Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nin sevk ve idaresinde iken müvekkiline ait ... plakalı araca çarptığını, maddi hasarlı kaza olduğunu, davalı sürücünün kusurlu olduğunu, 7.333,33 TL kazanç kaybı olduğunu, ayrıca araçta değer kaybı oluştuğunu belirterek hasar bedelinden şimdilik 15.000 TL, değer kaybından şimdilik 5.000 TL yoksun kalınan kar olarak şimdilik 1.000 TL nin kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsilini istemiş, 03.03.2016 tarihli ıslah dilekçesi ile hasar bedeli 33.922,68 TL ye, yoksun kalınan 1.350 TL olarak artırılarak kaza tariihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte alınmasını talep etmiştir Davalılar ayrı ayrı verdiği cevap dilekçelerinde kısaca davanın reddini savunmuştur....

    Bilirkişi raporunda; hiçbir değerlendirme ve veri kullanılmadan doğrudan kar kaybı hesabı yapılmıştır. Davacı tarafından yapılması gereken masrafların indirilip indirilmediği belirtilmediği gibi, benzer bir binanın ne kadar sürede bulunabileceği ve bu süre kadar yoksun kalınan karın hesaplanmadığı ve davacının mevcut kiralanan yeri kullanamaması nedeniyle mevcut hastanede hasta sayısının veya tedavinin ne kadar engellendiği ve bu nedenle ne gibi bir kar kaybına yol açıldığının irdelenmediği gibi, keşifte taşınmazın içinde bir kısım tıbbi cihazlar olduğu belirtildiğine göre; kiralanan taşınmazın kısmen kullanılıp kullanılmadığı ve bu nedenle tazminat miktarında bir indirim yapılmasının gerekip gerekmediğinin düşünülmediği görülmektedir. Mahkemece; davacının, davalıya gönderdiği ... 5....

      Davacı vekili 06/04/2011 tarihli dilekçesi ile davanın daha fazla uzamaması ve bilirkişilerin hesapladığı yoksun kalınan kar seçeneklerinin ortalamasının alınması yönteminin hakkaniyete uygun olacağı düşüncesiyle dava dilekçesinin netice-i talep kısmının maddi tazminatla ilgili 2 nolu bendinin yoksun kalınan kar da dair fazla haklarımız ile portföy tazminatına ve fazlaya dair tüm haklarımız saklı kalmak kaydıyla 387.317,00 TL yoksun kalınan kar cinsinden maddi tazminatın sözleşme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline şeklinde ıslah etmiştir. Davalı ... Mak ... Mak. San ve Tic. Ltd....

        ediminin ifa edilmediği sonucunu doğurduğunu, davalının ayıplı ve eksik ifası sonucu davacının çalışmayan, yer işgal eden, hurda niteliğinde bir cihazı teslim almış olmasının yanı sıra sağlık hizmetinde veremediği hizmetler nedeniyle de çok önemli zararlara uğradığını, bu zararların hem menfi ve hem de mahrum kalınan kar niteliğinde zararlar olduğunu, davacının, sözleşmeyi feshederek, ödediği bedeller ile sözleşme nedeniyle yaptığı masrafları ve mahrum kaldığı karı davalıdan talep etmek amacıyla işbu davayı açmak zorunda kaldığını, davalının öncelikle dava konusu sözleşme gereğince davacı tarafça yapılan 194.606,00 USD'yi iade etmesinin gerektiğini, davalının ayrıca yol açtığı zararları; yapılan masrafları ve mahrum kalınan karı davacıya ödemek durumunda olduğunu yukarıda yer alan tüm alacak ve tazminat hakları kapsamında şimdilik ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla kısmi ve belirsiz alacak davası niteliğinde açılan 6.000....

          Davacı davalının "İş Sözleşmesi" ne uygun olarak edimini yerine getirmemekten (anlaşmaya aykırı davranış) dolayı müvekkilin uğramış olduğu zararlarına (mahrum kalınan kar vs.) ilişkin olarak da dava açmış ise de; yargılama esnasında bu talebinden vazgeçmiştir....

            Asliye Ticaret Mahkemesinin ... sayılı dosyası ile tespit edildiğinden derdestlik itirazlarının bulunduğunu, davacının yoksun kalınan kar taleplerini tam ve kesin olarak belirleyebilecek durumda olduğunu ve bu nedenle de tazminat taleplerini belirsiz alacak davası şeklinde açamayacağını, basiretli bir tacir olarak davacının uğradığı yoksun kaldığını ileri sürdüğünü karın tespitini yapabilecek kapasitede olması gerektiğinin açık olduğunu, davacı şirket, Türk Ticaret Kanunu bakımından basiretli tacir gibi davranma yükümlülüğü gereği, uğradığını iddia ettiği zararlarına ilişkin tazminat taleplerinin tespitini yapabilmesi gerekmekte olduğunu, ayrıca taraflar arasında cari hesap ilişkisi bulunduğundan ve bu hesaplar karşılıklı faturalaşmaya göre tutulduğundan yoksun kalınan kar talebi belirlenebilir durumda olduğunu, müvekkili şirketler tarafından prim sistematikleri bayilere yayınlanmakta olduğunu, hangi işlemden ne kadar prim kazanacakları da belirli olduğunu, dolayısıyla ilgili hesaplamaya...

