Taraflar arasında yapıldığı anlaşılan her iki sözleşmede eser sözleşmesi olup, bir tanesi yazılı(yap-satçıdan alınacak daire), diğeri ise sözlü olarak (çatı izolasyon işi) akdedildiği anlaşılmaktadır. Eser sözleşmesi niteliği gereği tam iki tarafa borç yükleyen bir sözleşme türüdür. Eserde iş sahibinin borcu bedelin yükleniciye ödenmesi, yüklenicinin borcu ise iş sahibinin amacına, fen ve sanata uygun imal ve teslim yükümlülüğüdür. Eser sözleşmesi muhataba varması gerekli tek taraflı irade beyanı ile sona erdirilmesi mümkün olup, kural olarak sözleşmenin haklı feshi halinde fesheden akdin hükümsüzlüğünden kaynaklanan zararın tazminini isteyebilir. Doktrinde hakim olan görüşe ve Yargıtay'ın yerleşik uygulamasına göre burada oluşan zarar menfi (olumsuz) zarardır. Menfi zarar, sözleşmenin karşı tarafınca yerine getirileceğine olan güvenin boşa çıkması nedeniyle uğranılan zarardır....
Burada zarar kapsamı net ve gerçek zarar olarak düzenlenmiştir. Net ve gerçek zarar, malvarlığındaki gerçek eksilmeyi ifade eder. Bu nedenle müspet zararın tazmini halinde malvarlığının ulaşacağı değerin, sözleşmenin ifası halinde malvarlığının ulaşacağı değeri geçmemesi gerektiği gözetilerek hesaplama yapılmalıdır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 125. maddesi, sözleşmelerde; borçlunun temerrüdü sonucu borç yerine getirilmemişse alacaklıya üç yetki tanımıştır: Bunlar; her zaman için ifa ve gecikme tazminatı isteğinde bulunma, derhal ifadan vazgeçip müspet zararının tazminini isteme ya da ifadan vazgeçip sözleşmeden dönerek menfi zararını isteyebilmedir. "Sözleşmeden kaynaklanan zarar müspet zarar olacağı gibi, menfi zarar da olabilir. Müspet zarar: Borçlu edayı gereği gibi ve vaktinde yerine getirseydi alacaklının mameleki ne durumda olacak idiyse, bu durumla eylemli durum arasındaki fark müspet zarardır....
Yargıtay içtihatları ve doktrinde eser sözleşmesinden dönülmesi nedeniyle uğranılan ve giderilmesi talep edilen olumsuz zararların sınırlı sayıda olmadığı kabul edilmekte, sözleşmenin yapılmasına ilişkin giderler, sözleşmenin yerine getirilmesi ve karşılıklı edimin kabul edilmesi için yapılan masraflar, sözleşmenin geçerliliğine inanılarak başka bir sözleşme fırsatının kaçırılması dolayısıyla ve başka bir sözleşmenin yerine getirilmemesi dolayısıyla uğranılan zararlar da menfi zarar kapsamında değerlendirilmektedir. İmalât bedelinin, fesihte haklı olup olmadığına bakılmaksızın, bir başka deyişle kusur durumu ya da oranı nazara alınmaksızın istenmesi mümkün olmakla birlikte TBK'nun 125/son maddesi gereğince menfi zararın borçlunun temerrüde düşmekte kusuru olmadığını ispat edemezse alacaklı, sözleşmenin hükümsüz kalması sebebiyle uğradığı zararın giderilmesini de isteyebilir....
Kural olarak sözleşmenin haklı feshi halinde fesheden, 6098 Türk Borçlar Kanunu'nun 125. maddesi uyarınca akdin hükümsüzlüğünden kaynaklanan zararının tazminini isteyebilir. Doktrinde hakim olan görüşe ve Yargıtay'ın yerleşik uygulamasına göre burada oluşan zarar menfi (olumsuz) zarardır. Menfi zarar; sözleşmenin karşı tarafınca yerine getirileceğine olan güvenin boşa çıkması nedeniyle uğranılan zarardır. ...12/10/2017 Tarih ve ......
