Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, eser sözleşmesinin haksız yere feshi iddiasına dayalı olarak Banka Teminat Mektuplarının iadesi ve maddi tazminat talebine ilişkindir. Davacı vekili duruşmada dava dilekçesini aynen tekrar ile istemi gibi karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili zamanaşımı def'i ileri sürmüş ise de; dava konusu istemin sözleşmeden kaynaklandığı ve 6098 sayılı TBK'nın 146.m. gereğince 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı gözetilerek zamanaşımı savunmasına hukuken değer atfedilememiştir. Dava dilekçesi davalının ihbar talebi yerinde görülmekle HMK 61 m.gereğince davanın ihbar edildiği Eruh Belediye Başkanlığına tebliğ edilmiştir....

    Dava, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshedildiği tarihe kadar davacı yüklenicinin yaptığı imalat bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın sebepsiz iktisap hükümlerinden kaynaklandığı ve Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinde öngörülen ... yıllık sürenin geçtiğinden bahisle reddine karar verilmiştir. Oysa yanlar arasındaki uyuşmazlık Borçlar Kanunu'nun 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinin kendine özgü bir türü olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanmış olup, Borçlar Kanununun 126/... maddesiyle belirlenen ... yıllık zamanaşımı sürenine tabidir. Eser sözleşmelerinin feshi halinde açılacak geri alma davalarında Borçlar Kanunu'nun sebebsiz iktisap hükümlerine ilişkin zamanaşımı değil, eser sözleşmesine ilişkin zamanaşımı hükümlerinin uygulanacağı istikrar kazanmış olup ... Hukuk Genel Kurulu'nun ........1962 gün .../35 ve 06.01.1968 gün T. 1728 E. ... K. sayılı içtihadları ile de benimsenmiştir....

      Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan ve sözleşmenin feshi nedeni ile uğranılan kâr kaybı ve zararlarının tahsili ile teminat mektubunun iadesi istemi açılmış, davanın kısmen kabulüne ve 1.010.488,09 TL'nin davalıdan tahsiline, teminat mektubunun iadesi ile ilgili olarak harcı yatırılarak açılmış usulüne uygun bir dava bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına dair verilen karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir...

        Noterliğinde 32623 sayılı kat karşılığı inşaat (eser) sözleşmesini akdettiklerini, davalının bu eser sözleşmesini tapuya şerh ettirdiğini, davalının bir türlü taahhütlerini yerine getirmemesi nedeniyle taraflar arasında ihtilaf ve niza doğduğunu, bu nizanın daha sonra anlaşmayla sona erdiğini, tapuların, Elif Gök'ün de tapusuyla birleştririlerek 311 ada 6 parsel olduğunu ve bu parsel için tarafların 09.05.2016 tarihinde Erdemli 1 .Noterliğinde 4230 sayılı yeni bir kat karşılığı inşaat sözleşmesi yaptıklarını, bu sözleşmenin, 10.10.2012 tarihli eser sözleşmesini ortadan kaldırdığını, davalının bu yeni eser sözleşmesini de tapuya şerh ettirdiğini, Davalının kısa bir süre sonra aynı imar adasında bulunan 311 ada 3 parsel maliki olan, müvekkili T4 da anlaşarak 26.07.2016 tarihinde Erdemli 1....

        Somut olayda, dava taraflar arasındaki devremülk sözleşmesinin cayma hakkı kullanıldığından bahisle sözleşmenin feshi ve verilenin iadesi istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır. Sözleşmenin feshi ve verilenlerin iadesi istemine ilişkin davalarda yetki konusunda özel bir düzenleme bulunmadığına göre, yetkili mahkeme genel yetki kuralı gereği davalının yerleşim yeri mahkemesidir. HMK'nın 6/1. maddesi uyarınca "Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir."...

