muaccel hale geldiğini, sözleşmede düzenlenen cezai şart türü hatalı olarak nitelendirildiğini, yerel mahkeme gerekçeli kararında "bu haliyle cezai şart maddesinde tanımlanan iş bırakma bıraktırma ya da iş yavaşlatma yavaşlattırma ifadelerinin tarafların belirtilen faaliyetlerinin aksamasının önlenmesine yönelik olduğu ve cezai şartın ifaya ekli cezai şart niteliğinde bulunduğu değerlendirilmiştir." denildiğini, seçimlik cezai şartın ise ifayı kuvvetlendirme amacıyla düzenlenmiş olması nedeniyle sözleşmenin feshi halinde istenemeyeceği ifade edildiğini, mahkemenin cezai şartın türü ile ilgili...

            TL, cezai şart 4.000,00 TL ve kar mahrumiyeti 4.000,00 TL olmak üzere toplam 10.000,00 TL nin temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, davacı vekilinin 28.06.2012 tarihli ıslah dilekçesi ile; cezai şart talebinin 4.000,00 TL'sından 8.000 TL 'sına, kar mahrumiyeti talebinin yine 4.000,00 TL.'...

              “İş günü” kavramı resmi tatil günleri dışındaki günleri ifade ettiğinden, mahkemece hükme esas raporu düzenleyen bilirkişiden alınacak ek raporla, 18.02.2012 yer teslimi ve işe başlama tarihine göre hafta sonu olan cumartesi, pazar günleri ile resmi tatil günlerini dahil etmemek suretiyle 70 iş gününe göre teslimi gereken tarih tespit ettirilip, bu tarihten teslimin yapıldığı kabul edilen 17.08.2012 tarihine kadar gecikme süresi ve bu gecikme süresine göre tesbit edilecek cezai şart hesaplatılıp, eksik ve kusurlu işler bedeliyle birlikte karar verilmesi gerekir. Hafta sonu ve resmi tatilleri kapsayan hesaba göre cezai şart alacağı belirlenen bilirkişi raporu benimsenerek karar verilmesi doğru olmamış, kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir....

                şart alacağına hak kazandığını ileri sürerek sözleşmede işin teslim tarihi olarak belirlenen 30.07.2011 tarihinden, sözleşmenin feshedildiği 08.11.2013 tarihine kadarki cezai şart alacağından şimdilik 10.000,00 TL cezai şart alacağının davacıdan faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  Asliye Ticaret Mahkemesi Asıl dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili istemiyle başlatılan takibe itirazın iptali davası istemine, Karşı dava, taraflar arasındaki eser sözleşmesinden doğan cezai şart, sözleşmeye aykırılık nedeniyle tazminat ve eksik ifadan kaynaklı zararın tazmini istemine ilişkindir. Ankara 12. ATM’nin 10.12.2015 T. ve 2013/372 E., 2015/64 K. Yetkisizlik kararı taraflarca temyiz edilmeksizin 29/06/2015 tarihinde kesinleşmiş olup, İstanbul BAM 15. HD’nin 02.12.2020 T. ve 2020/1807 E., 2020/1399 K. sayılı ilamı ile dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’ne gönderilmesi için mahkemesine iade edilmesine karar verildiği görülmüştür....

                    Ticaret Mahkemesi’nin ...Esas sayılı dosyasında davalı taraf lehinde 138.000,00 TL cezai şart alacağı hesaplandığını, bunun üzerinde anılan 100.012,18 TL alacağın davalının cezai şart alacağı ile takas ve mahsup edilmesi yönünde talepte bulunduklarını, davalı tarafın takas ve mahsup talebini kabul etmediğini, bunun üzerine alacağın tahsili için icra takibi başlatıldığını, davalının asıl alacağın neredeyse tamamını ödeme emrini tebliğ alır almaz ödediğini ancak icra vekalet ücreti ve tahsil harcını ödemediğini ve işlemiş faiz olan 46.446,18 TL’ye ise itiraz ettiğini, davalının itiraz dilekçesinde iddia ettiği gibi hapis hakkını kullanmış olması halinde Ankara 1....

                      UYAP Entegrasyonu