Asıl davada davalı vekili, tevhit işlemlerinin 6 ay sürdüğünü, gecikmenin davacının projeye onay vermemesinin ve imza vermemesinin sebep olduğunu, sözleşmenin süresi sona ermeden feshedildiğini, feshin geçersiz olduğunu savunarak, asıl davanın reddini istemiş; birleşen davada ise, sözleşmenin 4. maddesi uyarınca arsa sahibi tarafından sözleşmenin süreden önce feshi halinde yükleniciye cezai şart ödenmesinin zorunlu olduğunu, ayrıca davacı yüklenicinin sözleşmenin feshi nedeniyle kâr kaybı yaşadığını ve sözleşme nedeniyle yaptığı masraflardan dolayı zarara uğradığını ileri sürerek, şimdilik 10.000,00 TL kâr kaybı, 10.000,00 TL masraf bedeli ve 20.000,00 TL cezai şart bedelinin faiziyle birleşen davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile sözleşmenin feshi nedeniyle talep edilen 33.748,69 TL alacağın ödeme tarihi olan 28/01/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, menfi zarara yönelik talebin reddine karar verilmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/957 Esas KARAR NO : 2021/339 DAVA : Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 30/12/2020 KARAR TARİHİ : 18/03/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 18/03/2021 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının dosya üzerinde yapılan incelemesi sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; mevcut borçların ,eksik işlerin ve bedellerinin belirlenerek Silivri .. Noterliğinin 13.07.2007 tarih ve ... yevmiye numaralı "Düzenleme Şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı İnşaat Sözleşmesi" nin VE ana sözleşmenin kısmi feshine dair Silivri ......
Sulh Hukuk Mahkemesinin ...D.iş sayılı dosyası ile eksik ve hatalı iş yapıldığının belirlendiğini, yapılan işin tamamlanamaması nedeniyle noter aracılığıyla sözleşmenin feshedildiğinin bildirildiğini, müvekkili şirketin tespitten sonra eksik ve hatalı yapılan işleri bir başka taşeron firmaya yaptırdığını, ancak ülkedeki ekonomik kriz, işçilik bedelleri ve malzemelerdeki olağanüstü artış nedeniyle fark ödemek zorunda kaldığını, müvekkili şirketin oldukça fazla zarar ettiğini, davalının hakediş bedellerinin zamanında ödenmediğini iddia ettiğini, bunun üzerine Kayseri ......
Yargıtay içtihatları ve doktrinde eser sözleşmesinden ve eser sözleşmenin bir türü olduğu kabul edilen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden dönülmesi nedeniyle uğranılan ve giderilmesi talep edilen olumsuz zararların sınırlı sayıda olmadığı kabul edilmekte; sözleşmenim yapılmasına ilişkin giderler, harçlar, posta giderleri ve noter ücreti de menfi zarar kapsamında değerlendirilmektedir. Sözleşmenin feshi yahut sözleşmeden dönülmesi halinde alacaklı ancak menfi zararının tazminini isteyebilecektir. Yargıtay 15. Hukuk Dairesi'nin yerleşik içtihatlarına göre eser sözleşmesinin karşı tarafın kusuru ile feshi halinde kâr kaybının hesabında sözleşme tarihinde yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 356. maddesinin yollamasıyla aynı Yasa’nın 325. maddesi hükmünde öngörülen yöntemin uygulanması gerekir. Sözü edilen bu yöntem "kesinti yöntemi"dir....
a yaptırıldığı andan itibaren sözleşme ve zeyilnamenin eylemli olarak davalı tarafından feshedildiği, davacının dava dışı ... aleyhine, taraflar arasında akdedilen sözleşmeye konu işlerin ... tarafından iş akdinin feshi sonrası yapıldığından bahisle, haksız rekabetten kaynaklanarak açmış olduğu maddi ve manevi tazminat istemli davanın ... Ticaret Mahkemesi'nin ... Esas, ... Karar sayılı ilamı ile reddedildiği dosya kapsamı ile sabit olup, taraflar arasındaki ihtilafın öncelikle akdedilen sözleşmenin hukuki niteliği (eser sözleşmesi mi yoksa hizmet sözleşmesi mi), davacının hakediş alacağı olup olmadığı, sözleşmenin eylemli olarak davalı tarafından haksız olarak feshedilip feshedilmediği, yine davacının sözleşme haksız olarak feshedilmiş ise müspet zarar kapsamında kalan kar kaybı alacağının olup olmadığı, var ise miktarı noktasında toplandığı belirlenmiştir. Öncelikle, mahkememizin 03.06.2021 tarihli celsesinde, ......