          Mahkemece ,davacı tarafından davalıya ödenen 40.220 TL ihale bedelinin kira akdinin feshedilmesi nedeniyle davacıya iadesi gerektiğinden 40.220 TL'nin ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Ancak, taraflar arasında düzenlenen 20.2.2009 tarihli kira sözleşmesinin davalı ... encümeninin 24.11.2009 tarihli kararı ile feshine karar verilmiştir. Davacı tarafça davalıya dava konusu alacağın ödenmesi için ihtar gönderilip davalının temerrüde düşürüldüğüne dair dosya arasında bir bilgi ya da belge bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki kira sözleşmesinin feshi ile dava konusu paranın davacıya iadesi mümkün hale gelmektedir. Bu nedenle tahsiline karar verilen 40.220 TL ihale bedeline sözleşmenin feshi tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken yazılı şekilde ödeme tarihinden itibaren faiz yürütülmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır....

            Taraflar arasında iç içe geçmiş olarak hem eser sözleşmesi, hem de harici satış sözleşmesi bulunmaktadır. Eser sözleşmesinde kararlaştırılan iş bedeli, harici satış sözleşmesi ile kısmen satış bedeline dönüştürülmüştür. Davada harici satış sözleşmesinin feshi nedeniyle ödenmiş olan satış bedelinin istirdadı istendiğinden, bu nitelemeye göre uyuşmazlık harici satım akdinden kaynaklandığından BK'nın 125. maddesi uyarınca 10 yıllık zamanaşımına tâbidir. Harici satış sözleşmesinin şekil yönünden geçersiz olması uygulanması gereken zamanaşımını etkilemez. Harici satım sözleşmesi, sözleşme konusu dairenin üçüncü kişiye devredildiği 03.06.1998 tarihinde feshedilmiş ve iadesi istenen satış bedeli yönünden alacak bu tarihte muaccel hale gelmiş olduğundan BK'nın 128. maddesi uyarınca zamanaşımının bu tarihten başlatılması gerekir. Eldeki dava 18.12.2007 tarihinde 10 yıllık süre içinde açılmış olup, zamanaşımına uğramamıştır....

              İlk Derece Mahkemesince; "Davacı vekilince, sözleşmesinin haksız feshi iddiasına dayalı olarak haksız feshin tespiti, kesilen ceza tutarlarının iadesi, hak ediş alacağının ve kesin teminat mektubu bedellerinin tahsili talebiyle eldeki davanın açıldığı, ancak davalının tacir sıfatının bulunmadığı, sözleşme konususun ticaret kanununda özel olarak düzenlenen sözleşmelerden olmadığı ve mutlak ticari dava niteliği de taşımadığı, bu nedenle Mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar davalı vekilince Mahkememizin yetkisine de itiraz edilmiş ise de; öncelikle görev hususunun ele alınması ve yetki hususunun görevli mahkemece değerlendirilmesi gerektiğinden yetki itirazı konusunda bir değerlendirme yapılmamıştır. Davanın konusu ve tarafların sıfatına göre, görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi" olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar vermiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde kira sözleşmesinin feshi ve 76.380 TL alacağın faiz ve masraflarlar birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece kira sözleşmesinin feshine alacağın ise kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz dilekçesinde alınacak harç belirtilmediği gibi, alınması gereken temyiz harcına dair dosyada bir belgeye de rastlanılamamıştır. Temyiz edenden hiç temyiz harcı alınmamışsa HUMK'nun 434.maddesinin 3.fıkrasına göre işlem yapılarak harcın alınması, temyiz harcı alınmış ise buna ait belgenin dosyasına konulması ve temyiz süresi geçmiş ise temyiz isteminin reddine, aksi takdirde dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize iadesi için dosyanın mahalline, GERİ ÇEVRİLMESİNE, 09.05.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Sözleşmenin Feshi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm * noterde düzenleme şeklinde yapılan ölünceye kadar bakma sözleşmesinin, bakım borçlusunun bu borcunu yerine getirmediği sebebiyle iptali, bunun kabul edilmemesi halinde tenkis ve bakım borçlusunun tahsil ettiği kira parasının terekeye iadesi isteğine ilişkin olup, mahkemece, istek reddedilmiş, kararı davacılar temyiz etmiştir. Temyiz edenin sıfatına ve temyizin kapsamına göre, öncelikli olarak incelenmesi gereken temyiz nedeni “ölünceye kadar bakma sözleşmesinin iptali talebinin reddi” olduğundan inceleme görevi Yargıtay *13. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay *13. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 20.10.2008 (Pzt.)...

                    UYAP Entegrasyonu