              Kiracı haksız fesih halinde yoksun kalınan kar talebinde bulunabilir. Bu genel açıklamadan sonra, Somut olayda; davacının araç kira sözleşmesinin haksız feshi sebebiyle yoksun kalınan kara ilişkin olarak şimdilik 1.000,00 TL'nin tahsilini talep ettiği, davanın 07/11/2019 tarihinde açıldığı, kira sözleşmesinin 26/03/2016 tarihli , davacı ile davalı arasında 2 yıllık olarak araç (ticari taksi) kirasına ilişkin olarak yapıldığı, davacının aracın kira süresi dolmadan davalı tarafından haksız bir şekilde 13/07/2016 tarihinde el konulduğunu belirtiği, davalının da akti feshedip aracı geri aldığını belirttiği, usulüne uygun bir fesih bulunmadığı ve bu durumda feshin geçersiz olduğu görülmüştür....

              Somut olayda; Dava, eser sözleşmesine dayalı sözleşme kapsamında verilen çeklerin ödenmeyen bedellerinin, iş yerinde bırakılan ve teslim edilmeyen malzeme bedellerinin tahsili, haksız fesih nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı yüklenici, davalı iş sahibidir. 07.12.2017 tarihinde yapılan ön inceleme duruşmasında uyuşmazlık; " eser sözleşmesi nedeniyle davacının 3 adet çek nedeniyle toplam 67.508 TL alacağının ve 100.000 TL mahrum kalınan kar tazminatı, 100.000 TL manevi tazminat ve 50.000 TL malzeme bedeli isteminden oluştuğu" tespit edilmiştir. TBK'nın 147/6 maddesine göre eser sözleşmesinden doğan alacaklar 5 yıllık zaman aşımına tabidir. Davacı yüklenici eser sözleşmesi kapsamında iş yerinde kaldığını ve iade edilmediğini belirttiği malzeme bedelinin tahsilini talep etmiştir. Taraflar arasındaki eser sözleşmesi yapılan karşılıklı ihtarlar sonucunda 24/09/2008 tarihinde feshedilmiştir. Taraflar arasında görülen ve kesinleşmiş ... ATM'nin 2011/......

                tarihli olur ile sözleşmenin tasfiye edildiğini, tasfiye geçici kabulünün 23.03.2016 tarihinde yapıldığını, tutanağın 09.05.2016 tarihinde onaylandığını, kesin kabulün de 22.03.2017 tarihinde yapıldığını, tutanağın 27.03.2017 tarihinde onaylandığını, %55 gerçekleşme oranı karşılığında 2.417,871,59TL ödendiğini, müvekkilinin hazırlığını, işin tamamlanmasına göre yaptığını, davalının tacir vasfında olduğunu, bu nedenle TBK ve TTK hükümleri çerçevesinde müvekkilinin uğradığı zararları gidermek, ayrıca tazminat ödemekle yükümlü olduğunu, müvekkilinin SGK primlerini, ücretleri, vergilerini, şantiye kurulmasını, araç giderlerini karşıladığını belirterek, dava değerini arttırma hakkını saklı tutarak şimdilik, menfi ve müspet zararlarına karşılık 5.000,00TL, yoksun kalınan kar karşılığı 5.000,00TL' nın dava tarihinden itibaren işletilecek ticari reeskont faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

                  Maddesi uyarınca yüzde iki oranında tazminat verilebilecek olsa da mezkur maddede açıkça "Satıcı, yükümlülüklerini hiç ya da gereği gibi yerine getirmezse tüketiciden herhangi bir bedel talep edemez." hükmü bulunmakla davalının talebinin davalının yükümlülüklerini gereği gibi yerine getirmemesi nedeni ile tazminata hükmedilmemiş sözleşmenin feshi ile tarafların birbirlerinden aldıklarını geri vermelerinin asıl anlaşılmakla sözleşmenin feshi ve bedelin iadesi yönünden talebin kabulüne karar verilmiştir. Her ne kadar tüketici "yoksun kalınan kar" başlığı ile talepte bulunmuş ise de davacının 6502 sy 3/1- k maddesinde tanımını bulan "tüketici" olduğu ve "Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek gerçek kişi olarak kar elde etme amacı olamayacağı anlaşılmakla "yoksun kalınan kar" yönünden talebin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur (...)" gerekçeleri ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu